Azerbaycan Cumhuriyetinde etnisite

Azerbaycan Türkleri: Azerbaycan Cumhuriyeti’nin ana unsurunu oluşturmaktadırlar. Azerbaycan’ın tüm bölgelerinde yaşarlar. Azerbaycan Devlet poltikası gereği “Azerbaycanlılar” olarak adlandırılmaktadırlar.

Ahıska Türkleri:  Nüfus sayımlarında Türk adıyla kaydolunan unsurlardır. Gürcistan’da yaşayanlar Stalin tarafından 14 Kasım 1944’de evlerinden bir gece zorla çıkarılıp hayvan vagonlarına bindirilip Orta Asya’ya sürüldüler. Bir bölümü yollarda ve gittikleri yerlerde öldüler. Yıllar sonra 31 Ekim 1957’de SSCB Yüksek Sovyeti, Ahıska Türkleri’nin yurtlarından sürülme kararını yanlış bularak kaldırdı ve vatanlarına geri dönme izni verdi. Fakat Gürcistan hükümeti Ahıskalıları kabul etmedi. Bunun üzerine Azerbaycan devletinin izniyle toplu şekilde Azerbaycan’ın Saatlı ve Sabirabad rayonlarına (bölgelerine) yerleştirildiler.

Özbekistan’da kalmış Ahıska Türkleri ile Özbekler arasında 1989 Mayıs-Haziran aylarında Fergana, Kokong, Kuvaçay, Yayçan kentlerinde kanlı olaylar  yaşandı. Bu olaylarda 110 kişi öldü, 1011 kişi yaralandı, 1200 ev yakıldı.  Oradaki Ahıska Türkleri Azerbaycan’a göç ederek Saatlı ve Sabirabad rayonlarının yanısıra Guba, Haçmaz, Deveçi, Şamahı, Ağsu rayonlarına iskan edildiler.

Tatarlar: Azerbaycan’da yaşayan bir başka Türk soylulardır. Kırım, Kazan, Nogay ve Astrahan  kokenlidirler. Azerbaycan’a ilk gelişleri Safevi-Osmanlı savaşı döneminde Osmanlı ordusu ile birlikte olmuştur. Tatarlar genellikle Bakü ve çevresindeki yerleşim yerlerinde yaşarlar.

Ruslar: Azerbaycan’a ilk kez 1830-1850’li yıllardan itibaren göç etmeye başladılar. sayıları Azerbaycan’ın bağımsızlık kazanmasından sonra hızla azalmıştır.

Ukraynalılar: Slav kökenli olup Azerbaycan’da uzun süre Rus kimliği altında yaşadıktan sonra 1959 yılı nüfus sayımından itibaren kendi kimlikleriyle kayıtlara girdiler. Azerbaycan’ın bağımsızlık kazanmasından sonra sayıları azalmıştır.

Gürcüler: Azerbaycan’ın Zagatala, Gah ve Balaken rayonlarında yaşamakta olupldiğer adları İngiloy’dur. Bir görüşe göre İngiloy 18. yüzyılda İslam dinini kabul ettikleri için onlara verilen “yengiloy”, yani “yeni dine gelenler” adından  gelmektedir.

Ermeniler: İlk olarak Ruslar tarafından Azerbaycan’ın Karabağ ve Erivan vilayetinde iskân edilmişlerdir. Çar I. Nikola’nın 21 Mart 1828 yılı kararı ile Nahçıvan, Revan Hanlıkları ve Ordubad bölgesi “Erivan Vilayeti” adı altında birleştirildi. Bu yıllarda Erivan kentinde 7.331 (1.807 hane) Azerbaycan Türkü nüfusa karşın 2.369
(567 hane) Ermeni yaşıyordu. Erivan kentinde Ermenilerin azınlıkta kalma
durumu 1917 yılına kadar devam etti. Nahçıvan ve Ordubad bölgesinde Ermeniler hiçbir zaman üstünlük sağlayamadı. Ermenilerin yerleştirildikleri diğer bir bölge olan Karabağ’da da durum farklı değildi. Burada da Azerbaycan Türklerinin sayısı Ermenilerin 4-5 katıydı. 1810 yılının resmi bilgilerine göre Karabağ vilayetinde 12 000 ailelik halk vardı. Bunların içerisinde Ermeni ailesi sayısı 2 500 idi. 1823 yılında Karabağ Hanlığı’nda 90 000 nüfus olmuştur. Bir kent ve 600’den fazla köy vardı
ki, bunun 150’si Ermeni köyüydü.

