Suudi Arabistan’dan Müthiş Haberler

Suudi Arabistan’da 266,6 milyar dolarlık projeler durduruldu

Küresel piyasalarda petrol fiyatlarındaki gerileme nedeniyle ekonomik önlemler almayı sürdüren Suudi Arabistan’ın 266 milyar 600 milyon dolar değerinde pek çok proje için yapılan sözleşmeleri durdurduğu bildirildi.

Suudi Arabistan resmi haber ajansı SPA’nın haberine göre, Ekonomik İşler ve Kalkınma Konseyi Başkanı Veliaht Prens Muhammed bin Selman başkanlığında, ekonomi ve kalkınma alanında bazı konuların ele alındığı bir toplantı yapıldı.

Toplantıda 266 milyar 600 milyon dolar değerinde çok sayıda proje sözleşmesinin durdurulmasına karar verildi. Durdurulan projelerin içeriğine dair ayrıntılı bilgi verilmedi.

Riyad yönetiminin 26 Eylül’de açıkladığı son kemer sıkma paketinde bakanlar, devlet memurları ve Şura Meclisi üyelerinin maaş ve diğer ödeneklerinde kesintiye gidilmişti.

Hükümet, 29 Aralık 2015’te ise aralarında akaryakıt, su ve elektriğin de bulunduğu birçok tüketim maddesine büyük oranlarda zam yapmıştı.

Belirlenen 2030 vizyonu çerçevesinde petrole dayalı ekonomisini yeniden yapılandırmayı ve gelirlerini çeşitlendirmeyi amaçlayan Suudi Arabistan, geçen sene 98 milyar dolar olan bütçe açığının 2016’da 87 milyar dolara çekileceğini açıklamıştı. http://www.hurriyet.com.tr/suudi-arabistanda-266-6-milyar-dolarlik-projeler-durduruldu-40271414

……………………………………

Suudi Arabistan’da tarihi gün

Suudi Arabistan tarihinde kadınlar ilk kez hem aday hem de seçmen olarak bugün, belediye seçimlerine katılıyor. Ülkenin tarihinde ilk kez kadınlar oy kullanmaya başladı.

Suudi Arabistan’da bugün yapılan seçimlerde kadınlara ilk kez aday olma ve oy kullanma hakkı verildi. Seçimlerde 980 kadın aday olurken 130 bin kadın oy kullanmak için başvuruda bulundu. Bu rakamlar erkeklerle kıyaslandığında oldukça düşük. Seçime katılan erkek aday sayısı 5 binden fazla iken erkek seçmen sayısı 1.35 milyon civarında.

Geçtiğimiz sene yaşamını yitiren Kral Abdullah Bin Abdulaziz 25 Eylül 2011’de, Suudi kadınların şeri kurallar çerçevesinde seçmen ve aday olarak 2015 seçimlerine katılması yönünde karar çıkarmıştı.

Kadınların seçimlere katılma hakkının, yeni Kral Selman Bin Abdulaziz’in önceki kralın başlattığı reformları hızlandırması olarak yorumlanıyor.

Hürriyet 12.12.2015. http://www.hurriyet.com.tr/suudi-arabistanda-tarihi-gun-40026020

………………

Suudi Arabistan’da bir erkek, karısının çantasında sigara bulunca boşandığını duyurdu

Suudi Arabistan’ın Okaz gazetesinin verdiği habere göre ülkenin güneyindeki Jazan vilayetinin bir sakini, karısın ait çantanın içinde bir sigaraya rastladı ve karısından açıklama talep etti. Kadın, sigara içmediğini ve sigaranın çantaya nasıl girdiğini bilmediğini söyledi. Bu açıklamayı yetersiz bulan koca, hemen boşandığını duyurdu.

Dünyanın en muhafazakar ülkelerden biri olan Suudi Arabistan, boşanma sayısına göre de ön sıralarda bulunuyor. Kraliyette, 2012 yılında 30 bin boşanma kaydedilmişti. Erkeklerin, yasal olarak boşanmak için üç kez “talak” (boşanıyorum) demesi yeterli.

http://www.turkarabnews.com/tr/2013/11/26/sigara-bosanma-nedeni.html

…………………………………

Zorla boşanacaksınız

Şeriatın Vahhabi yorumuyla hep gündemde olan Suudi Arabistan’da evli çiflerin mahkeme kararlarıyla zorla boşandırılması vakaları artıyor. Londra’daki İslami Çoğulculuk Merkezi, 19 çiftin zorla boşandırılmasıyla ilgili açılmış davaların sürdüğünü belirtti. Eşlerin birlikte olma iradelerine indirilen darbelere en çarpıcı örnek Fatima ve Mansur Timani çiftinin yaşadıkları. Evlenirken aile rızası alınması şartını koşan Suudi yasasına sırtını dayayan Fatima’nın babası, Mansur’un kızını isterken aşiretinin geçmişi hakkında yalan söylediğini, bu yüzden evliliğe verdiği onayı geri aldığını belirtip 2005’te mahkemeye başvurmuş. Mahkeme de çiftin boşanmasına karar vermiş.

Kocanın isyanı: İslam’a aykırı karar
Ancak birbirini seven ve iki çocukları olan çift, ayrılmayı reddedince bu kez Fatima yasadışı olarak Mansur’la birlikte olmaktan ekimde Cidde’de tutuklanmış. Şimdi 34 yaşındaki Fatima bir yaşındaki oğlu Süleyman’la birlikte Damman’da demir parmaklıkların ardında yatarken, Mansur da iki yaşındaki oğulları Noha’ya bakıyor. Çiftin birleşme umutlarına yüksek mahkeme de yerel mahkeme kararını onaylayarak darbe vurdu. Mansur karara “İslam’a aykırı, bu yüzden reddediyorum. Biz hâlâ evliyiz. Ailesi onu başka erkekle evlendirmek istiyorsa, benim yapabileceğim hiçbir şey yok. Bizi yargılayacak olan Allah’tır” diye meydan okuyor. İnsan hakları savunucuları, zorla boşandırılan kadınlar adına Suudi Kralı Abdullah’a mektup yazdı. (Independent)

http://www.radikal.com.tr/haber.php?haberno=213299

………………….

Suudi kadınlar araba kullanma yasağına meydan okudu

Suudi Arabistan’da az sayıda kadın, direksiyon başına geçerek kadınlara araba kullanma yasağını protesto etti. Suudi yetkililerden büyük baskı yiyen kadınların çok azı kontak çalıştırabildi. Reuters,  başkent Riyad’ın birçok noktasında çok sayıda kontrol noktası kurulduğunu aktardı. Araba kullanan kadın olup olmadığını denetleyen trafik polislerinin sayısı arttırıldı. Tüm bu baskılar sonucu eylemi iptal eden aktivistler, “süresiz eylem” çağrısı yaptı.

Bazı kadınlar, İçişleri Bakanlığı’nın internet üzerinden örgütlenen araba kullanma eylemine katılanların cezalandırılacağı yolundaki uyarısına rağmen videolarını internete yükledi.  Bu kadınlardan hiçbiri gözaltına alınmadı. 2013 Ekim ayında  en az 16 kadın yasağı delince ceza yedi.

