Hun torunları Sekeller

Sekelistan

Romanya içerisinde Sekelistan

İngilizce: Székely Land – Szeklerland, Macarca: Székelyek, Romence: Secui, Almanca: Szekler, Latince: Siculi. Sekelistan günümüzde Romanya sınırları içerisinde Transilvanya’nın (Erdel) doğusunda, Karpat Dağlarının doğu silsilesinde yer alır. Yüzölçümü yaklaşık 13 500 km2  – Lübnan’dan biraz daha büyük. Nüfusu 700 000’den fazladır, İzlanda nüfusunun iki katından daha fazla. Buralar 1876’dan beri Sekellerin geleneksel toprakları. En büyük şehri Targu Mureş.

Sekeller

Sekellerin bayrağı

Székelys – Szeklers. Çoğu Sekelistan’da, bir kısmı Moldova bölgesinde, diğer bir kısmı da Macaristan içerisinde yaşayan Sekeller eski Göktürk Alfabesi’ne çok benzeyen, Türk runik yazısının değişik bir varyantı olan, 37 karakterli, Arapça gibi soldan sağa yazılan, adı runikten gelen “rovas” denilen  kendi alfabelerine sahipler. 11. yüzyıla kadar kullandıkları alfabelerini günümüzde tekrar kullanmaktalar. Bayrakları fonda milli renkleri olan Turkuaz/Türk mavisi, üzerinde altın sarısı sekiz köşeli Türk güneşi ile gümüş rengi ay ve ortada samanyolunu temsil eden altın rengi bant bulunur. Sekellerin 6 boyu ve her boyun 4 kolu vardı. Birçoğunun adı Türkçedir. Kuzey Kafkasya boyları arasında Sekel boy isimlerine hatta aile armalarına rastlanmaktadır. Sekeller Mureş, Harghita ve Covasna ilçelerinde Macarlarla birlikte nüfusun % 56’sını oluşturmaktalar, onun da yaklaşık yarısı Sekeldir.

Dil

Sekel alfabesi – Rovas

Sekeller Macarlardan farklı bir topluluktur. Macar lehçelerinden birinin farklı ağzı olan dillerinde Macarcadakinden daha katı bir ünlü uyumu söz konusudur.  Bu özellik de dillerinin Türkçe ile olan ilgisini göstermektedir

Adları nereden geliyor?

Sekel adının Macarca olduğu ve sınır muhafızı anlamına geldiği söylenir. Fakat daha sonra dilbilimci, Türkolog Thury Jozsef’in Çağatay Lügatindeki sigil (asil, soylu) kelimesinden geldiği görüşü yaygınlık kazanmıştır. Türk sözlükçü ve etimoloji konusuna yoğunlaşmış Türkolog Hasan Eren’e göre ise prens anlamına gelir. Bir başka görüş de kelimenin Romen ve Latin dillerindeki karşılığından, Ceicui – Seiku, yola çıkar. Ceicui kelimesi Saka ile bir çağrışım yapar. Bu coğrafyada Sakalar uzun süre bulunmuşlardır. Sakalara Ceicut (Sikut-Sikit) denildiği düşünülürse bu kelimenin Sekel’e fonetik olarak çok benzediği görülür. Büyük olasılıkla, kelime seicu (saka) + lar = sakalar > Sekeller şeklinde gelişim gösterir.

Sekellerin kökenleri

Atilla adı Sekellerde çok yaygındır. 12. yüzyıl sonlarına doğru kaleme alınmış, Anonymus (Anonim) Tarih Kitabı olarak bilinen eserde, Sekellerin Hunların devamı olduğu yazmaktadır. Avrupa Hunlarının büyük hakanı Attila’nın 453 yılındaki ani ölümü ardından Hun birliği büyük bir kaosa sürüklenmiş, Hun veraset usulü gereğince varisleri arasında kıyasıya bir mücadele yaşanmıştır. Bu mücadelelerden biri Sekel tarihi ve kültürü açısından oldukça önemli bir gelişmeye sahne olacaktır. Batı Roma İmparatoru III. Constantius’un kızı ve bir sonraki imparator III. Valentiniaus’un kız kardeşi olan Prenses Honoria (417-452) ile Attila’nın evliliği sonucu dünyaya geldiği söylenen oğulları Prens Aladár ve Prens Çaba (Csaba) kozlarını savaş meydanında paylaşmıştır. Macar Kralı IV. László’nun (12721290) katipliğini yapan Simon Kézai 1282 yılı dolaylarında Latince kaleme aldığı Gesta Hunnorum et Hungarorum adlı eserinde Attila’nın ölümünden sonra iki oğlu arasında Krimhilda Savaşı adı verilen kanlı bir mücadele yaşandığı ve sonuçta Çaba’yı destekleyen sayıları 15 bin olan Hunların mağlup edildiği belirtilmektedir. Çaba, geriye kalan 3 bin Hun atlısı ile birlikte Yunanistan’a doğru çekilmiş, Çaba’ya bağlı Hunlar Karpat havzasında Csigle denen yere yerleşerek Árpád (895-907) çağının başlangıcı olan 895’te Macarlar gelene kadar orada varlıklarını devam ettirmişlerdir. Sekeller bu Hunların torunlarıdır.

Macarlar Pannonia’yı (günümüzde Macaristan’ın batısı ve Avusturya’nın doğusunda olan topraklar) fethettiği sırada Sekeller onlara katıldılar ve Ruthenia’nın (Karpatlar) fethine katıldılar. Anonymus’un Gesta  Hungarorum adlı eserinde olay şu şekilde anlatılır: “Ősbőnek ile MénMarót arasındaki ilk savaş başlamadan önce Ősbőnek Sekellerden bir haber aldı. Onlar Hun Kralı Attila’nın eski halkıydılar ve barış yanlısı olduklarını söylediler. Gönül rızası ile çocuklarını rehin olarak gönderdiler ve çeşitli hediyeler sundular.”

Macarlar Türk askeri teşkilatının bir uygulaması olarak yeni katılan boyları savaşlarda öncü kuvvet olarak bulundurmaktaydılar. Sekellere de bu şekilde ön saflarda görev verdiler. Göçer atlılardan oluşan, kendilerine özgü yönetim biçimine sahip bir Türk kabilesi olarak Sekellerin askeri ve herbiri 4 kola sahip 6 boydan oluşan sosyal yapıları Oğuz Türklerininkine benziyordu. Macar ordusunun batı tarzı ağır süvari taktiklerini benimsemesinden çok sonrasında da kendi hafif süvari taktiklerini sürdürmüşlerdir.