20. yüzyıl başlarından aynı yüzyılın 80’li yıllarına kadar Ermeni nüfus Azerbaycan’da hep artış göstermiştir: 1926’da sayıları 282 000, 1939’da 388 000, 1950’de 442 100, 1979’da 475 300 olmuştur.

1988 yılında Azerbaycan-Ermenistan savaşının başlamasıyla beraber Azerbaycan’da yaşayan Ermenilerin, Ermenistan’a, Rusya’ya veya daha sonra işgal ettikleri Dağlık Karabağ’a yerleşmeleri başlamıştır. Bu da Azerbaycan’a Ermeni nüfusunun azalması şeklinde yansıdı. Günümüzde Azerbaycan’da kalanların çoğu kendilerini Ermeni olarak tanıtmamakta ve Ermeni olarak kaydettirmemektedirler.

Avarlar: 17-18. yüzyıllarda Azerbaycan’a göç ettikleri Dağıstan bölgesiyle sınır olan Balaken ve Zagatala rayonlarında yaşarlar.

Lezgiler: Azerbaycan’ın Kuba, Kusar, Haçmaz rayonlarında oturmakla beraber Bakü, Gence, Sumgayıt, Göyçay, Gebele, İsmayıllı rayonlarında da yaşamaktalar. Azerbaycan sınırları dışındaki Lezgiler ağırlıklı olarak Azerbaycan’ın sınır bölgesinde de yaşayan Lezgilerle komşudurlar.  Zaman zaman konjonktürel olarak Rusya devletinden destek görmeleri nedeniyle 1991 yılında kurulan “Sadval” isimli örgütleri “Lezgistan Devleti”ni gündeme getirmektedir. Bu devletin sınırları Azerbaycan ve Rusya Federasyonu’nda Lezgilerin yaşadıkları bölgeyi içine alacak şekilde çizilmektedir. 1992 yılında “Sadval” Rusya Adalet Bakanlığı’nda uluslararası nitelikte onay almış ve günümüzde de “Lezgistan Devleti” politikalarını Rusya Federasyonu’nda devam ettirmektedir. 2009 sayımında Azerbaycan’da 180 300, 2010 nüfus sayımına göre Rusya Federasyonu’nda da 473 722 Lezgi yaşamaktadır.

Sahurlar: Lezgi dil grubuna dâhildirler. Azerbaycan’ın Zagatala ve Gah rayonlarının birkaç köyünde yaşarlar. Bir kaç yüzyıl önce Dağıstan’dan göç etmişlerdir. Sahurların Rutullar kolu Dağıstan’ın Rutul köyünden Azerbaycan’a göç etmiş ve Şeki rayonunun Şin ve Kaynarca köylerine yerleşmişlerdir.

Udiler: Lezgi dil grubuna dâhildirler. Günümüzde dünyada sadece Azerbaycan Cumhuriyeti’nin Gebele rayonunun Nij köyünde ve az sayıda da Oğuz rayonunda yaşarlar.

Tatlar:  Azerbaycan’da Kuba, Deveçi ve Gonakkent, Hızı, Abşeron, Lahıç ve Şamahı gölgelerinde yaşamaktadırlar. Tat Dili Hint-Avrupa dil grubunun İran ailesine dâhildir. Lehçeleri 3 gruba ayrılsa da Tatlar ortak Tat dilini kullanmaktadırlar.

Müslüman Tatlar esas olarak Abşeron yarımadasının Balahanı, Surahanı köylerinde; Hızı, Kuba, Şamahı rayonunun Melhem köyünde; İsmayıllı rayonunun Lahıç kasaba-
sında yaşıyorlar. Ermeni Tatlar eskiden Şamahı rayonunun Medrese ve Deveçi rayonunun Gilvar köyünde yaşıyorlarmış.

Yahudi olanlarına Dağ Yahudileri, Cuhudlar denilmektedir. Kuba rayonundaki, İsrail ve ABD dışındaki dünyanın tek Yahudi mahallesi olan 3600 nüfuslu Krasnaya Sloboda-Kırmızı Kasaba’da, Oğuz rayonunun merkezinde, aynı zamanda Bakü’de yaşıyorlar. Ayrıntılı bilgiler için LÜTFEN TIKLAYIN.

309-381 yılları arasında Safeviler döneminde Türk kabilelerinin İran’a kuzeyden düzenledikleri baskınları yüzünden bugün yaşadıkları bölgeye yerleştirildikleri tahmin edilmekte.