Suudi yetkililer, eylemi önlemek için neredeyse her yolu denedi. Bazı kadınlar da ev telefonlarını arayıp kendilerini “İçişleri Bakanlığı görevlisi” olarak tanıtan erkekler tarafından “Eyleme katılırsanız zarar görebilirsiniz. En iyisi evde oturun” diye baskı gördüklerini anlattı. İçişleri Bakanlığı, günler önceden eylemin kesinlikle engelleneceğini belirterek “gerekirse şiddete bile başvurulabileceği” uyarısı yaptı. İçişleri sözcüsü Mansur el Turki, “Suudi kadınların araba kullanması yasak ve bu yasağı ihlal edenler ve onları sosyal medyada destekleyenler, kanunlara göre muamele görecek” dedi. Ülke çapında  camilerde verilen cuma vaazlarında, eyleme destek vermeme çağrısı yapıldı.

Eyleme katılan başka bir kadın ise hiçbir tepkiyle karşılaşmadığını belirtti.

Arabayla bakkala gittim, bir şey olmadı

Mai el Savyan adlı Riyadlı bir kadın, “Evin yanındaki bakkala araba kullanarak gittim. Benim gibi araba kullanan üç kadın biliyorum” dedi.

Azize el Yusuf adlı öğretim görevlisi ise telefonda yapılan uyarıdan sonra eyleme katılmaktan vazgeçtiğini söyledi.

Ülkede 1990’dan bu yana düzenlenen üçüncü kez araba kullanma yasağına karşı eylem yapılıyor.

Şimdiye kadar 17 bin kişinin imzaladığı bir dilekçede ya kadınlara araba kullanma izni verilmesi ya da yasağın neden sürdürülmesi gerektiğinin izah edilmesi istendi.

1990’daki eylemden sonra pekçok kadın protestocu tutuklanmıştı.

‘Ülke için tehdit’

Hafta başında 100 kadar muhafazakar din adamı,kampanyayı kadınların bir komplosu olarak nitelemiş ve bunun ülke için bir tedhit oluşturduğunu savunmuştu.

Ancak gözlemciler yine de Suudi Hükümeti’nin 1990 ve 2011’de yapılan eylemlerdekine kıyasla tavrını yumuşattığını belirtiyor.

Medine’de konuşan başmüftü Şeyh Abdülaziz  “Kadınlara araba kullanma izni verme sorunu, toplumun en büyük endişelerinden biri olmamalı. Yasak şerden korumak içindir” dedi. Başmüftünün sözleri, aktivistlerin görüştükleri İçişleri Bakanı Prens Muhammed Bin Nayif’in kendilerine, yetkililerin yasağı yeniden ele almayı düşündükleri açıklamasından sonra geldi. Azize El Yusuf isimli aktivist, “Bu hakkın bize verilmesi için kralın onay vermesini umuyoruz” dedi.  AFP’ye konuşan kampanyanın organizatörlerinden Necla el Hariri, “Kadınlara ellerine fırsat geçtiğinde araba kullanma çağrısı yapıyoruz” dedi.

Uluslararası Af Örgütü Ortadoğu Direktörü Said Boumedouha, “Suudi yetkililer telefon ve internet üzerinden tehditlerle, keyfi seyahat yasağı ve gözaltılarla, devlet kontrolündeki medya aracılığıyla aktivistleri ve ailelerini trafiğe çıkmamaya zorluyor” dedi.

Kaynaklar:

http://www.hurriyet.com.tr/dunya/25234734.asp

http://www.bbc.co.uk/turkce/haberler/2013/10/131026_suudi_kadin_eylem.shtml

http://www.hurriyet.com.tr/planet/24990321.asp

———————————

Araç kullanan kadın hasta çocuk doğuruyormuş

SUUDİ Arabistan’da aynı zamanda psikolog olan Şeyh Salah el Luhaydan, ‘sabq.org.’ adlı Suudi haber sitesinden ülkede araba kullanma yasağına karşı 11 bini aşkın imza toplayan kadınlara seslendi.

El Luhaydan, “Kadınlar, araba sürmenin hem yumurtalıklarını ve pelvis bölgesini, hem de psikolojilerini olumsuz etkilediğini bilmeli. Psikoloji bilimi ve tıbba göre, sürekli araba kullanan kadınlar klinik açıdan sorunlu çocuklar doğuruyor” dedi. Suudi Şeyh’e sosyal medyada tepki gecikmedi. Twitter’da birçok kişi, El Luhaydan’la “müthiş bilimsel keşiflerde bulunan adam” diye dalga geçti.

Kaynak: http://www.hurriyet.com.tr/planet/24812444.asp

……………………….

Suudi prens muhaliflere katıldı

Suudi prenslerinden Halid bin Ferhan bin Abdulaziz Al Suud, Suudi rejiminden ayrıldığını duyurdu.

20934184Prens Halid bin Ferhan resmi sosyal paylaşım sitesinde, Suudi rejiminden ayrıldığını ve yönetim karşıtı İslami Islah Hareketi’ne katıldığını açıklayan bildiri yayınladı.

Bildirisinde kendisiyle aynı görüşte olan diğer prenslere de “Allah’ın rızasını gözeterek” sessizliklerini bozma çağrısında bulunan Prens Halid bin Ferhan, kendisinin ve ailesinin halen ülkeye hakim olan aile ile çok acı tecrübelere sahip olduğunu belirtti. Prens, “Suudi Arabistan’ı yöneten Suud ailesinden ayrıldığını onur duyarak açıkladığını” ifade etti.

Suudi Prensi Halid bin Ferhan bin Abdulaziz, kendisinin ve ailesinin Suudi rejiminden dolayı yaşadığı acıları muhalif İslami Islah Hareketi’nin televizyonunda açıklayacağını sözlerine ekledi.

Ülkede siyasi faaliyetleri yasaklanan Saad el-Fakih’in liderliğini yaptığı İslami Islah Hareketi, 1996’dan bu yana Suudi rejiminin insan hakları ve siyasi özgürlükler alanında reform yapması gerektiğini savunuyor. KAYNAK:http://www.hurriyet.com.tr/planet/24406552.asp

——————–

Suudi Arabistan’da hafta sonu tatili Cuma – Cumartesi oldu

Suudi Arabistan’da şimdiye kadar Perşembe – Cuma günleri olan hafta sonu tatili 28 Haziran’dan başlamak üzere artık Cuma – Cumartesi günleri olacak. Böylece Suudi Arabistan diğer Körfez ülkeleriyle birlikte hafta sonu tatili yapacak, Batı dünyasıyla çakışan iş günleri sayısı 3 günden 4 güne çıkacak.

Kaynak: http://english.alarabiya.net/en/business/economy/2013/06/23/Saudi-seeks-economic-boost-with-switch-to-Fri-Sat-weekend-.html
—————————————————–

Suudi Arabistan’da çalışan kadınlar taciz edilmeliymiş

Suudi Arabistan’da kişisel gelişim kitapları yazan Abdullah Muhammed Davut, Twitter’daki 97 bin takipçisine ‘çalışan kadınları taciz etmelerini’ tavsiye etti. Davut, ayrıca “Kadın kasiyerleri taciz edin” diye hashtag oluşturdu.

Suudi Arabistan’da çalışan kadınların sayısının hızla arttığını söyleyen yazar, “Kadınların evde kalıp ‘namuslarını korumalarını’ sağlamak için bu yöntemi önerdim” dedi.

Abdullah Muhammed Davut, Gulf News tarafından Arapça’dan İngilizce’ye çevrilen söz konusu açıklamanın 7′inci yüzyıldan kalma İslami savaşçı El Zübahir’in hikayesine dayandığını söyleyerek kendini savundu.

