Bilderberg Toplantısı

Türkiye’nin ulusal direncinin kırıldığı toplantı

31 Mayıs – 3 Haziran 2007 tarihlerinde İstanbul Ritz-Carlton otelinde tarihinin en üst düzeyde ve en fazla üyesinin katılımıyla Bilderberg Zirve Toplantısı yapılmıştır. Toplantıya Henry Kissinger, Richard Holbrooke, Paul Wolfowitz, Richard Perle ve David Rockefeller (son anda katılmayacağı bildirilmiştir), Mustafa Koç, Hikmet Çetin, Emre Gönensay, Cem Duna, Erkut Yücaoğlu, Arzuhan Doğan Yalçındağ, Prof. Dr. Ayşe Soysal, Mehmet Ali Birand ve Cengiz Çandar dahil 100’ü aşkın şahsiyet katılmıştır. Heyet 31 Mayıs günü otele yerleşmiştir. Toplantının ilk günü (1 Haziran) Kissinger, Akbank’ın daveti üzerine Sabancı Center’da önemli bir konuşma yaptıktan sonra tüm katılımcılar Dışişleri Bakanı Abdullah Gül’ün verdiği akşam yemeğinde bir araya gelmiştir. Kissinger, Sabancı Center’daki konuşmasında şöyle demiştir:
“Bush yönetimi ile yakın temastayım. ABD seçimlerinde Demokratlar kazanırsa onlar için elimden geleni yaparım. Çünkü bunlar kişisel değil, büyük meselelerdir. Türkiye, dünyaya çok önemli katkı yapmanın eşiğinde. Dünyanın kesiştiği yerde, ön cephede yer alıyorsunuz. 60’lı yıllardan bu yana çok değiştiniz; hem görüntü olarak hem de ilişkiler açısından. Dünyanın yeni durumuyla baş edebilmek için “milli ve tarihi” meseleleri aşmak lazım. Bunu (ABD’nin) kendi görüşlerini empoze etmesi olarak algılamayın. Birbirimizi dinlemeliyiz. Bu kadar çok saldırının hedefi haline gelmememiz lazım. Ortadoğu bambaşka bir realite. Bunu Türkiye’den daha iyi anlayacak bir ülke yoktur. Türk topraklarında, farklı bölgelere hükmeden farklı etnik topluluklar vardır. Bu yüzden ülkenin kimliğine meydan okumalar olabiliyor. BOP’u felsefi olarak destekliyorum. Irak’ta ABD’nin istediği, legal bir ortam yaratmaktır. Yani komşularıyla barışık bir devlet. ABD, Kuzey Irak konusundaki tepkinizi anlıyor, fakat birlik göndermenizi tercih etmiyor.”
Abdullah Gül’ün Dolmabahçe Sarayı’ndaki akşam yemeğinde yemek masasının baş köşesinde Henry Kissinger, Richard Holbrooke, Paul Wolfowitz ve Richard Perle yan yana oturmuştur. Kissinger, Sabancı Center’daki konuşmasını birebir tekrarlayarak şu önerilerini ısrarla vurgulamıştır:
– Türkiye’nin Cumhurbaşkanı seçimi sonrasında Kuzey Irak’taki Kürt Devleti oluşumunun kabul edilmesi.
– Bu beklenti doğrultusunda TSK’ce gerçekleştirileceği açıklanan sınır ötesi operasyonun önlenmesi.
– ABD’nin İran’a planladığı müdahalede Türkiye’nin de yanında yer alması.
– Kuzey Irak’ta oluşan devletin topraklarına yerleştireceği bir kısım kuvvetlerle oluşturulacak ve bölgeyi kalıcı olarak kontrol edecek stratejik platformun tamamlanmasına yönelik olarak, BOP Eşbaşkanı hükümetinin de ABD’nin yanında yer alması.
– Dışişleri Bakanı Abdullah Gül’ün Cumhurbaşkanlığı’na aday gösterilmesi.
Toplantı sonunda David Rockefeller adına Kissinger tarafından getirilen öneriler doğrultusunda; öncelikli olarak BOP Eşbaşkanı Başbakan Recep Tayyip Erdoğan’ın göreve devam etmesi ve Gül’ün Cumhurbaşkanlığı’na aday gösterilmesi konusunda muvafakata varılmıştır. Bu muvafakat bağlamında 31 Mayıs-3 Haziran 2007 tarihlerinde gerçekleştirilen Bilderberg Zirve Toplantısı, Türkiye’nin ulusal çıkarlarının kırılmaya uğratıldığı toplantı olmuştur. Türkiye, ne yazık ki bu toplantının önemini bugüne kadar algılamakta yetersiz kalmıştır.

Erol Bilbilik,  06 Temmuz 2011. Aydınlık Gazete.

Not: Yukarıdaki yazı   http://www.aydinlikgazete.com/index.php?option=com_content&view=article&id=2124:erol-blblk–tuerkiyenin-ulusal-direncinin-krld-toplant&catid=79:erol-bilbilik&Itemid=128    sayfasından YORUMSUZ olarak alıntılanmıştır. Görüşler YAZARINA aittir: erolbilbilik@aydinlikgazete.com 

Bülent Pakman. Temmuz 2011. Yazılarım izin alınmadan ve aktif link verilmeden alıntılanamaz.

DİNLER ARASI DİYALOG, ILIMLI İSLAM ve TÜRKİYE ÜZERİNE OYNANAN OYUNLAR  İLE İLGİLİ SAYFALARIMIZ

Twitter WidgetsFacebook Widgets

mekke 008Bülent Pakman kimdir    https://bpakman.wordpress.com/pakman

Yorum bırakın

Bu site, istenmeyenleri azaltmak için Akismet kullanıyor. Yorum verilerinizin nasıl işlendiği hakkında daha fazla bilgi edinin.