Sekelistan etnik dağılımı

Diğer görüşler

Macar bilgini Homan Balint’e göre, Türkçe bir kelime olan Szekely “hükümdar oğlu kavmi” anlamına gelmektedir. Balint’e göre Sekeller, Macarların yurt işgalinden evvel Avarlarla sürüklenip gelen Bulgar, Onogur ve yahut Attila’nın Hun devletine tabi, Bulgar ve Macar unsurlarla karışmış bir Avar zümresi olmalıdır.

Budapeşte, Lorand Eötvös Üniversitesi’nde Türk ve Orta Asya Araştırmaları profesörü Istvan Vasary’e göre Sekellerin asıl şekli “Sekel, Sekül” olan isimleri, Bulgar-Türk “Eksel” kabilesi ile alakalı olabilir. Bu isme Volga Bulgarlarında da rastlamak mümkündür. Vásáry, Sekellerin Ortaçağ’da yaygın olarak inanılan Hun menşeli oldukları inancının da ancak Bulgar Türk ilişkileri ile açıklanabileceği görüşündedir.

Sekellerin izlerini eski Türk yurdunda arayan Bahaeddin Ögel, Kadırgan’dan Güney Rusya’ya kadar yayılmış bulunan ve etnik açıdan ortak özellikler taşıyan Töles boylarından biri olan Sikil boyu üzerinde ısrarla durmaktadır. Kök Türkçe kitabelerde de İzgil olarak zikredilen, ancak Kök Türkler ile farklı bir dil konuştukları söylenen bu Töles boyu VIII. yüzyıl ile birlikte ağır kayıplar vererek  batıya doğru göç etmek zorunda bırakılmıştır. Ögel, bu boyun bir süre Volga Bulgarları ile  birlikte yaşadığı ve Esgil olarak anıldığını söylemekte Macar ve Bulgar etkisine maruz kaldıklarını belirtmektedir. Ögel, bu suretle Erdel’de bulunan Sekellerin Batı Kök Türk federasyonuna bağlı bir Töles boyu iken batıya gelerek Bulgar ve Macar etkisinde kaldıklarını ancak eski hatıralarını bilhassa da Kök Türk runik yazı sistemini bu topraklara getirdiklerini söylemektedir.

Eskillerin Karluk boylarından biri olduğuna dair bir görüşe göre bu topluluğun anavatanı bugünkü Başkurdistan civarıdır. Peçenek göçü içerisinde Don havzasına ayak basan Eskiller sonrasında Macar göçü ile birlikte bu sahadan günümüzdeki Macaristan’a göç etmiş ve Sekel adı ile bilinmişlerdir. Saadettin Gömeç’e göre bu boy Kök Türkçe kitabelerde Çik  İl (Sek El) olarak geçer.

Bir diğer grup tarihçi ise Sekellerin Hazar İmparatorluğu’ndan gelen Kabarlar olduklarını düşünmektedir. Hazarlardan ayrılan Kafkas boyu Kabarlar önce Macarlara katılmışlar, sonra tekrar Kafkasya’ya dönmüşler.

Sekel kökenini  Türk, Hun, Hazar, Bulgar, Avar, Peçenek vs. gibi Asya topluluklarıyla açıklayan görüşler Asya  bozkırlarına kadar uzanan geniş bir sahayı kapsadığından birbiriyle yakınlık arz etmektedir. Tarihi ve filolojik veriler Türklerle olan yakın akrabalığı işaret etmekte olup ataları kim olursa olsun, Sekel kültürü, eski sosyal ve siyasi teşkilatlanmaları “Türk” olduklarını göstermektedir.

Tarihçe

Macarların gelişinden sonra Sekeller, sınırları korumak için bu bölgelere dağıtıldılar. Savaş zamanında görevleri hücum durumunda öncü kuvvet olarak, geri çekilme durumunda ise artçı kuvvet olarak savaşmaktı.

Daha sonra, 11. yüzyılın başından itibaren Sekeller önce güney, sonra da doğu sınırlarını korumak amacıyla çoğunlukla Transilvanya’da toplandılar. Burada teşkilatlanarak zamanın resmi dili olan Latince’de Regnum Siculorum denilen Sekel Krallığını oluşturdular. Bu ülke Macar nüfusunun bulunduğu bölgelerden farklı bir şekilde teşkilatlanmıştı. İlçeler yerine, ‘sedes’ (sandalye – makam sandalyesi) denilen yönetim birimlerine ayrılmışlardı. Her bir makamın kendi meclisi vardı; fakat tüm milleti ilgilendiren konularla bir üst kurum olan Sekel Milli Meclisi ilgileniyordu. Ülke Sekellerin içişlerine müdahale etmeyen Macar Kralları tarafından derebeylik olarak tanınıyordu. Buna karşılık Sekeller de geleneksel askeri görevlerini yerine getirmek durumundaydılar.

1526’da Macar Devleti’nin çökmesinden sonra Osmanlı Sultanları da Sekel Muhtariyeti’ni tanıdılar. Fakat Transilvanya’nın Macar yöneticileri topraklarını işgal edip buralarda yaşayan insanları kendi hizmetleri için kullanmak amacıyla Muhtar Sekel Devleti’ni ortadan kaldırmaya niyetlendiler. Bu müdahale bir takım savaşlarla ve haklarını savunan Sekellerin isyanlarıyla karşılık buldu. Sekellerin özerkliği Avusturya İmparatorluğu’nun 18. yüzyılda Transilvanya’yı işgal etmesinden sonra daha büyük bir darbe aldı. Romenler, Avusturya ordusunun yardımıyla ve Saksonlarla ittifak içerisinde hareket ederek Transilvanya’nın bazı vilayetlerini ele geçirdiler ve bu bölgeleri Dako-Romanya diye adlandırdılar.