Davut, “El Zübahir, bir gece sokakta karanlıkta saklanmış ve kendi karısını taciz etmiş. Çok korkan kadın hemen evine dönmüş ve ‘Dünyada evimden güvenli yer yok, sokaklar yozlaşmış’ diyerek bir daha evini asla terk etmeme kararı almış” dedi.

IBI Times ise, Muhafazkar İmam Khalim İbrahim el Saqabi’nin de Davut’un çağrısını desteklediğini ve “Hükümetin cinsel taciz karşıtı yasalarının sadece karşılıklı anlaşmaya dayalı ahlaksızlıkları teşvik etmeye yaradığını” iddia etti.

Davut daha önce de cinsel tacize uğramamaları için ‘kız bebeklerin kara çarşaf’ giymeleri gerektiğini iddia etmişti.

KAYNAK: http://www.hurriyet.com.tr/planet/23399827.asp

——————–

Twitter, dünya ve ahiretten uzaklaştırır

Suudi din polisinin başındaki isim olan Şeyh Abdül Latif Abdül Aziz el-Şeyh halkı ülkede popülaritesi hızla artan sosyal medya sitesi Twitter konusunda uyararak “Sosyal medya sitelerini özellikle Twitter’ı kullananlar, bu dünya ve ahiretten uzaklaşıyor. Twitter tartışma ortamı olmayanların buluştuğu yer haline geldi” dedi. El-Şeyh’in açıklamalarının Suudi vatandaşların siyasi ve diğer hassas konuları konuşmak için Twitter’ı kullandıklarından endişelenen Riyad’ın düşüncelerini yansıttığı belirtildi. Nisan ayında ise Mekke’de bulunan Mescid-i Haram’ın imamı televizyondan milyonlarca insana yayınlanan vaazında Twitter’ın “ulusal birliği tehdit ettiğini” söylemişti.

Kaynak: http://www.hurriyet.com.tr/planet/23302208.asp 17 Mayıs 2013

——————————————————

Birleşik Arap Emirlikleri’nden gelen 3 gencin kadınları baştan çıkarmasından endişe edildi…

Suudi Arabistan’ın başkenti Riyad’da düzenlenen kültür festivaline katılan Birleşik Arap Emirlikleri’nden (BAE) 3 erkek “çok yakışıklı” oldukları gerekçesiyle sınır dışı edildi. Geçen pazar gün yaşanan olayda Suudi din polisleri, festivaldeki BAE standını bastı. Din polisleri, stantta görevli erkeklerin festivale katılan kadınları baştan çıkarmasını engellemek için 3 adamı önce festival mekanından çıkardı, ardından da sınır dışı etti. İsmini açıklamayan bir festival görevlisi “Komite üyeleri kadın ziyaretçilerin onlara kapılmasından endişe etti” dedi.

Kaynak: Habertürk 18 Nisan 2013.  http://www.haberturk.com/dunya/haber/836879-cok-yakisikli-diye-sinir-disi-edildiler

……………..

Suudi Arabistan’da din adamı Şeyh Muhammed Munajid, Mickey Mouse’ın şeytanın askeri olduğunu ileri sürerek ölmesi gerektiğini savundu.

Walt Disney kahramanı Mickey Mouse’a Suudi Arabistan’dan tepki geldi. Müslüman din adamı Şeyh Muhammed Munajid, yaptığı çıkışla Batı dünyasını şaşkına çevirdi.

Farelerin şeytanın askeri olduğunu ifade eden Şeyh Muhammed Munajid, bu nedenle Mickey Mouse’ın da ölmesi gerektiğini savundu. Tom ve Jerry karakterlerinin de aynı tehlikeyi teşkil ettiğini söyleyen Şeyh Muhammed Munajid, “Fare şeytanın askerlerinden biridir. Onun tarafından yönlendirilir. Bir fare bir tenceredeki yemeğe dokunur ise onu dökmek gerekir. Sıvı gıdalarda da aynı durum geçerli.” dedi.

KAYNAK Habertürk 6 Şubat 2013. http://www.haberturk.com/polemik/haber/817721-cizgi-film-karakterine-sok-suclama

——————————————–

Suudi Arabistanlı bir din adamı, küçük kız çocuklarına cinsel taciz olaylarının son dönemde arttığını belirterek, bütün kız bebeklere burka giydirilmesi gerektiğini söyledi. Öz kızına tecavüz edip öldüren bir başka din adamına verilen hafif ceza ise tepkilere neden oldu.

/_np/3807/19133807.jpgRadikal İslamcı yayınlarıyla bilinen El Macid televizyonuna açıklamalarda bulunan Şeyh Abdullah Davud, peçeli çarşaf olarak da bilinen burkanın kız bebekleri koruyacağını söyledi. Şeyh kimliğini açıklamadığı hastane ve güvenlik kaynaklarına dayanarak ülkede bebeklerin cinsel tacize hedef olduğunu söyledi.

Şeyh Davud’un açıklamaları sosyal medyada tepkilere neden oldu. Bazı kullanıcılar Şeyh’in İslam’ı aşağıladığını ve bireylerin mahremiyetini ihlal ettiği gerekçesiyle hakkında soruşturma açılmasını istedi.

Suudi Şikayet Komisyonu’nun eski yargıçlarından Şeyh Muhammed el Cezlana, El Arabiya’ya yaptığı açıklamada, Davud’un sözlerinin İslam’ı ve şeriatı aşağıladığını ve İslam dinini kötü gösterdiğini belirtti.

İnsanlara bu tür denetimsiz fetvalara kulak asmamalarını tavsiye eden Cezlana, böyle kararları herkesin veremeyeceğini ifade etti. Ne zaman çarşaflı bir bebek görse üzüntü duyduğunu da ifade eden Cezlana, bunun çocuklara yapılmış bir adaletsizlik olduğunu söyledi.

/_np/3801/19133801.jpgKENDİ KIZINI ÖLDÜREN DİN ADAMINA “YOK” DENECEK CEZA
Beş yaşındaki kızına tecavüz edip öldüresiye dövmekle suçlanan bir başka Suudi din adamının birkaç ay hapse ve 50.000 dolar “kan parası” ödemeye mahkum edilmesi ise ülkede tepkilere neden oldu.

Feyhan Hamdi isimli din adamının cezasının ölen çocuk kız olduğu için yarıya indirildiği de belirtildi.

İslamcı Suudi televizyonlarının tanınmış isimlerinden olan Hamdi, kızı Lama’yı kablolar ve bastonla dövdüğünü itiraf etmişti.

Hamdi’nin kızının bakire olmadığından şüphelendiği ve çocuğu zorla muayene ettirdiği de belirtilmişti.

Lama, Aralık 2011’de kafatası, kaburga kemikleri ve bir kolu kırılmış, vücudunun çeşitli yerleri yara ve yanıklarla kaplı halde hastaneye getirilmişti. Hastane görevlisi kızın bel kemiğinin kırıldığını ve “her şekilde” tecavüze uğradığını söylemişti. KAYNAK: HÜRRİYET 4 ŞUBAT  http://www.hurriyet.com.tr/planet/22512113.asp

—————————————————

Suudi Arabistan’ın danışma organı Şura Meclisi’nde kadınların nereye oturacağı tartışılıyor

Suudi Arabistan Başmüftüsü Şeyh Abdülaziz El Şeyh, ülke kadınlara ilk kez Şura Meclisi’nde sandalye vermeye hazırlandığı bir zamanda, erkek ve kadının karışık oturmasının “kadının namusu ve toplum için bir tehlike oluşturacağını” söyledi.