Talışlar: Azerbaycan Cumhuriyeti’nin güney bölgesindeki Lerik, Astara, Lenkeran, Masallı ve Yardımlı rayonlarında, Bakü ve Sumgayıt gibi merkezi kentlerde  sayıda yaşamaktadırlar. Önemli sayıda Talış da, İran’ın Azerbaycanlı Talışlar’la sınır bölgesinde yaşamaktadırlar. Az sayıda Talış da göç ederek Rusya Federasyonu’na yerleşmiştir.

Azerbaycan Savunma Bakanlığı’nın eski bölge komutanlarından Albay Alikram Hümbetov, Haziran 1993 yılında bölgede iktidarı ele geçirdi ve Talış Muğan Cumhuriyeti’ni ilan etti. Daha sonra Ağustos ayında bölgenin bir kısım milliyetçi aydınlarının desteği ile Parlamento çağırarak Cumhuriyetin ismini Azerbaycan’a bağlı Talış-Muğan Özerk Cumhuriyeti olarak değiştirdi. Bu arada Azerbaycan’da
iktidar değişimi yaşandıktan sonra, ilan edilen Cumhuriyet önemli bir kamu desteği alamayınca ortadan kaldırıldı. Organizatörlerin bir kısmı hapsedildi, bir kısmı ise yurt dışına çıktılar. Yurt dışına çıkanlar yurt dışında kurdukları Talış Milli Harekatı adlı örgüt çatısı altında faaliyetlerini sürdürüyorlar.

Kürtler: Kısmen Nahçıvan Özerk Cumhuriyeti’nde yaşamaktalar. Dağlık Karabağ bölgesinde yaşayanlar Azerbaycan-Ermenistan savaşı sonucu buralardan göç ederek Azerbaycan’ın farklı bölgelerine yerleşmişlerdir.

Kınalıklar: Dünyada bir tek Kuba rayonunun Kınalık köyünde yaşarlar.

Buduglar: Kuba rayonunun Buduk köyünde ve Azerbaycan’ın farklı bölgelerinde yaşamaktalar.

Grızlar: Kuba rayonunun Krız köyü ve diğer köylerde yaşamaktalar.

Azerbaycan Türkleri Azerbaycan Cumhuriyetinin çoğunluğunu oluşturmaktayken tabloda Türklerin sayısının çok az olmasının nedeni, Azerbaycan Devlet politikası gereği Türk tanımının sadece Ahıska ve Azerbaycan vatandaşlığını kazanmış Türkiye Türklerine ait olarak kabul edilmesidir.

Sovyetler Birliği’nin kurulduğu döneme kadarki edebiyatlarda Azerbaycan’da yaşayan Türkler için Türk ve Tatar ismi kullanılmıştır. Sovyet yönetiminin iktidarının güçlendiği döneme kadar da bu değişmedi. Kimliklerde Türk yazılıydı. Devlet dili Türkçeydi.

Sovyetler Birliği’nin güç kazanmasıyla 1939’da Azerbaycan Türklerine Türk denilmesine son verildi, Türk dili denmesi yasaklandı. Konu diğer birçok yazılarımızda ayrıntılı incelenmiştir. Bakınız: AZERBAYCANLI MI TÜRK MÜ? ve AZERBAYCANLI NE ZAMAN TÜRK OLDU?

1992 yılında dil hakkındaki yasa ile yeniden Devlet dilinin adı “Türk dili” olarak değiştirildi. Ancak 1995 yılında kabul olunan Anayasa’da  “Azerbaycan dili” tanımı geri getirilerek “Türk dili” ifadesinin yerini aldı. Daha geniş açıklamalar için bakınız: TÜRK DİLİ Mİ YOKSA AZERBAYCAN DİLİ Mİ?

Bu durumda Azerbaycan’da bütün diğer etnik gruplar kendi etnik kimlikleriyle adlandırılırken Devlet politikası gereği Türklerin kimlikleri birdenbire “Azerbaycanlılar”, Türkçe’nin Doğu Oğuz koluna ait olan dilleri de “Azerbaycanca” oluveriyordu. Nüfus sayımlarında etniklerin çoğunun adı korunurken Azerbaycan Türkleri, adlarına yer verilmediği için Azerbaycanlılar olarak kayda girmektedir. Azerbaycan vatandaşı olan diğer bazı etnikler de kendi kimlikleri kabul görmediği için Azerbaycanlılar şıkkını tercih ederken, kimileri daha birleştirici olarak sunulan ve vatan bağlılığı olarak empoze edilen Azerbaycanlılar adını seçmektedirler. Bu durum Azerbaycan’da ne kadar Türk soylu olduğunun tam olarak belirlenememesine yol açmaktadır.