1848’de Avrupa’yı silip süpüren ihtilaller dalgası Transilvanya’ya ve Sekelistan’a da ulaştı. Sekeller kendi hükümetlerini kurmak istediler fakat Macarlar buna karşı çıktı ve Sekel ileri gelenlerine Macar İhtilali’ne katılıp siyaset işlerini Macarlar’a bırakmayı önerdiler. Sekeller bunu kabul ettiler ve askeri güçleri ile birlikte Macarlar’a katıldılar. Sekellerin yardımı ile Romenler ve Avusturyalı destekçileri Transilvanya’da mağlup edildiler. Ancak Macar İhtilali, Çarlık Rusyası tarafından ezildi ve ihtilalcilerin çoğu Osmanlı hâkimiyetindeki sahaya çekildiler.

İhtilalin bastırılmasından sonra mutlakiyetçi Avusturya Yönetimi geri döndü. Macar ve Sekel liderleri idam edildiler veya hapse atıldılar. Romen liderler ise “hizmetlerinden” dolayı rütbeler alıp maaşa bağlandılar. Bu liderler günümüz Romanya’sında hala milli kahramanlar olarak anılmaktadırlar. Avusturya ve Romen hükümetlerinin hiçbirisi katliamlar için özür dilemedi.

Avusturya İmparatorluğu, 1859’da İtalyanlara ve 1866’da Prusyalılara yenildikten sonra oldukça güç kaybetti ve önde gelen bazı Macarlarla uzlaşmayı kabul etti. Bunun sonucu olarak da 1867’de Avusturya İmparatorluğu, Avusturya–Macaristan olarak ikili bir monarşiye dönüştü.

Yeni Macar Hükümetinin 1867’den sonra ilk yaptığı işlerden biri Sekelistan’ı ve diğer Sekel kurumlarını tasfiye etmek, yani resmi olarak Sekel milletinin varlığını sona erdirmek oldu. Bu, Macarların 1848’de onlara yardım eden Sekellere bir teşekkürleriydi. Macar siyasetçileri, “Siz Sekeller Macarca konuşuyorsunuz, öyleyse Macar olmalısınız” tezini savunuyorlardı. Sekelistan’ın parçalara ayrılmasından sonra, bölge ihmal edildi ve iktisadi olarak çöktü. Sonuç olarak birçok insan yurtdışına göç etti. Ancak Sekeller yok olmadılar ve kim olduklarını unutmadılar.

1877’de Türk-Rus Savaşı esnasında Sekeller Türk ordusuna yardımcı olmak amacıyle Sekel Lejyonu adıyla bir birlik kurdular.

Avusturya–Macaristan İmparatorluğunun  Birinci Dünya Savaşı’nın sonunda 1918’de çökmesi ve Macarların ülkeyi koruyamadıklarının açıkça görülmesi üzerine Sekeller, kendi cumhuriyetlerini kurmayı denediler. Finliler, Estonyalılar, Letonyalılar, Litvanyalılar, Tatarlar gibi diğer küçük halkların yaptıkları benzeri milletlerin kendi geleceklerini tayin edebilme (self determinasyon) hakkından faydalanmak istediler. Fakat hem çöken Macaristan’ın siyasetçileri hem de Fransızlardan yardım alan işgalci Romanyalılar tarafından engellendiler. Sonuç olarak Sekelistan, Transilvanya ile birlikte, Fransa ve İngiltere tarafından, onlara destek olan Romanya’ya bir ödül olarak verildi. Batılı güçler yerel halkın fikrini asla sormadılar. Batı Demokrasisi Sekeller için işlememişti.

Galip Batılı Güçlerin liderleri, Avrupa’da eskisinden daha adil olacak ve milletlerin kendi geleceklerini tayin etme hakkına saygılı olacak yeni bir statüko kuracaklarını iddia etmişlerdi. Ancak, Fransa ve Britanya’nın liderleri başta olmak üzere, Birinci Dünya Savaşını başlatanlara değil Hint-Avrupalı olmayan halklara karşı yönetilmiş kinci ve ırkçı içgüdülerle hareket etmekteydiler. Britanya’nın Versay delegasyonu sekreteri Harold Nicolson’ın “Peacemaking 1919” adlı kitabındaki sözleri, yalnızca ona has olmayan bu yaklaşımı açık bir şekilde ortaya koymaktadır: “Macaristan’a karşı olan hislerim daha başkaydı. Bu Turanlı kabileye karşı geçmişte ve halen kuvvetli bir nefret duyduğumu itiraf ediyorum. Kuzenleri Türkler gibi birçok şeyi yok edip hiçbir şey ortaya koymadılar”. Yani Macarlar gibi milletler, onlar için sadece Asyalı ilkel kabilelerdi. Macaristan’ı Macar nüfusunun üçte birini yabancı boyunduruk altına soktular. Sekeller de bu arada kendilerini Romenlere sunulmuş bir hediye olarak buldular.

1918’den 1940’a kadar Sekelistan Romanya işgali altında kaldı. Romanya, kültürel ve milli farklılıklar gösteren tebasına karşı tutumuyla her zaman kötü bir üne sahipti. Daha 1877’de bağımsız bir ülke olarak ortaya çıkar çıkmaz liderlerinin ilk icraatı Müslüman tebaayı, yani Dobrucalı Türkleri ve Tatarları vatandaşlık hakkından mahrum etmek olmuştu. Romanya hükümetleri Sekelistan’da Romenleştirme çabalarının yanında yerel halk tarafından kolonizasyon şeklinde hissedilen siyasetler güttüler. Sekelistan yıllarca, özellikle olağanüstü hal hukuku altında tutulmuş, Sekelleri, Romanya Parlamentosunda temsil eden kimse olmamıştır. Ne yazık ki Romen otoritelerinin bu suistimalleri ile ilgili şikâyetler Milletler Cemiyeti tarafından duymazlıktan gelinmiştir.

Kuzey Transilvanya ve Sekelistan, 30 Ağustos 1940’da Almanya ve İtalya Dışişleri Bakanlıklarının baskıları sonucunda, İkinci Viyana Anlaşması gereğince, 1940 ve 1944 yılları arasında Macaristan’a bırakıldı. Macaristan Sekelistan’a özerklik tanımadı.

Sekelistan 1944’te, iki hafta öncesine dek Nazi Almanyasının müttefiki olan Romenlerin desteğiyle Sovyet Kızıl Ordusu tarafından işgal edildi. Romenler  Sekelistan üzerindeki yönetimlerini tekrar oluşturdular. Romenlerin gelişi, yerel halka karşı işlenen birçok vahşeti de beraberinde getirdi.