Şeyh Abdülaziz El Şeyh, Cuma günkü vaazı sırasında yetkilileri, kadın ve erkeklerin ayrı oturmalarının sağlanarak, Şeriat kanunlarına uymaya çağırdı.

Başmüftü El Şeyh’in sözleri, kadınların ülkenin en üst düzey danışma kurulu olan 150 kişilik Şura Meclisi’ne kabul edilmelerinin hemen öncesinde geldi.

Şura Meclisi, kanunların gözden geçirildiği, ancak veto edilemediği bir kurul niteliğinde. 2006’dan beri kadınlar Şura Meclisi’ne danışman olarak atanabiliyorlar, ancak oy verme yetkileri bulunmuyor. Şu an Şura Meclisi’nde 12 kadın bulunuyor.

Suudi Hükümeti, Şura Meclisi’nde kaç kadına sandalye ve oy hakkı verileceğini açıklamadı. Bazı yerel gazeteler kadınların meclis salonunda erkeklerden ayrı oturacağını öne sürerken, kimileri kadınlarla erkekler arasında iletişimin video konferans yoluyla olacağını iddia etti.

Kral Abdullah’ın kadınların Şura Meclisi’nde yer almasına izin vermesi, aşırı muhafazakar ülkede son yıllarda ortaya çıkan reform dalgasının bir ayağı olarak yorumlanıyor.

Geçtiğimiz yıl Suudi kadınlara kadın giyim ve iç çamaşırı mağazalarında çalışma izni verilmişti.

KAYNAK: Hürriyet. 5 Ocak 2013.  http://www.hurriyet.com.tr/planet/22298383.asp

—————————————-

Suudi müftüden kadınlara fetva: ‘Cennete gitmek için ÖSO militanlarının cinsel isteklerini giderin’

Suudi Arabistan’da Vahhabi müftü Muhammed El Arifi Suriyeli muhaliflerin uzun süredir savaştığı için cinsel ilişkiye gidemediğini söyleyerek, militanların cinsel isteklerini karşılamanın cennete gitmek için yerine getirilmesi gereken bir görev olduğunu iddia etti.

Presstv’nin haberine göre, Vahhabi müftü Muhammed El Arifi Suriye ile ilgili verdiği fetvada insanlık dışı önerilerde bulundu. Suriye’deki militanların iki yıldır savaştıklarını, bu yüzden uzun süredir cinsel ilişkiye giremediklerini söyleyen El Arifi, ÖSO militanlarının muta nikahıyla Suriyeli kadınlarla kısa süreli evlilikler yapabileceğini söyledi.

Müftü El Arifi “mücahit” olarak nitelendirdiği yabancı militanların Suriyeli kadınlarla ilişkiye girerek cinsel arzularını tatmin edebileceğini, böylece militanların “Suriyelileri öldürmek için kararlılığının artacağını” savundu.

Cinsel ihtiyaçları gidermek için yapılacak evliliklerde dul, boşanmış ve 14 yaşından büyük kadınların tercih edilmesi gerektiğini söyleyen müftü, militanların cinsel isteklerini karşılamanın cennete gitmek için yerine getirilmesi gereken bir görev olduğunu iddia etti.

KAYNAK: http://sozcu.com.tr/fetvaya-bak.html Sözcü 02.01.2013

——

Karınız Nerede Biliyor musunuz?

Suudi Arabistan’da erkek vasiler artık sorumlu oldukları kadınların ülke dışına çıkmaları durumundan cep telefonu mesajıyla haberdar ediliyorlar.

Araba kullanmaları zaten yasak. Yurtdışına seyahat ederken ise eşlerinin yazılı izni gerekiyor. Bu yasaklara rağmen Suudi kadınları şimdi de ülke dışına çıkarken elektronik bir sistemle izleniyor.

El Arabiya’nın haberine göre, Suudi Arabistan’da erkek vasiler artık sorumlu oldukları kadınların ülke dışına çıkmaları durumundan cep telefonu mesajıyla haberdar ediliyorlar. Hatta birlikte seyahat etseler bile…

Suudi kadınlarına yönelik araba kullanma yasağının kaldırılması için geçtiğimiz yıl yapılan kampanyanın sembolü haline gelen Manal el Şerif, bir çift tarafından uyarıldıktan sonra sosyal paylaşım sitesi Twitter üzerinden haberi yaymaya başladı.

Köşe yazarı Bedriya el Bishr uygulamayı, “Yetkililer kadınları takip etmek için teknolojiyi kullanıyor” şeklinde yorumladı.

‘YA YANLIŞ KADINLA EVLİYİM, YA DA…’

Geçtiğimiz hafta başlatılan uygulama Twitter’da da tepki topladı. Bir tweet’te “Merhaba Taliban, işte sana Suudi e-hükümetinden ipuçları!” yazarken, bir diğerinde “Neden kadınları izlemek için onlara mikroçip yerleştirmiyorsunuz?” sözleriyle ironi yapıldı.

Hisham isimli bir kullanıcı ise “Eğer eşimin Suudi Arabistan’dan ayrıldığını öğrenmek için bir SMS’e ihtiyacım varsa, ya yanlış kadınla evliyim, ya da bir psikiyatriste ihtiyacım var” diye yazdı.

Şeriatla yönetilen Suudi Arabistan’da kadınların eşlerinin yazılı izni olmadan ülkeden ayrılmaları yasak.

Yerel medya, geçtiğimiz aylarda Suudi bir kadının İsveç’e kaçmasının uygulamayı başlatan neden olduğunu yazdı.

KAYNAK http://www.hurriyet.com.tr/planet/21995075.asp Hürriyet 23.11.2012

————————-

Dört eşini de bir okuldan seçti

Gazeteye göre, adı gizli tutulan eşlerden öğretmen olanı, okulda biri müdiresi, diğeri öğrencisi olan diğer eşlerle hiçbir sorun yaşamadığı gibi, iş ortamında birbirlerine olması gerektiği gibi yani öğretmen-müdire ve öğretmen-öğrenci ilişkileri çerçevesinde davrandıkları söyledi.

Suudi Arabistan’da duyanları hayrete düşüren, fıkra gibi bir olay yaşandı. Bir erkek aynı okulda görev yapan bir müdür, bir öğretmen, okuldan bir öğrenci ve okulu teftişe gelen bir müfettişle evlendi.

El Arabiya televizyonunun ünlü Okaz gazetesine dayandırdığı habere göre, adı gizli tutulan kişi 50 yaşındaki bir erkek.

Okaz gazetesi, haberi, “Kocasını hem öğretmeni, hem okul müdiresi ve hem de okulu teftişe gelen müfettişle paylaşan bir öğrenci hayal edin. İşte bu gerçek oldu” sözleriyle duyurdu.

Suudi Arabistan’da erkeklerin dört kadına kadar evlenmesine izin veriliyor.

Kaynak: http://www.hurriyet.com.tr/planet/21987843.asp Hürriyet 22.11.2012

—————-

Sen misin Namahremle Konuşan?

