2 Eylül 1922

ÖNCESİ

Bir gün önce Yunan işgalinden kurtarılan Uşak’ta yangınlar söndürülmüş, dükkânlar açılmış ve normal hayat başlamıştı. Öğleden sonra Mustafa Kemal Paşa, Fevzi Paşa, İsmet Paşa karargâhları ile birlikte Dumlupınar’dan Uşak’a gelmişler ve çalışmalarına başlamışlardı.

Başkomutan Meydan Savaşı’ndan sonra, imhadan kurtulabilen Trikopis kuvvetleri üç yürüyüş koluna ayrılmıştı. Öndeki kol, çemberden kurtulmayı ve İzmir’e doğru çekilmeyi başarmıştı. Diğer bir kol esir edilmişti. İçinde Trikopis’in de bulunduğu kol ise Murat Dağı’ndan Uşak’a doğru ilerlemeye çalışmaktaydı.

Trikopis ve beraberindeki askerler, sabahleyin saat 04.00’te Murat Dağı’nın engebeli yamaçlarından güneye, Uşak’a doğru tekrar yürüyüşe geçtiler. Trikopis hala Franko’nun onu Uşak’ta beklediğini düşünüyordu. Yürüyüş kolu başlangıçta düzgündü. Bir süre sonra askerler, açlıktan ve yorgunluktan dağılmaya başladılar. Öğleye doğru zar zor Minkarip Köyü’ne vardılar. Trikopis, Uşak’ın bir gün önce elden çıktığını ve Franko’nun onu beklemeden batıya doğru çekildiğini orada öğrendi. Bu sırada silah sesleri duyuldu ve panik başladı. Askerler arasında isyan belirtileri hissedilmeye başlayınca Trikopis kararını verdi. Borazan ateşkes işareti verdi. Yürüyüş durdu. Trikopis, erlerin isyan ederek kalan mermilerini subaylarına karşı kullanmalarını önlemek için topların ve makineli tüfeklerin tahrip edilmelerini emretti. Subaylardan, askerlerin isyanı ile ilgili yazılı belgeler aldı. En sonunda beyaz bayrak çekilerek, en yakındaki Türk birliğine teslim olunacağı haberi gönderildi.

Trikopis anlatıyor

“30 Ağustos 1922 günü karanlık basınca batıya doğru kaçmaya başladık. Murat Dağı’nın sarp yollarında ilerledik. İki gün dağlarda avare ve korkulu bir dolaşma başladı. Geçtiğimiz yollarda Türk müfrezelerinin izlerine rastladık. Somaklı Köyü’ne geldiğimiz zaman, orada 60 Türk süvarisi ile biraz piyadenin bulunduğunu haber aldık. Artık savaşacak halimiz olmadığından yolumuzu değiştirmek suretiyle bu defa da güneye Uşak’a doğru ilerledik. 2 Eylül 1922 günü Uşak’ın Türkler tarafından alındığını öğrendik. Bu sırada askerlerimiz yürüyemiyor, adeta sürükleniyordu. Beş gündür ağzımıza yemek namına hiçbir şey girmemişti. Otlarla, çiğ sebzeler ve meyvelerle karınlarımızı doyuruyorduk. Birkaç saat dinlenmek için Uşak’ın doğusundaki bir tepede gizlendik. Saat 04.00’e doğru gözcüler, bir Türk süvarisinin bize doğru ilerlemekte olduğunu haber verdiler. Biraz sonra güneyden de piyade ateşi başladı. Ben gene savunma yapmayı emrettim. Fakat askerler artık ateş etmeyeceklerini ve gereksiz yere kurban edilmeleri istenirse subaylara hücum edeceklerini bildirdiler. Artık subaylar da savaş ve gayretin gereksiz olduğunu söylüyorlardı. Bu elem verici durum karşısında beyaz bayrağı çektirmeye karar verdim.”

Ahmet Çavuş anlatıyor

Keşif için üç kişi dağı tırmanmaya başladık. Arkamızdan da kırk kişi yollayacaklardı. Alacakaranlıkta tepenin bir boyun noktasına vardığımız zaman, beş on kadar Yunan subayının oturduklarını gördüm. Derhal,
-Davranmayın, teslim olun! diye bağırdım. Hepsi ellerini kaldırdılar. Arkadaşlarım da yanlarına gelmişti.
-Ne kadar kuvvetiniz var?
-Üç ordu. Etrafınız çevrilmiş durumda. Ya teslim olacaksınız, ya da sizi grup ateşine vereceğiz.
-Hangi kıtayı komuta ediyorsun?
-Alay komutanıyım.
-Rütben nedir?
-Başçavuş! dediğim zaman hepsi hayret içinde kalmışlardı. Hayretlerini gidermek için devam ettim.
-Bizde onbaşıdan tümen komutanı bile var. dedim. Onlara, torbalarımızdan peksimet çıkararak verdik. Onlar da bize bol bol sigara ikram ettiler. Biz onları böylece esir aldıktan epey sonra Yarbay Hüseyin Hüsnü Bey’le, tabur komutanımız Fuat Bey geldiler. Hüseyin Hüsnü Bey, esir subayların içerisinden birisini eliyle işaret ederek bana sordu.
-Bu subayın kim olduğunu biliyor musun?
-Ne bileyim. Düşman işte! Babamın oğlu değil ya!  Fuat Bey’in gözleri fal taşı gibi açılmıştı.