1952’de yeni anayasanın onaylanmasından sonra Romen otoriteler, isteksizce ve Sovyet baskısı altında, yaklaşık olarak Sekelistan topraklarına tekabül eden coğrafya üzerindeSekel özerkliğine izin verdiler. Fakat gerçekte bu bölge asla özerkliğe sahip olmadı ve 1968’de özerklik lağvedildi.

Komünist dönemin başlangıcında Romen milliyetçiliği ülkedeki Sovyet varlığı sayesinde büyük oranda kontrol altında tutuldu. Ancak Kızıl Ordu’nun 1958’te Romanya’dan ayrılması, ülke liderlerine diğer azınlıkların yanında Sekelistan ile de uğraşma fırsatını verdi. 1968’den sonra ise Romenler, yarı bağımsız dış siyasetlerine bir ödül olarak Batılı Güçlerin hiç de iyi niyet içermeyen desteklerini de kazanmaları üzerine, büyük bir baskı ve kolonileştirme rejimi oluşturdular. Sonuç olarak seksenlerin sonuna doğru Sekelistan’da durum dayanılmaz hale gelmişti.

Komünizm sonrası

Komünizmin çöküşünden sonra Romanya’da etnik gruplar arasında gerginlik yüzünden iç savaşın eşiğine gelindi. Bu süreçte Romanya’nın işgal ettiği topraklarda durum pek değişmedi. Sekeller halkı baskı altında kalmaya  insan hakları ihlallerine, ayrımcılığa, işkencelere maruz kalmaya ve kendi toprak ve milli kaynaklarından mahrum edilmeye devam etti. Sekellerin yalnızca bir grup olarak hakları gasp edilip kendi geleceklerini tayin haklarının engellenmesine, adlarının resmi olarak tanınmamasına, kendi alfabelerini kullanmalarına engellenme sürdürüldü.

Romanya, seçkin sınıfın siyasi kültür ve gelenekleri, nüfusun büyük bölümünün düşünme tarzı ırkçılık ve kökleri ülkenin geçmişinde olan bir hoşgörüsüzlük eğiliminin etkisi altındadır. Yağmacı, ırkçı ve rüşvetçi bir seçkinler sınıfı tarafından yönetilmekte ve ülkede gerçek bir demokratik siyasi kültürün eksikliği görülmektedir. Küçük bir halkın kendi geleceğini tayin etme hakkını kullanması için uygun bir yer değildir.

Tarihi süreç göstermiştir ki, Sekeller ve Macarlar arasında hiç bir zaman sağlıklı bir ilişki olmamıştır. Macarlar her zaman Sekelleri kullanmaya ve suistimal etmeye çalışmışlardır. Komünizmin çöküşünden sonra, Transilvanya’daki Macarlar, ana kuruluşları olan Romanya Macarlarının Demokratik İttifakı adlı kuruluşları vasıtasıyla Sekeller kuruluşlarının tesis edilmesini engellemeye çalışmışlar ve Sekel Özerkliği fikrine başından beri karşı çıkmışlardır. Bunu yaparak da baskıcı Romanya’ya iyi bir hizmet yapmış oldular. Macaristan AB ve NATO’ya kabul edilebilme hedefiyle 1996’da, Romanya ile yakınlaşmaya başlamıştır. ortak projeler, çekişmelerin yerini almıştı. Ancak bu, Sekeller üzerindeki Romenlerin baskılarını değiştirmemiştir.

Transilvanya’daki ve hem de Macaristan’daki Macar ileri gelenleri Sekellere sadece oyları ve istatistik olarak Macar nüfusunu arttırmak için ihtiyaç duymuşlardır. Romenler sık sık Sekellere “Macaristan’a gidin” veya “Asya’ya gidin” demişlerdir. Ancak Macaristan’a gittiklerinde ise Macar yöneticiler ve hatta halk tarafından aşağılanmışlar ve onlara Romen olmadıkları halde “Evinize gidin Romenler” denilmiştir.

Macar tarihçiler de Sekellerin Hun geleneklerini yıpratmak için büyük çaba sarfetmişlerdir. Macar okullarında çocuklara Türklerle akraba olmadıkları ve sadece Fin-Ugor Halkları ile akraba oldukları öğretilmektedir. Ancak gerçek hayatta Fin-Ugor kardeşiliğinin bir işlevi yok gibidir. Zira Finliler ve Estonyalılar Avrupa Birliği sınırları içerisinde baskı altında bulunan “akrabaları” konusunda oldukça kayıtsız kalmaktadırlar.

Avrupa Birliği 2007’de Sekellerin Romanya’daki durumunu anlatan ve durumu protesto eden birçok mektubuna rağmen, Romanya’yı mutlu bir şekilde AB üyeliğine kabul ettiler. Böylece Romanya’nın Sekellere yaptığı baskı, hâlihazırda AB şemsiyesi altında devam edebilmektedir.

17. bölgeye hoş geldiniz ve Sekel alfabesi

Bütün olumsuzluklara karşın Sekellerin milli uyanışı devam etmektedir ve artık durdurulamayacak bir noktaya ulaşmıştır. Bu uyanış, 1990 yılında Genç Sekeller Forumu (Székely Youth Forum – Szekely Ifjúsági Forum) adı altında kurulan küçük ama dirayetli bir teşkilatın Macarların haddini bilmez ve faydasız yönlendirmelerine kulak asmamaları ile başlamıştır. Toplantılarında milli Macar sembolleri yerine Sekellerin sembollerini ilk kez kullanmaya başlayan Genç Sekeller, Göktürk Alfabesi ile bağlantı olan eski Sekel alfabesini de yeniden canlandırdılar. Yerleşim yerlerinin girişlerine kendi alfabeleri ile yazılmış resmi yazılar asarak Sekellerin hala var olduklarını, farklı olduklarını ve köklerini bildiklerini ortaya koydular. Genç Sekellerin girişimi, dönemin olumlu tarihsel eğilimleriyle uyum içindeydi ve yerel halk tarafından iyi karşılanmıştı. Ancak Sekeller dahil Romanya’daki tüm Macarları temsil etme amacıyla 1989’da kurulmuş olan “Romanya Macarlarının Demokratik İttifakı” (Democratic Alliance of Hungarians in Romania, Romániai Magyar Demokrata Szövetség) adlı kuruluşun liderleri bu durumdan hoşlanmadılar ve Genç Sekelleri medyada kötülemek ve onların faaliyetlerini engellemek için ellerinden geleni yaptılar.  Romanya’daki Macar azınlığının çıkarlarını savunduğunu iddia eden bir kuruluş, Sekeller gibi küçük bir milletin özerklik girişimlerini önlemeye çalışarak baskıcı Romanya yönetimine çok iyi hizmet ediyordu. Bunun sonucunda, Genç Sekeller Forumu ortadan kalktı.