Suudi Arabistan’da ekmeğini getiren 2 erkekle konuşan 75 yaşındaki dul bir kadına, 40 kırbaç ve 4 ay hapis cezası verildiği belirtildi.

Suudi Arabistan’da bir mahkemenin geçen hafta, ölen eşi Suudi olan Suriye asıllı Hamise Savadi’yi yakın akrabası olmayan 2 adamla görüştüğü için mahkum ettiği, kararda, Savadi’nin cezasını çektikten sonra sınırdışı edilmesinin de istendiği kaydedildi.

Karar ülkede tartışmaya yol açarken, biri Savadi’nin ölen kocasının yeğeni olan iki erkeğin de suçlu bulunduğu ve hapis ile kırbaç cezalarına çarptırıldıkları bildirildi.

Savadi’nin avukatı Abdülrahman El Lahim, Associated Press’e yaptığı açıklamada, temyize gitmeyi planladıklarını söyledi. Suudi gazetesi El Vatan da Savadi’nin, kendisine 5 somun ekmek getirmelerini istediğini, her ikisi de 24 yaşında olan erkeklerle geçen nisan ayında görüştüğünü yazdı.

Haberde, kimlikleri, yeğen Fahd El Anzi ve iş arkadaşı Haciyan bin Zeyn olarak açıklanan erkeklerin, başkent Riyad’ın kuzeyindeki bir kentte Savadi’nin evine ekmekleri bıraktıktan sonra tutuklandıkları ifade edildi.

Kaynak: http://yenisafak.com.tr/Dunya/?t=09.03.2009&c=4&i=173984

Not: Namahrem= Evlenmede yasa bakımından sakınca olmayan karşı cinsten biri.  Bu arada kadını  biri gammazlamış anlaşılan. Orada bunu bolca yaparlar. B.Pakman

—————————————————————————————————-

Cidde’de danslı içkili partiye baskın: 433 tutuklu

Suudi Arabistan’da bir mahkeme, Cidde kentinde alkollü içki tüketilen ve kadınlarla erkeklerin beraberce dans ettiği bir partiye katılan 20 yabancıya kırbaç ve 3 ila 4 ay hapis cezası verdi. Hüküm giyen 20 kişiyle beraber 240’ı kadın toplam 433 yabancının da din polisi tarafından tutuklandığı ve mahkeme kararını beklediği belirtildi. “Arsız bir partiye katılarak, içki içmek, karşı cinsle dans etmek ve bunu kamerayla kaydetmekle” suçlanan yabancıların milliyeti açıklanmadı.

Kaynak: http://www.milliyet.com.tr/2007/02/06/dunya/dun02.html 06 Şubat 2007

———————————————————————————————-

Sen misin Tecavüze uğrayan

Suudi Arabistan`daki şeriat mahkemesi, toplu tecavüze uğrayan bir kadının hem kırbaç cezasına çarptırılmasına hem de hapse atılmasına karar verdi. …
Suudi Arabistan`daki şeriat mahkemesi, toplu tecavüze uğrayan bir kadının hem kırbaç cezasına çarptırılmasına hem de hapse atılmasına karar verdi. 23 yaşındaki bir kadın Cidde kentinde bir adamın aracına bindi. Ancak adı açıklanmayan kadın, araçtaki 4 erkeğin tecavüzüne uğradı. Bir süre sonra hamile olduğunu fark eden kadın hastaneye kürtaj için başvurunca durum ortaya çıktı ve bir yıl hapis ile 100 kırbaç cezasına çarptırıldı.

Kaynak: http://www.tumgazeteler.com/?a=4670271&cache=1 12.02.2009

————————————————————————

Spor yapmak bekareti bozarmış

Suudi Arabistan’da genç kızlar arasında artan obeziteyle mücadele için öngörülen beden eğitim dersi ulemaya takıldı.

Suudi Arabistan Prensesi Adile kızlar için beden dersi istedi ancak ulema, ‘Bekaret bozulur’ diyerek öneriye karşı çıktı. Kararda ‘ahlaksız kadın spor yapar’ sözleri ise dikkat çekti.

Suudi Arabistan’da şişman kız sayısı artınca Kral Abdullah’ın kızı Prenses Adile, kız çocuklar için de beden eğitimi dersi verilmesi çağrısı yaptı ancak ülkedeki radikallerin ve radikal din adamlarının bu çağrıya yanıtı sert oldu.

Genç kızlar arasında obezite oranının yüzde 51’e, kemik erimesi oranının da yüzde 67’ye çıktığı ülkede, “Çocuklarımız spor yapmıyor. Kız okullarına beden eğitimi dersi şart” demesi üzerine Eğitim Bakanlığı’nda çalışma başlatıldı.

Kraliyet ailesinin etkin isimlerinden Mekke Valisi Prens Halid el Faysal da bir okul ziyareti sırasında 8 yaşındaki bir kızın yanına gelip, “Ben de erkek kardeşlerim gibi okulda spor yapmak istiyorum” demesi üzerine “Bu isteğin yerine gelecek” diyerek kızlara da beden eğitimi dersi verileceğini müjdeledi.

‘AHLAKSIZ KADIN SPOR YAPAR’

Başını etkili din adamı Şeyh Abdul Kerim el Kudeyr’in çektiği radikal imamlar ise “Sadece ahlak seviyesi düşük olan kadınlar spor yapar. Bakire kızlar spor sırasında yapılan hareketlerle bekaretlerini kaybedebilir, o zaman bu durumu gelecekteki kocalarına nasıl açıklayacaklar” diye sordu.

Aynı kesim “En iyisi kızların evde oturması” diyerek kızlara beden eğitimi dersi verilmesine karşı çıkınca sonunda Eğitim Bakanlığı da kararından döndü ve “Kız okullarında beden eğitimi dersi verilmesi kesin olarak yasaklanmıştır” ifadelerini içeren genelge yayınladı.

Geçtiğimiz günlerde de okullar arası bir spor turnuvasına katılan kızlar yüzünden bu okullar hakkında soruşturma açılmıştı.

Kaynak: http://www.agnostik.org/13300-spor-yapmak-bekareti-bozar.html Habertürk, 02.01.2011.

————————————————————————————–

Suudi polisi MTV’deki üç Arap gencin peşinde

MTV’de yayınlanan bir belgesel, Suudi Arabistan’ı karıştırdı. “Resist the Power” adlı belgesel dizinin, Suudi Arabistan’ın Cidde kentinde geçen bölümünde yaşam tarzını anlatan bazı Suudi gençlerin yaptıkları, muhafazakârlaın tepkisini çekti. Belgesele karşı bir Facebook sitesi kurularak kamuoyu oluşturuldu ve nihayet, Suudi din polisi, belgesele konuk olan üç gencin peşine düştü.

Belgeselde 24 yaşındaki Aziz, Facebook’ta tanıştığı ve hoşlandığı bir kızla, sadece ailelerin girebildiği bir alışveriş merkezinde gizlice buluşmaya çalışıyor; 20 yaşındaki Fatma, kadınlar için siyah çarşaf giyme zorunluluğu olan ülkede, renkli çarşaf satın almaya çalışıyor; “Adalet ve eşitlik istiyorum” diyen 22 yaşındaki Ahmet’se, hemen tamamı yasak kitaplardan oluşan kütüphanesini kameraya göstererek sansürcü yönetimden şikayet ediyor.