-Trikopis! Trikopis! Yunan Başkomutanı bu! diye haykırdı.

General Trikopis ve Digenis esir alındıktan sonra

Yunan 1. Kolordu Komutanı General Trikopis, 2. Kolordu Komutanı General Digenis, 120 subay, 3000 er esir alınarak Uşak’a götürüldüler. Bu sıralarda Yunan Genel Kurmayı, olanlardan habersiz, İzmir’deki Hacıanesti’yi görevinden almış ve Trikopis’i Yunan Başkomutanı olarak görevlendirmişti.

Kaçan Yunan Tümeni

Simav’a doğru kaçmakta olan Yunan Eskişehir grubunun 15.Tümeni akşamı Yunuslar Köyü’nde geçirdi.

Eskişehir’in kurtuluşu

Yunanlılar bir yılı aşkın süredir işgal ettikleri Eskişehir bir gün önce yakarak boşaltmışlardı.  Saat 10.00’da, Seyitgazi yönünden gelen Porsuk Müfrezesi süvarileri Tekkeönü’nden Eskişehir’e girdiler. Saat 10.30’da da 3.Kolorduya bağlı 16.Alay Eskişehir’e ulaştı. Halk büyük bir coşku içinde Türk askerlerini karşıladı. Eskişehir’in işgalinden sonra memurlarıyla birlikte Sivrihisar’a taşınmış olan Mutasarrıf İbrahim Bey, geri dönerek yönetimi ele aldı. Böylece sona ermiş oldu.

Bir gazeteci anlatıyor

“2 Eylül 1922 günü Eskişehir düşman işgalinden kurtuldu. Ancak işgalciler geri çekilirken Kenti yakıp, yıkmış harabe haline getirmişlerdi. Hâkimiyeti Milliye Gazetesi’nin muhabirine göre; Yunanlılar geri çekilirken 250 kişiyi öldürmüş, kent merkezinde 2 bin ev, 22 otel ve han, 2 bin mağaza ve dükkân, 5 hamam, 4 fabrika, 2 cami, 3 mescit ve 10 okul yakmışlardı. Köylerde ise 13 bin ev ve 2 bin davar ağılı ateşe vermişlerdi. 150 bin dönüm ormanlık alan da kül haline getirilmişti. O günkü kaynaklara göre kent ve çevresinde 150 milyon lira zarar meydana gelmişti.” DEVAMI

Kaynaklar: (Büyük Taarruz günlükleri yazı dizisine ait)

Turgut Özakman, Şu Çılgın Türkler. Bilgi Yayınevi 1.8.2016.

Kocatepe’den Dumlupınar’a Cengiz Çetintaş http://www.cengizcetintas.com/bölüm9.html

Büyük Taarruz. Doç. Dr. Hüner TUNCER. Cumhuriyet 26 Ağustos 2009. http://www.cumhuriyet.com.tr/haber/diger/82742/26.html#

Zaferin yolunu Dumlupınar açtı.  Ömer Türkoğlu Cumhuriyet 28 Ağustos 2017 http://www.cumhuriyet.com.tr/haber/yazi_dizileri/813252/Zaferin_yolunu_Dumlupinar_acti.html#

Kurtuluşa doğru. Ömer Türkoğlu Cumhuriyet 29 Ağustos 2017 Kurtuluşa doğru

Zaferin ilk işareti: Afyon kurtarılıyor Ömer Türkoğlu Cumhuriyet 27 Ağustos 2017 Zaferin ilk işareti: Afyon kurtarılıyor

Ufukta görünen zafer. Ömer Türkoğlu Cumhuriyet 28 Ağustos 2017 Ufukta görünen zafer

Başkomutanlık Meydan Muharebesi. Vikipedi. http://www.wikiwand.com/tr/Başkomutanlık_Meydan_Muharebesi

Yakup Şevki Subaşı Vikipedi http://www.wiki-zero.co

Büyük Taarruz Vikipedi http://www.wikizero.co/index.6

Bülent Pakman. Eylül 2018. İzin alınmadan ve aktif link verilmeden alıntılanamaz.

kara 2

Bülent Pakman kimdir?

Milli Mücadele – Kurtuluş Savaşı ile ilgili tüm yazılar

Milli Mücadele _ Kurtuluş Savaşı