1990’da başlatılan girişim, 2003’de kurulan “Milli Sekel Konseyi” (Szekler National Council, Székely Nemzeti Tanács) adlı başka bir kuruluş tarafından kısmen devam ettirilmektedir. Milli Sekel Konseyi bağımsız olarak değil Transilvanya Milli Macar Konseyi’nin (Hungarian National Council of Transylvania, Erdélyi Magyar Nemzeti Tanács) bir toplantı yeri olarak kurulmuştu. Transilvanya Milli Macar Konseyi’nden ayrılmış olarak Genç Sekeller kadar olmasa da Milli Sekel sembollerinin kullanımını destekliyor, Sekel Milleti terimini kullanıyor, Sekelistan için özerklik istiyorlar. Macarlar ise hala Sekelleri Macar toplumundan ayrı görmüyor.

15 Mart 2006’da Odorheiu Secuiesc’de Milli Sekel Konseyi özerklik için barışçıl bir gösteri düzenledi. Gösteriye 4,000 – 10,000 arası kişi katıldı. Ertesi gün Romanya Başkanı yöreyi ziyaret ederek Romanya’da ne Sekelistan’a ne de başka bir bölgeye özerklik verilmeyeceğini beyan etti.

12 Şubat 2007’de Macaristan Başkanı László Sólyom Romanya’yı ziyaret ederek Başkan Băsescu ile görüştü. Băsescu Sekellerin durumunun Avrupa Birliği standardları ile tam uyum içerisinde olduğunu, bölgesel bir referandumun yasa dışı olacağını ve bunun Sekellerin kamuoyu eğilimini görmek için değil Romanya yasalarını test etme amacı taşıyacağını ifade etti.

Şubat 2013’de Sfantu Gheorghe kentine bölgeye yeni bir valinin atanması töreninde Romanya Başbakanı Victor Ponta hükümeti bürokratlarının talimatıyla Sekel bayrağı salondan çıkarıldı. O zamana kadar Romanya’nın her yerinde tarihi flama ve bayrakları görmek mümkün olduğu gibi, bir mahkeme de Sekellerin bayraklarına onay vermişti. Olayın ardından Budapeşte ve Bükreş hattında karşılıklı atışmalar başlamakla kalmadı, iki ülke medyası da buna katıldı. Macar insan hakları savunucusu ve siyasetçi Peter Eckstein-Kovacs, “Bu tür medya kampanyalarının geçmişte kaldığını sanıyordum. Bu da Macaristan ve Romanya arasında iyi giden ilişkiler hakkında soru işaretine neden oluyor” dedi.
Sekellere otonomiyi destekleyen Macaristan Dışişleri Müsteşarı Zsolt Nemeth, bayrakların indirilmesinin ardından “Bölgedeki Macar topluluğuna karşılık sembolik saldırganlık yapılıyor” diye tepkide bulundu. Romanya’dan cevap gecikmedi. Başbakan Viktor Ponta, açıklamaları “Utanmazlık” diye niteleyerek, Budapeşte’yi içişlerine karışmakla suçladı.

Sekel mitingi

10 Mart 2013’de binlerce kişi Sekel özerkliği için yürüyüş yaptı. Macaristan’ın Avrupa Parlamentosunda temsilcisi, siyasetçi László Tőkés de yürüyüşe katıldı. Gösteriye “Sekellerin Özgürlük Günü – Székely Szabadság Napja” adı verildi.

2013 sonbaharında “Özerklik İçin Sekel Büyük Yürüyüşü” gerçekleştirildi. Binlerce kişi Sekelistan’da 53 km uzunluğunda insan zinciri oluşturdu.

Budapeşte’deki Romanya Büyükelçiliği önüne konulan  Sekel bayrağı şeklinde yanan mumlar

10 Mart 2014’da Târgu Mureș’te binlerce kişi Sekel özerkliği için gösteri yaptı.  Gösteriye önceden olduğu gibi yine “Sekellerin Özgürlük Günü” adı verildi. Aynı gün Budapeşte’nin Kahramanlar Meydanı’nda toplanan yaklaşık 2 bin kişi Romanya Büyükelçiliği’ne doğru yürüyüşe geçtiler, Büyükelçiliğin önüne ellerindeki yanan mumları koyan göstericiler, sloganlarını burada da sürdürdükten sonra önce Macar milli marşını, ardından ise Sekel milli marşını okudular.

Targu Secuiesc’de 15 Mart 2016 Sekel yürüyüşü

15 Mart 2016’da Targu Secuiesc’de “Sekellerin Özgürlük Günü” gerçekleştirildi.

8 Ocak 2018’de Macarların ve Sekeller’in siyasi partileri olan Erdel Macarları Demokratik Birliği (Democratic Alliance of Hungarians in Transilvania), Macar Halk Partisi (Hungarian Civic Party) ve Macar Yurttaş Partisi (Popular Hungarian Party) yetkilileri Erdel’in en büyük şehri Cluj Napoca’da bir araya geldiler. Yayınlanan ortak bildiride, partilerin ortak cephe oluşturduklarını, Sekelce konuşan ve yaklaşık 700 bin nüfusa sahip olan Sekeller’in çoğunlukta olduğu bölgelerde yerel, idari ve kültürel olmak üzere üç aşamalı özerklik talep ettiklerini kaydettiler. Bunlar özetle: Sekeller’in en az yüzde 10’unun yaşadığı bölgelerde Sekelce’nin resmi dil olması, Sekel öğrenciler için özel eğitim ve sınav sistemi ve Sekelistan bayrağının kullanımına izin verilmesi, bölgede, 1848 Macar Devrimi’nin kutlandığı 15 Mart tarihinin resmi tatil olarak kabul edilmesi şeklindedir.