MTV’nin Arapça kanalında yayınlanmadığı hâlde birçok Suudi vatandaşının internetten izlediği belgesel, son yıllarda reform çabası içerisinde olan ülke için bir test niteliği taşıyacak. S.Arabistan Enformasyon Bakanlığı din polisinin harekete geçtiğini doğruladı.

Kaynak: http://www.habergec.com/MTV%E2%80%99deki-%C3%BC%C3%A7-Arap-gencin-pe%C5%9Finde/ Hürriyet, 3 Haziran 2010.

————————————————————————————–

Viagra reklamı Suudi Arabistan’ı karıştırdı

Suudi kanalında viagra reklamı yayınlandı kıyamet koptu.

Suudi Arabistan’da erkekler için cinsel gücü artırıcı hap reklamının yayınlandığı Kanal 1 televizyonuna izleyicilerden şikayet telefonu yağdı.

Normalde muhafazakar ve ailelere yönelik programlar sunan kanalda yayınlanan 21 saniyelik reklamda bir erkek, eşi ve üç çocuğu salonda otururken eve geliyor ve karısına “Çocuklar nasıl?” diye soruyor.

Eşi, “Bütün ödevlerini bitirdiler ve sen Ebu Faysal ödevini unutma” diye cevap veriyor.

Adam çocuklarına bakıyor ve gülümsüyor. Daha sonra eşiyle yatak odasına geçiyor. Reklamın sloganı olan “Snafi” (İşi görür) o sırada ekranda beliriyor ve “36 saate kadar sertlik” ifadesi görülüyor.

İnternette reklamla ilgili öfke dolu yorumlar yapılırken, bir izleyici yorumunda, “Bir Suudi kanalının bunu yaptığına inanamıyorum. MBC kanalına (Not: Dubai’den yayın yapan özel TV. BP) benzedi” diyor.

YouTube’a da konulan reklamın Kanal 1 tarafından kaldırılıp kaldırılmadığı bilinmiyor.

Kaynak:  http://www.gazeteciler.com/gundem/viagra-reklami-suudi-arabistani-karistirdi-22236h.html 08 Eylül 2010.

—————————————————————————————-

Şoförle aşk moda

Suudi Arabistan’da kadınlara uygulanan araba kullanma yasağı geri tepti. Şeriatın sıkı kuralları altında, ülkede üçüncü sınıf vatandaş muamelesi gören kadınlar, kendilerini gezdirsin diye kocaları veya babaları tarafından tutulan şoförlerle kaçamak yapmaya, aşk yaşamaya başladılar. Bunun üzerine, kadınlara araba kullanma izni verilmesi gündeme geldi.

ARAB News internet sitesine göre Suudi Arabistan’da özel şoförle aşk vakaları o kadar çok artış gösterdi ki, sonunda skandal boyutlara ulaştı. Gazeteler, ilk ağızdan yasak kaçamakların hikayelerini yazmaya başladılar. 26 yaşındaki Maisa, El Nadva gazetesine, başından geçenleri şöyle anlattı:

“Ailemle birlikte yaşıyordum ve babam bir Arap şoför tutuncaya kadar herşey iyi gidiyordu. Artık her gün üniversiteye otomobille gidip geliyordum. Şoförüm, son derece akıllı, yakışıklı ve düşünceliydi. Ona aşık oldum. Birlikte olduk ve hamile kaldım. Olay ortaya çıkınca, babam şoförü tutuklattı. Kadın sığınma evinde erkek ve kız ikiz bebek dünyaya getirdim. Sevgilim benimle evlenmek istedi ama ailem izin vermiyor. Ertesi yıl beni uzak bir kasabaya yolladılar. Sevgilim de hala hapiste. Yaptıklarımdan ötürü çok pişmanım. Keşke zamanı geri alabilseydim.”

ÇOCUK ASYALI DOĞDU

Adını vermeyen 28 yaşındaki evli kadın, yakışıklı sürücüsüne aşık olmuş. “Nasıl oldu anlamadım. Kocamla kötü bir dönemden geçiyorduk. Onunla yatmaktan nefret ediyordum. Oysa o, o kadar nazik, sevecen ve düşünceliydi ki aşık oldum” diye kendini savundu. Kadın, bir gün kocası tarafından aşığıyla birlikte bahçede yakalandığını, olaydan ötürü son derece utanç duyduğunu söyledi.

Ülkede şoför aşkının dallanıp budaklanmaya başlaması üzerine, devreye giren Mekke’deki fetva ve vaaz merkezi başkanı şeyh Abdullah el Ali, aileleri ve kocaları suçladı. Aile yanında çalışan erkek şoför veya yardımcılarla girilen uygunsuz ilişkilerin son zamanlarda çığ gibi arttığını belirten El Ali, “Kadınları, kızları suçlamıyorum. Kesinlikle onlarla yeterince ilgilenmeyen ebeveynlerle kocalar kabahatli. Onlar sürücülere güveniyor ve gerçek tehlikenin farkında değiller” diye konuştu.

El Ali, tanık olduğu bir olayı da “Evli ve çocuklu bir kadın, Asyalıya benzeyen bir bebek dünyaya getirdi. Yanlarında çalışan şoför Asyalıydı ve bebek tıpkı ona benziyordu. Tabii olay ortaya çıktı” diye anlattı.

Yasak ilişkilerin artması üzerine, Suudi kadınlara araba kullanma izninin verilmesi gündeme geldi. Böylece, sürücü çalışana ihtiyaç olmayacağı ve dolayısıyla kadınların da kocalarına sadık kalacakları, genç kızların da istenmeyen hamilelikler yüzünden mağdur duruma düşmeyecekleri belirtiliyor.

Kaynak: http://hurarsiv.hurriyet.com.tr/goster/haber.aspx?id=6462219&tarih=2007-05-05 Hürriyet, 5.5.2007.

—————————————————————————————————-

Kadının çok eşliliği ancak dizilerde olur

Suudi Arabistan, “4 Kocalı Hürmüz” krizi yaşıyor. Ramazan dolayısıyla yayınlanan bir eğlence programında beşinci kocasını almak için dördüncüsünü boşayan bir kadının ekrana gelmesi ulemanın tepkisini çekti.

1992 yılından bu yana yalnızca Ramazan aylarında yayınlanan ve izlenme rekorları kıran “Taş ma Taş” adlı televizyon dizisi, her zaman olduğu gibi yine tabuları yıktı. MBC kanalında yayınlanan dizinin, “1 erkeğe 4 kadın” prensibini ti’ye alan bölümünde, dört kocalı bir kadının, beşinci kocayı almak için mevcut kocalarından birisiyle boşanmasının hikâyesi anlatılıyor. Suudi uleması, yerleşik değerleri komedi unsuruna dönüştüren bu diziye ateş püskürdü. Dini bir kanalda yorum yapan Şeyh Saad-el-Burak, Kral Abdullah’a çağrıda bulunarak, dizinin yapımcı ve yayıncılarının mahkemeye verilmesini istedi. “4 kocalı Hürmüz” bölümünü “iğrenç” bulduğunu belirten Şeyh Saad-el-Burak, “komedi, akademisyen ve dinle dalga geçmek için araç olarak kullanılıyor” dedi.