Söz konusu politikanın nedeni şu şekilde açıklanmaktadır: “Bizde bir çok millet var. Talış, Lezgi, Tat gibi. Biz Türküz dersek onlar da biz Talışız, Lezgiyiz, Tatız … derler“. Bu savın tutar tarafı yoktur. Bu politikaya rağmen Talış, Lezgi, v.b. kendine zaten “men Talışam”, “men Lezgiyem”… demekte ve tablodan da görülebileceği gibi nüfus sayımında da kendilerini o şekilde kaydettirmekteyken Azerbaycan Türkleri yok sayılıyor. Sayılar az da olsa, empozeyi benimsemeyen ve “men Türkem” diyenler görünürde varlar ama resmen yoklar.

Gerçekten de söz konusu devlet politikasının bir amacı Talış, Lezgi, Tat gibi etniklerin bağımsızlık isteklerini “Azerbaycanlı” potası içerisinde eritmek, bunun için de Azerbaycan’ın Türk çoğunluğunu ön plana çıkarmamaktır. Bir neden de “Türk” kimliğinin Türkiye Türkleri için küresel çapta kabul görmüş olmasıdır. Başka bir devletin de bunu benimsemesiyle kimlik asimilasyonuna yol açacağından korkulmaktadır. Hal böyle ise Haydar Aliyev’in “İki Devlet Bir Millet” sloganı neyin nesidir diye sormak gerekir.

Her devletin içerisinde etnikler vardır. Örneğin Almanya’da  Sorblar, Frizler, Danimarkalılar, Sinti ve Romanlar resmi azınlıklardır. Ayrıca nüfusun % 22.5 oranında Türkler, Polonyalılar, Ruslar gibi resmi olmayan azınlıklar da var. Bunlara rağmen Alman milletine Almanyalı denmez. O yüzden de Almancada “Almanyalı” anlamına gelen bir sözcük kesinlikle bulamazsınız. Biraz benzeri, Deutschländer vardır ki bizlerin icadı “Almancı” yaftasının çevirisidir.

Almanya coğrafi addır. Almanların kendine has dilleri olduğundan ayrıca milleti coğrafi adla yani Almanyalı olarak tanımlanmaz. Aynı şekilde Fransa, Fransız vardır, Fransalı yoktur. Şimdilik Türkiye, Türk var. Türkiyeli yok ama böyle giderse olması yakındır.

Emperyalizm Türk yerine: Özbek, Kırgız, Türkmen, Kazak, Uygur, Tatar, Nogay, Başkurt, Çuvaş, Yakut, Gagauz, Azerbaycanlı, Karaçaylı, Malkarlı, Dağıstanlı, Kumuk, Ahıskalı, Kıbrıslı kimlik yerleştirmelerinde başarılı olmuştur. Yunanistan’da ezelden beri Türk’e Türk demek yasaktır. Büyük ızdıraplar geçirmiş olan Bulgaristan Türkleri ileriye güvenle bakamamaktadırlar. Hint yarımadasında “biz Türküz” diyenler vardır ama nüfus oranları çok yetersizdir.

Kaynaklar:

Azerbaycan’ın Etnik Yapısı. Elnur Ağayev. Yeni Türkiye Dergisi, Türk Dünyası Özel Sayısı I, s. 1030-1048., 2014. https://www.academia.edu/9385750/Elnur_Ağayev-Azerbaycanın_Etnik_Yapısı

Azerbaycan’ın Ahalisi. Azerbaycan Dövlət Statistika Komitəsi https://www.stat.gov.az/source/demoqraphy/ap/az/population_2019.zip

Üzerinde Orhun Yazıtı bulunan Azerbaycan parası

Üzerinde Göktürk Yazıtı bulunan Azerbaycan parası

Kurtlar olur çobanların koyunu
İtten öğrenirse, kendi soyunu
“Azerilik” komunizmin oyunu
Azeri değiliz, Türk oğlu Türk’üz!

Bahtiyar VAHAPZADE

Bülent Pakman. Şubat 2020. İzin alınmadan, aktif link verilmeden yayımlamaz, kısmen ya da tamamen alıntılanamaz.