Armin Vambery – Türkolog

Armin Vambery (1832-1913)

Batı Avrupa’da ve Macaristan’da Türklük biliminin kurucusu olarak tanınan Armin Vambery, bir süre okula devam etmişse de daha sonraları otodidakt (öz öğrenimli) olarak yetişmiş bir Macar Türkologudur.

Türk kültürüne hizmet etmiş Macar Türkologların ilki olması ve dünyanın Türklüğe ilgisini uyandıran bilim adamı olması  sebebi ile Prof. Dr. Şerif Baştav kendisini “Türkoloji’nin  en  popüler  mümessili, aynı zamanda Türkologların nestoru” (akıl hocası, akıllı ve yaşlı öğüt verici kimse, kıdemli/tecrübeli kimse) şeklinde tanımlamıştır.

Armin Vambery

Özel dersler vererek yaşamını kazanmaya çalışan Vambery bu arada Türkçe öğrenmeye çalışmıştır. Viyana’da  J. Hammer-Purgstall ile karşılaştıktan sonra Türk dili alanındaki çalışmalarına ağırlık vermiştir. Macar Bilimler Akademisi’nin maddi desteğini sağladıktan sonra 1857 yılında İstanbul’a gelerek Türklerle ve orada yaşayan Macarlarla temas kurmuştur.

Vambery 1859’da Rıfat Paşa’nın evinde tarih, coğrafya ve dil dersleri vermiş, siyasi ve sosyal çevrelerle ilişkisini arttırmıştır. Bu süreçte yabancı gazetelerin dikkatlerini üzerine toplayan Vambery, Viyana’da çıkan bir gazetenin İstanbul muhabirliğini yapmıştır. Armin Vambery’nin en büyük düşüncelerinden biri Orta Asya’ya bir gezi yapmaktı.  Vambery oralarda Doğu Türkçesi olan Çağatayca üzerine çalışmayı hedef edinmişti. Ayrıca 1858’de İstanbul’da  küçük  bir Almanca-Türkçe sözlük yayımlayan Vambery, çalışmalarında bir adım daha ileri gitmiştir.

Türkler ve Türk dilini olan ilgisi gün geçtikçe artan ve bu ilgi sonucu çalışmaları ile ün kazanan  Vambery, 1861’de Macar Bilimler Akademisinin haberleşme üyeliğine seçilmiştir.

İstanbul’da dört yıl kalan Vambery, Peşte’ye dönerek Macar Bilimler Akademisi’nin yardımı ile Orta Asya gezisine çıkmıştır.

Birkaç ay kaldığı Hive ve Buhara  Çarlık Rusya’sı tarafından işgal edilmiştir. Aynı zamanda Rusça bilmesi, Türkoloji çalışmalarında ona çok yararlı olmuş, o zamanlarda Rusça bilenlerin az olması kendisine ayrı bir ğn kazandırmıştır.

Vambery’den önce Orta Asya’daki hanlıklara giden Conolly ve Soddart, Buhara Hanı tarafından idam edildiği için Vambery’nin Orta Asya gezisi son derece tehlikeli olmuştur. Bu nedenden dolayı Vambery, Orta Asyalı Türk hacılarla görüşerek kendisini Raşid Efendi isimli bir hacı kılığına sokarak 1863 senesinde Orta Asya gezisine çıkmıştır. Gezi ile ilgili gözlemleri o dönemler yayılmacı bir politika izleyen İngiltere’de büyük ilgi görmüştür.

Budapeşte Üniversitesi’nde bir süre ara verilen Türkçe öğrenimine, 1870 yılında Vambery aracılığıyla ile tekrar başlanmıştır. Armin Vambery, Çağatay Türkçesi ve Kutadgu Bilig üzerine çalışmalarını yoğunlaştırmış, bu konuların karanlık yönüne ışık tutmuştur. 1870 yılında Kutadgu Bilig’i yayınlaması ününün bir kat daha artmasını sağlamıştır.  Ayrıca Vambery, Budapeşte Üniversitesi’nde 1870 yılında kurulan Türkoloji kürsüsünün ilk profesörlüğünü yapmıştır. Öğrencileri arasında sonradan çok ünlü Türkologlar olacak olan isimler bulunmaktaydı.

Ármin Vámbéry’nin Türkoloji alanında sayısız makalesi, 38 kitabı ve birçok broşürü bulunmaktadır. Vámbéry’nin Türk  ırkı  hakkındaki  çalışmalarının yanı sıra Macarlığın kökeni hakkında yazmış olduğu yazıları Macaristan’da Türkoloji sahasına karşı önemli bir ilginin oluşmasına katkı sağlamıştır.  Türkoloji alanındaki en önemli eseri “A Török Faj” (Türk ırkı) 1885’de “Das Türkenvolk” başlığı adı altında Almancaya çevrilmiştir. Osmanlıca ve özellikle Çağatayca üzerinde çalışan Vámbéry, “Abuşka” adlı sözlüğü 1862’de yayımlamış, ardından Muhakemetü’l-Lûgateyn’i de Macarcaya çevirmiştir. Vámbéry, 1882’de etimolojik açıdan fevkalade bir eser olan “A Magyarok Eredete” (Macarların Menşei) adlı çalışmasını neşrettikten sonra,  Türk Kaptan-ı Deryası Seydi Ali Reis’in Afganistan ve Hindistan hakkında yazdığı seyahatnamesini (1553-1556) İngilizceye çevirmiş, Özbek şairi Muhammed Salih’in “Şeybaniname” adlı destanını “Die Scheibanide” adı ile 1885’te Almanca olarak neşrederek bu önemli çalışmayı bilim dünyasına sunmuştur. 1891 yılında ise “Altosmanische Sprachstudien” (Eski Osmanlı Dil Çalışmaları) adlı araştırma eseri ise bugün dahi önemini koruyan önemli bir çalışmadır.

Vámbéry’ye göre: “Bizans, Arap, İran kaynakları, Macarları “Türk” diye adlandırdığından, etnik kökeninde Türklere has bir takım özellikler gözlemlendiğinden ve dil mukayesesi de bunu doğruladığından Macar halkı Türk’tür. Dili de Türk kökenlidir.”

Kaynak: İlk Türkoloji Çalışmaları ve Macaristan Örneği. Orhan Köksal. 24 Eylül 2016 https://docplayer.biz.tr/54892090-Ilk-turkoloji-calismalari-ve-macaristan-ornegi-ozet.html

Bülent Pakman.  Ekim 2019. İzin alınmadan ve aktif link verilmeden alıntılanamaz.

IMG_2654

Bülent Pakman kimdir?