Aslında tepki çeken bölüm, Mısır’da El-Masri El-Yum Gazetesi’ndeki Suudi yazar Nadine El-Bidair’in Aralık ayında yayınlanan makalesine dayanıyor. Yazıda, dört eşli bir kadının eşlerinden birini kibrit çöpü çekerek boşaması anlatılıyordu. Kadın, genç hissetmek için kısa kibriti çeken kocasını boşuyor, yerine genç bir erkekle evleniyordu. Yazı İslam dünyasında büyük tepki çekmişti.

Dizinin ‘sabıka’sı çok

“Taş ma Taş”ın bu sezonki bir başka provokatif bölümünde, Suudi kardeşler, Lübnan’da bulunan amcalarını ziyaret ediyor. Gelgelelim bu uzak akrabalar, din olarak Hıristiyanlığı seçtiğinden, bu bölüm de yine ulemanın tepkisini çekmişti. İslâmiyet dışında herhangi bir dine mensup olmanın yasak olduğu Suudi Arabistan’da bu tür konuların işlenmesi tepki çekiyor.

Kaynak: http://www.arapulkeleri.com/2010/08/arabistanda-4-kocal-hurmuz-krizi.html 26 Agustos 2010 Hurriyetim.com.tr

———————————————————————————————–

Suudi Arabistan’da kadınlara özel ilk otel açıldı…

Tüm çalışanlarının da kadın olduğu otelde, her türlü sağlık ve güzellik merkezleri de bulunuyor.

20 Suudi prensesi ve iş kadınının sahibi olduğu Riyad’daki Luthen otelinin Müdürü Larrine Coutinho, Almanya’dan ABD’ye tüm dünyada bu tür oteller bulunduğunu söyleyerek, otelin çok büyük bir talebi karşıladığını belirtti.

Bu arada dinciler burayı lezbiyen oteli olarak nitelendiriyorlarmış.

Kaynaklar:

http://www.reuters.com/article/2008/03/19/us-saudi-women-hotel-idUSL1954726520080319

Sabah 19 Mart 2008 http://arsiv.sabah.com.tr/2008/03/19/haber,A2BAA895E4654412A1787236463C75C1.html

_________________________________________________

Kadın sürücü 4 gün araba kullanarak yasağı protesto etti

Kadınların otomobil kullanmasının yasak olduğu Suudi Arabistan’da, bir kadın dört gün boyunca Cidde sokaklarında engellenmeksizin otomobil kullandı.

AA

Cidde – Kadın hakları eylemcisi olan Necla Hariri telefonla AFP’ye yaptığı açıklamada, “Suudi Arabistan’da hiçbir yasa tarafından yasaklanmaksızın kadınlara otomobil kullanma izni verilmesi gerektiği mesajını vermek için” böyle bir girişimde bulunduğunu belirtti.

Ülkedeki bu yasağa karşı koymak için, internetten, 17 haziranda otomobil kullanma kampanyası başlatan bir Suudi kadın grubunun da üyesi olan Ciddeli genç kadın, beş yıl Kahire’de, beş yıl da Beyrut’ta yaşadığını ve bu kentlerde otomobil kullandığını kaydetti.

Hariri ayrıca “çocuklarıyla birlikte çıktığı veya alışverişe gittiği zaman kocasına, babasına veya erkek kardeşine bağımlı olmaktan bıktığını” da söyledi.

http://www.cumhuriyet.com.tr/?hn=243882   15 Mayıs 2011

———————————

Suudi Arabistan’da yasak olduğu halde otomobil kullandığı için 10 kırbaç cezasına çarptırılan ama Suudi Kral Abdullah tarafından affedilen Şeyma Castaniye’nin (34) çilesi bitmiyor.

Şeyma’nın cezası yine de infaz edilebilir. Çünkü Şeymayı bizzat arayıp affedeceğini söylen Kral’ın af kararı Cidde’deki mahkemeye henüz ulaşmadığı ortaya çıktı. Üstelik kadınların araba kullanmasına izin verilmesiyle ülkenin “bir batakhaneye” dönüşeceğini düşünen bazı üst düzey siyasetçi ve akademisyenin baskısıyla kralın af kararından dönebileceği de ileri sürülüyor.

http://www.hurriyet.com.tr/planet/19252491.asp  Hürriyet 16.11.2011

_______________________________________________

Suudi Arabistan’ın en üst dini konseyi olan Meclis el-İfta al-A’ala, kadınlara araba kullanma hakkı verilirse 10 yıl içinde ülkede bakire kalmayacağını, fuhuş, porno, homoseksüellik ve boşanmanın artacağını öne sürdü. Konseyin, Prof. Kamal Subhi ile hazırladığı fetva S. Arabistan’ın yasama organı olan Şüra Konseyi’ne iletildi. Kadınların araba kullandığı ülkelerde “ahlaki çöküşün” yaşandığını belirten Subhi hazırladığı raporda diğer Arap ülkelerindeki “deneyimlerine” de yer verdi.

Kadınların otomobil kullanmasına izin verilen bir Arap ülkesindeki bir kafede oturduğunu anlatan Kral Fahd Üniversitesi’nden emekli Subhi, “Tüm kadınlar bana bakıyordu. Biri bana uygun olduğunu açıkça gösteren bir jest yaptı. İşte kadınların araba kullanmasına izin verirseniz olacağı budur” dedi.

http://gundem.milliyet.com.tr/-kadinlar-araba-kullanirsa-ulkede-bakire-kalmaz-/gundem/gundemdetay/03.12.2011/1470471/default.htm

_________________________________

Suudi Arabistan yönetiminin verdiği sözlere rağmen, aşırı radikal öğretilerin yer aldığı kitapların ilkokul çağındaki çocukların eğitiminde hâlâ kullanıldığı ortaya çıktı.

Merkezi Washington’da bulunan Körfez Ülkeleri İlişkileri Enstitüsü, ilkokul çocuklarına el ve ayakların nasıl kesileceğini anlatan yeni basım kitapların kopyalarını inceledi.

Fox News’e kitap hakkında konuşan Enstitü Başkanı Ali el Ahmed, “Terörizm işte burada başlıyor, eğitim sisteminde” dedi. Kitapların basımı için gereken finansmanın Suudi devleti tarafından sağlandığını ifade eden Ahmed, gizli kaynakların kitapları krallığın dışına kaçırdığını söyledi.

 Ahmed, 2010-11 eğitim dönemi için basılan kitaplarda, hırsızların el ve ayaklarının nasıl kesileceğinin anlatıldığını, dokuzuncu sınıf kitaplarında ise “Yahudilerin yok edilmesinin zorunluluk” olarak aktarıldığını ifade etti.

Fox News-Hürriyet 22 Aralık 2011. http://www.hurriyet.com.tr/planet/19520204.asp

——————————————————-

Suud kralı, imamları ABD karşıtı konuşmaktan men etti.

Suud kralı Abdullah’ın Suudi Arabistanlı imamları Amerika yönetimi veya Amerika ürünleri karşıtı hutbe okumaktan men ettiği bildirildi.

Suudi Arabistan’da bazı güvenilir kaynaklar kral Abdullah’ın imamları Amerika karşıtı konuşmaktan veya Amerika ürünlerini boykot etmekten men ettiğini belirtti.

Bu haberin yayınlanması Suudi Arabistan’da halkın ve özellikle din adamlarının sert tepkisi ile karşılaştı.

Suudi Arabistanlı alimler bu kararı, kral Abdullah’ın açıkça İslam düşmanları olan Amerika ve korsan İsrail’i açıkça desteklemesi şeklinde yorumladı.