Erdel Macarları Demokratik Birliği lideri ve eski Kültür Bakanı Kelemen Hunor şu açıklamayı yaptı:  “Özerkliğe dair bu konular, mevzuata uyarlanarak ve Rumencye çevrilerek olabildiğince hızlı bir şekilde müzakere edilmelidir.”

2018’de Transilvanya (Erdel) bölgesi ile birleşmesinin 100. yıl dönümü kutlamalarına hazırlanan Romanya’nın Başbakanı Mihai Tudose’un, buna karşı cevabı sert oldu: “Daha önce bayrak asılmak istendiğinde de aynı cevabı vermiştim. O zaman da söylediğim gibi, eğer o bayrak rüzgarda dalgalanırsa hemen yanında yerel sorumluları da sallanacaktır.”

Macaristan Dışişleri ve Dış Ticaret Bakanı Peter Szijjarto buna tepki gösterdi: “Romanya’nın halihazırdaki başbakanının açıklaması, bir ulusal topluluğu, onların temsilcilerini idamla tehdit etti. Bu kesinlikle kabul edilemez. Avrupa’ya, Avrupa’nın değerlerine ve 21. yüzyıla kesinlikle uygun değil. Macar hükümeti Romanya’da yaşayan Macar azınlıkla ilgili karşılıklı saygıya dayanan bir iş birliği kurmak istiyor. Konu ile ilgili olarak Romanya’nın Budapeşte Büyükelçisi bakanlığa çağrılmıştır.

Levente Gergelyfi Borbely

Levente Borbelly

Sekeller için verdiği özgürlük mücadelesiyle tanınan Türk milletleri araştırmacısı, kimya mühendisi ve İngilizce öğretmeni Borbely, bölgesindeki 700 bin Türk’e uygulanan asimilasyon ve baskı politikasına dikkat çekmek için bireysel protesto amaçlı İstanbul, Ankara, Gürcistan-Batum, Azerbaycan, Türkmenistan ve Moğolistan güzergahında yürüdü. Borbely günde 30 kilometre yürümüş, gecelerini uyku tulumu içinde geçirmiş, 2011’de başlayan yolculuğunu 2 yılda tamamlamıştı. Levente Gergelyfi Borbely anlatıyor: “Sekeller Türk kültürünü halen devam ettiriyorlar, Göktürk alfabesine yakın bir alfabeyi kullanıyorlar. Sekeller, Attila’nın ölümü ve devamında gelen Hun İmparatorluğu’nun çöküşü sonrasında Karpat havzasındaki 3 bin Hun savaşçının torunlarıdır. Yani bir Türk boyudurlar. 1918 yılından beri vatanları Romanya işgali ve baskısı altındadır. Resmi olarak tanınmamaktadırlar. Hatta kendi yazılarını kullanmaları da engellenmektedir. Tüm bunlar görmezden gelinmekte ve hatta ortak olunmaktadır. Bu baskıya Batı Avrupa güçlerinin de katkısı olmaktadır. Avrupa Birliği`nin dünyadaki en demokratik yer olduğunu iddia eden birçok ülkeyi kolayca yargılayan Avrupalı liderler, ister Müslüman isterse Hristiyan olsun Türklere, sırf Türk kökenli oldukları için baskı uygulamaktadır.

Julia David

Sekellerin varlık ve kimlik mücadelesinin gayretli savunucusu, ressam. 11 Mart 2017’de İstanbul’da gerçekleştirdiği “Sekeller; Dünü-Bugünü ve Bağımsızlık Mücadeleleri” başlıklı konuşmasının özeti: Doğduğum, çocukluğumun geçtiği ve ilköğrenimimi aldığım Sekelistan’da yaşadığım ortama bilinçli olarak bakmaya başladıktan sonra, çevremdeki eşyayı, yaşam kültürü ve doğayı büyük bir dikkatle inceledim, onlarda Sekellerin kimliğini ve ruhunun ayrıntılarını gördüm, bunu o gün bugün, Tanrı’nın kendime verdiği resim yeteneğiyle işlemeye devam ettim. Sadece Sekelistan’la sınırlı kalmadım, 14 yıl yaşadığım Türkiye başta olmak üzere Türk Dünyası’nın gittiğim her yöresinde kullandığımız eşya ve sanat eserlerinde Türk milletinin ortak çizgilerine sıklıkla tanık oldum, dahası bunun dünyaya katkılarını gördüm, sanatımı ve çalışmalarımı bu bilinçle devam ettirdim. Romanya’nın ortalarında bir yerde 13 500 km kare bir alan ve 700 bin nüfusa sahip Sekel Bölgesinin tarihi bugüne kadar yapılan araştırmalara ve Sekel hafızasındaki kanaate göre Sakalar/İskitler, Avrupa Hunları/Atila’ya kadar uzanan bir geçmişe sahip. Bugün en belirgin bağları Macarlarla olsa da, bu yakın yüzyıllardaki siyasî birliktelikle açıklanacaktır, oysa Sekeller daha bir kendilerine özeldirler. Sekellerin geçmişlerinden bugüne dinî, sosyal, sanatsal birçok yerde tarihleri boyunca kullandıkları eski Türk abecesine benzer bir abeceleri var, bugün bile bunu yaşatıp yer yer kullanmaya devam ediyorlar. Sizleri, dağlık ve ormanlarla kaplı bir coğrafyaya, doğanın sunduğu harika göllere, tuz tepelerine ve mağaralarına, ilginç kanyonlarına, 1848’de Hasburglara karşı ayaklanan ve vatanları için can veren 300 Sekel kahramanını ifade eden ağaçtan işlenmiş sanat harikası anıtlarına, oymacılık sanatının zirvesine çıkmış Sekel kapılarına, giyim kuşama, yeme içme geleneklerine sahip Sekelistan’ı yerinde görüp kendileriyle kaynaşmaya davet ediyorum. Siyasî hiçbir kaygım bulunmamaktadır, amacım Türk dünyasının binlerce yıllık bir parçası olan Sekellerin varlığını, kimliğini, bildiğim kadarıyla elimden geldiğince Türk kamuoyuna tanıtmak.

Toplantı ve anlatımın tamamı aşağıdaki videoda izlenebilir:

Sekelistan’da görülecek yerler

Targu Mureş

Aziz Michael Kilisesi _ Targu Mureş

15. yüzyılda inşa edilmiş bu şehirde muhteşem dekore edilmiş konser salonu, aynalı salonu, parıltılı avizeleri olan Venedik’ten getirilen aynalar ve Carrera mermerleri kullanılarak 1911–13 arasında inşa edilmiş Kültür Sarayı, 1905-7 arasında inşa edilmiş 60 m.lik gözetleme kulesi olan İlçe Belediye binası, 1793-94 arasında inşa edilmiş ahşap Aziz Michael Ortodoks Kilisesi, Teleki-Bolyai Kütüphanesi, Targu Mureş Kalesi, Haaz Rezso müzesi, Sekel giysileri ve halk sanatının  sergilendiği Etnoğrafya müzesi görülecek yerler arasında.

Praid tuz mağarası

Praid Tuz mağarası

Targu Mureş-Sovata-Corund yolu üzerindeki Praid kasabasına yakın yeraltı tuz madeni. Sovata’dan otobüsler işliyor, yol 20 dakika sürüyor. İçinde galeriler, pin-pon masaları, çocukların tırmanma alanı, 3D sinema, cafe, bar var. Yerler, duvarlar tuz. Paket halinde banyo tuzu satılıyor. Yereller buraya astım ve solunum rahatsızlıklarının tedavisi için geliyorlar.

Miko Kalesi

Targu Mureş’in doğusundaki Miercurea Ciuc kasabasında. 1623 – 1630 arasında inşa edilmiş, Tatar istilası sırasında 1661’de yıkılmış, 1716’da yeniden yapılmış. Avusturya Habsburg imparatorluğuna karşı çarpışan ilk Sekel piyadelerine 1849’da ev sahipliği yapmış. Eski duvarlarıyla günümüzde Csíki Székely müzesi olarak hizmet görüyor.

Csiki Sör bira fabrikası

Miercurea Ciuc’un 12 km güneyindeki fabrika, talebe göre düzenlebilen tura katılıp da gezilebilir. Miercurea Ciuc’den Sânsimion’a tren yolculuğu 15 dakika sürüyor.

Sekel Ulusal Müzesi

Muzeul Național Secuiesc. Braşov’un kuzeyinde Sfântu Gheorghe’da Parcul Elisabeta – Elizabet Parkı’nın 200 m. güneyinde. Sekellerin el sanatları ve giysileri ile çevreye ait arkeolojik buluntular sergileniyor. Binanın kendisi ayrıca mimarlık şaheseri.

Targu Mureş’ten günübirlik yürüyüş turları

Transylvania’nın Calimani ya da Gurghiu dağlarına günübirlik turlar var.  Calimani yolu 1.5 saat sürüyor. Ayrıca Sovata’nı 36 km güneyindeki Lupeni kasabasından Harghita dağlarına düzenlenen gezide % 75 olasılıkla kahverengi Karpat ayısını görmenin mümkün olduğu iddia ediliyor.

Kızıl Göl ve Bicaz Boğazı

Kızıl Göl

Doğu Karpatlar, Haşmaş Dağları Ulusal Parkındaki Kızıl Göle (Lacu Roşu), Bicaz boğazına, Bicajel boğazına, tepelere yürüyüş turları düzenleniyor.

Madarasi Harghita zirvesi

Sekellerin kutsal dağı Madarasi Harghita zirvesi

Sekellerin kutsal dağı

Zirvede Sekel ay ve güneşi

Targu Mureş’in doğusunda Sekellerin kutsal dağı olan Harghita’nın  1801 m. rakımlı zirvesi, aynı zamanda Sekelistan’ın  en yüksek tepesi.  Tepede çok sayıda kadim Türklerin şaman ve balbal geleneğine yakın, şekilli ahşap başlıklar, direkler haçlar, figürler, bağlanmış çaputlar var. Manzara müthiş ve bütün Transilvanya havzasını içine alıyor.  Dağ, iç doğu Karpatların 80 km uzunluğunda bir bölümü teşkil ediyor.  Yakındaki 2190 nüfuslu tek köyden oluşan Madaras (Madaraş) komününde yaşayanların 2174’ü (%99.3) Sekelllerden oluşuyor. Kuşlu anlamına gelen Madaras’ta eskiden bol miktarda kuş yaşarmış. Tepeye yeni yapılan asfalt yoldan gidilmekte.

Sekellerde sosyal hayat

Sekeller arasında eskiden dedem-oğula büyük aile sistemi vardı. Ailede erkekler arasında en yaşlı olanı ailenin reisiydi. Çocuk sayısı 6 ile 10 arası olmak üzere fazlaydı. Onluk sistem halinde yerleşen Sekeller, aile düzenlerini de bu sisteme göre kurmuşlardır. Onluk sistemde Sekel gençlerini eğiten köyün yaşlı ve bilge kişisidir ve Sekeller bu kişiye Aksakal demektedirler. Aksakal, köyün gençlerine töreyi ve ahlakı öğretmek, onların meslek sahibi olmalarına yön vermek ve onları hayata hazırlamakla görevlidir. Aksakal tabiri ve görevleri bütün Türk dünyasında hemen hemen aynıdır. Aksakalın Sekeller içerisinde saygın bir yeri vardır.

Sekellerde eğitim ve kültüre önem verilir. 16. yüzyıl başlarından itibaren kültürel hayatları sistemleşti. Latince ve Macarca eğitim veren okullar açıldı. Bu okullar, Sengeorgi ve Oderhey’de yoğunlaştı. Özellikle fakir halk, çocuklarını kölelikten kurtarmak için eğitime önem verdi. Gençler Viyana, Götingen ve Leiden gibi yerlerdeki tanınmış okullara giderek eğitim aldılar.

Sekellerde klasikleşmiş eğitim sistemi, eğitim öğretime verilen önem her dönemde devam etmiştir. Bugünkü Romanya sınırları içerisinde de Sekel bölgelerinde Macarca eğitim veren ilköğretim, lise ve üniversite düzeyinde okulları bulunmaktadır. Sekel aydınlar biri Budapeşte’de diğeri de İsviçre’de olmak üzere iki Sekel Enstitüsü kurmuşlardır. Bu enstitülerin resmi adları Macarca olmasına rağmen yapılan araştırma ve incelemeler Sekel ağırlıklıdır.

Sekellerin halk türküleri pentatonik (5 sesli) olması nedeniyle Türk halk müziğiyle ilişkilendirilebiliyor. Çünkü İslam’dan önceki Türk müziğinin de pentatonik olduğu biliniyor.

Sekel Ulusal Marşı

Kim bilebilirdi ki kader tutup bizi buraya  getireceğini,
Gecenin karanlık  bir yolunda!  
Milletine zafer için yardım et,
Prens Çaba yıldız yolunda.
Yurdumuz Szekely dağlar gibi yıkıldı
Milletlerin savaşının fırtınasında.
Başımız her zaman diktir,
Erdel topraklarını korumamıza yardım et ey tanrı!

László Székely

1910 Budapeşte doğumlu futbolcu ve teknik direktör.

1951-1952, 1952-1953 sezonlarında Fenerbahçe’yi çalıştırmış, 2. yılında İstanbul Ligi şampiyonluğunu kazandırmıştır. 1953-54 sezonu başında bir süre Galatasaray’ı, 1956-1957 sezonunda tekrar Fenerbahçe’yi çalıştırmış, Fenerbahçe ile  bir kez daha İstanbul Ligi şampiyonluğu yaşamıştır.

05.04.1957-08.12.1957 arasında Türk millî futbol takımının başında bulunmuştur. 1957-59 arasında birçok İstanbul takımlarını çalıştırmıştır.

1959’da Milli lige geçişten sonra 1959-60 sezonunda 20-38. haftalar, 1960-61 sezonunda ve 1961-62 sezonunda 1-14. haftalar arasında Fenerbahçe’yi çalıştırmıştır. 1960-61 Sezonunda Lig şampiyonluğu yaşamıştır. 1962-69 arası İtalya’da antrenörlüğe devam etmiştir.

27 Kasım 1969’da Voghera-Piacenza karayolunda yürürken araba çarpması sonucu hayatını kaybetmiştir. Evli ve 2 çocuk babasıydı.

Kaynaklar:

Levente Gergelyfi Borbély. Girne, Istanbul, 2011 Unutulan Türk Ülkesi Sekelistan. 28 Kasım, 2012  http://www.yenidenergenekon.com/645-unutulan-turk-ulkesi-sekelistan/

Romanya’da Türk Azınlık: Sekeller. Doç. Dr. İsmail DOĞAN Ötüken dergisi 2. Sayı  26 Mart 2016 http://otukendergi.com/romanyada-turk-azinlik-sekeller-doc-dr-ismail-dogan/

Székely Land Wikipedia https://en.0wikipedia.org/wiki/Szekely_Land

Székely independence movement. Wikipedia https://bit.ly/2AQXDZY

Hungarian People’s Party of Transylvania. Wikipedia https://bit.ly/2OuQ8vB

Szekler National Council. Wikipedia https://bit.ly/2qy5h5u

Hungarian National Council of Transylvania. Wikipedia https://en.0wikipedia.org/wiki/Hungarian_National_Council_of_Transylvania

Atilanın torunları Sekeller. İsmail Doğan. Yeni Avrasya yayınları

Hungarians in Romania Renew Call for Autonomy. BalkanInsight. 09 January 18 http://www.balkaninsight.com/en/article/hungarian-parties-renew-plight-for-autonomy-in-romania-01-08-2018

Sekeller’den özerklik talebi ve tepkiler. Habertürk Romanya. Ocak 11, 2018 https://haberturk.ro/2018/01/11/sekellerden-ozerklik-talebi/

Avrupa’nın unutulmuş Türkleri. Neslihan Arslan. Vatan Dış Haberler. 01 Nisan 2018 http://www.gazetevatan.com/avrupa-nin-unutulmus-turkleri-1154962-dunya/

2 Bin Macar Sekel Türkleri İçin Özerklik Gösterisi Yaptı. Haberler com 10 Mart 2014 https://www.haberler.com/2-bin-macar-sekel-turkleri-icin-ozerklik-gosterisi-5770119-haberi/

Sekeller; Dünü-Bugünü ve Bağımsızlık Mücadeleleri. Türk Dünyası Araştırmaları Vakfı. 12 Mart 2017 https://turan.org/sekeller-dunu-bugunu-ve-bagimsizlik-mucadeleleri-2/

The Székelys in Transylvania http://mek.oszk.hu/03400/03407/html/71.html

Sekeller ve Prens Csaba. Türk Toyu https://www.turktoyu.com/sekeller-ve-prens-csaba

László Székely. Vikipedi https://en.0wikipedia.org/wiki/László_Székely ve http://www.wikizeroo.net/index.php?q

Ay-güneşli Sekel bayrağı krizi. Türk-Macar Dostluk Derneği. Şubat 2013. http://www.turkmacar.org.tr/index.php/haberler/262-ay-gunesli-sekel-bayragi-krizi

Milli Destanlara Göre Sekellerin Menşei. Pınar Yiğit Türker. Journal of History Studies. Volume 8 Issue 2, p. 125-137, June 2016 https://www.academia.edu/29267214/Milli_Destanlara_Göre_Sekellerin_Menşei

Székely Land activities. Lonely Planet https://www.lonelyplanet.com/romania/szekely-land

Sekel Türkleri’nin Sesini Duyurmak İçin Romanya’dan Moğolistan’a Yürüyor. Haberler com. 17 Ekim 2011 https://www.haberler.com/sekel-turkleri-nin-sesini-duyurmak-icin-romanya-3064182-haberi/

Mădăraș, Harghita Wikipedia https://en.0wikipedia.org/wiki/M%C4%83d%C4%83ra%C8%99,_Harghita

Wooden pillars on Madaras-Harghita, Transsylvania, Romania  https://steemit.com/travel/@kalemandra/wooden-pillars-on-madaras-harghita-transsylvania-romania

The Saint Mountain of the Szeklers. City of the Week.  https://www.cityoftheweek.net/2014/12/12/the-saint-mountain-of-the-szeklers/

Turan coğrafyasında Macaristan. Hilmi ÖZDEN. Belgesel Tarih.

Levente Gergelyfi Borbely Kırıkkale’de 28.12.2011 http://www.haberkale.com/haber/-10251.html

Bülent Pakman. Kasım 2018. Aktif link verilmeden alıntı yapılamaz.

Al Khobar Ofis

Bülent Pakman kimdir?