Söz konusu alimler kararın, Amerika ve korsan İsrail müslümanlar arasında tefrika çıkarmaya çalıştığı bir sırada alınmasına dikkat çekti.

KAYNAK: http://turkish.farsnews.com/newstext.aspx?nn=9012131248  4 Mart 2012

——————————————————-

Suud Kralına mektup yazmak bile hakaretmiş

Suudi şeyinden Karadavi’ye iç işlerine müdahale suçlaması

YDH- Suudi Arabistan ulema heyeti üyelerinden Şeyh Salih el-Lahidan, Mısır kökenli Katar din görevlisi Şeyh Yusuf el-Kardavi’yi “inancı sahih olmayan Müslüman Kardeşler örgütüne” bağlı olmakla suçladı.

El Alem televizyonunun haberine göre Suudi din görevlilerinden Şeyh Salih Lahidan, bugün Suudi basınında da yer alan açıklamasında Katar din görevlisi Yusuf el-Karadavi’yi Suudi Kralı Abdullah’a kadınlara araba sürme ve seçme-seçilme izni verilmesi için yazdığı mektuptan dolayı sert sözlerle eleştirdi.

Karadavi’nin Kral Abdullah’a mektup yazmasını “hakaret edici” ve “iç işlerine müdahale edici” diye niteleyen Suudi müftü, Karadavi’yi “inancı sahih olmayan Müslüman Kardeşler” örgütüne bağlı olmakla suçladı.

Şeyh Lahidan, “Gerçek şu ki Karadavi, büyük bir hakarette bulunmuştur; onun krala mektup yazmasının sebebi nedir? O, Müslüman Kardeşler grubuna bağlıdır. Müslüman kardeşler ise inancı sahih olmayan bir gruptur” dedi.

Kaynak:  http://www.yakindoguhaber.com/HD9940_suudi-seyinden-karadaviye-ic-islerine-mudahale-suclamasi.html   6 Mart 2012

______________________________________

KRAL REFORM KAŞITI DANIŞMANINI KOVDU

Suudi Arabistan Kralı Abdullah, cinsiyet ayrımcılığı konusundaki açılımlarına karşı çıktığı bilinen danışmanı Şeyh Abdülmuhsin el Obeikan’ı görevden aldı.

Obeikan, Kraliyet kabinesinin en muhafazakâr danışmanlarından biri olarak biliniyor. Suudi yetkililer, azil işleminin nedeniyle ilgili herhangi bir açıklama yapmadı, ancak karar Obeikan’ın kendi ifadesiyle “Etkin kişilerin kadının doğal statüsünü değiştirirerek Müslüman toplumunu yozlaştırma planları’’nı hedef almasını izliyor. Obeikan’ın açıklamaları ülkenin yasalarının kadınlar aleyhine katı bir şekilde yorumlanmasını yumuşatma girişimlerine karşı bir saldırı olarak görülüyor.

KAYNAK: http://www.haberturk.com/dunya/haber/741839-kral-reform-karsiti-danismanini-kovdu  13 Mayıs 2012

————————————————————

11 Haziran 2012 de Katar’ın Doha kentinden  Paris Charles de Gaulle havaalanına gelen Suudi Arabistan vatandaşı üç çarşaflı-peçeli kadın, giriş işlemleri sırasında pasaport polisin bütün ısrarına rağmen yüzlerini açmayı kabul etmediler. Kadınlar  bu yüDoha uçağına bindirilerek sınır dışı edildiler. Fransa’da  peçe yasağı, 2010 yılında peçenin kadın haklarına aykırı olduğu gerekçesiyle yürürlüğe girmişti. Belçika’da aynı yolu izledi.

Suudi Arabistan nasıl ülkelerine gelen yabancılardan kendi ülkesindeki Suudi yorumlu şeriat yasalarına, ülke gelenek ve göreneklerine, adetlerine uymalarını istiyorsa Fransa’da Suud vatandaşları dahil olmak yabancılara üzere ülkesindeki yasalara uymalarını isteme hakkına sahiptir. Bir Fransız nasıl Suudi Arabistana girerken yanımdaki alkollü içkiyi ülkeye sokmaya hakkım var diyemezse Fransa’ya girmek isteyen peçeli kadınlar da peçelerini kapalı tutmaya, üstelik peçelerini açmayıp pasaport polisine kimliklerini kontrol ettirme imkanını vermeme hakkına sahip değillerdir. Bu üç peçeli kadın Fransa’ya girmeye mecbur mudur? Fransa babalarının ülkesi midir? Bir yabancı ülkenin yasalarını beğenmiyorsan o ülkeye gitmezsin olur biter.  Alkol içmene, peçe takmana izin vermiyor mu? Sen de git alkol içebileceğin, peçe takacağın  bir ülkeye.

Bu arada Suudi Arabistan’a giriş yapan peçeli bir kadının kimliği nasıl anlaşılıyor diye merak eden olursa anlatalım. Böyle bir kadın olduğunda bir odaya alınıyor. Orada sadece bayan bir polis kadının yüzünü açıp kontrol ediyor. Elbette ki başka ülkeler böyle bir uygulama yapmak zorunda değil. Hele Fransa zaten peçeyi yasaklamış, kapısına gelen peçeyi açmak zorunda. Kimileri diyor ki Fransa böyle hareket ederek özgürlükleri kısıtlıyormuş. Çoğu insanlar bunu söyleme hakkına sahiptir ama Suudlular değil. Çünkü Suudi Arabistan da insanın giyimin özgürlüğüne tamamen  müdahale ediyor. Öyle ki Fransa’nın bu konuda yaptığının açık bir hapishane olan Suudi Arabistanın yaptıklarıyla uzaktan yakından ilgisi yok.

Bülent Pakman. Haziran 2012

————————————————————-

Suudi Arabistan’da Şii bir din adamının tutuklanmasını protesto etmek amacıyla düzenlenen gösterilerde iki kişi öldü.

Aktivistler, ülkenin Doğu Bölgesi’ndeki Katif şehrindeki gösteriye katılan Ekber el Şakuri ve Muhammed el Filfil’in güvenlik güçlerinin açtığı ateşte öldüğünü söyledi.

Suudi Arabistan İçişleri Bakanlığı ise polis ve göstericiler arasında çatışma çıkmadığını, olayın soruşturulduğunu duyurdu.

Yetkililer, din adamı Şeyh Nimr el Nimr’in polis takibi sırasında arabasında yaralandığını belirtmişti.

İçişleri Bakanı, Şeyh Nimr’i “isyanı kışkırtmakla” suçlayıp bacağındaki yaranın tedavisi tamamlandıktan sonra sorgulanacağını ifade etti.

Din adamı, on gün önce yaptığı açıklamada tutuklanmasının veya öldürülmesinin, reform talebiyle düzenlen gösterilerin yayılması için teşvik edici olacağını belirtmiş, mezhepsel ayrımcılığın sona erdirilmesi ve siyasi tutukluların serbest bırakılmasının da önünü açacağını söylemişti.

Suudi Arabistan’ın petrol zengini Şii Doğu Bölgesi halkı, Sünni iktidar altında ayrımcılığa maruz kaldıklarını savunuyordu.

Sünni Suudi kraliyet ailesinin idaresindeki, çoğunluğun Şii olduğu Bahreyn’de geçen yıl Mart ayında çıkan isyan Suudi Arabistan’a sıçramıştı.

“POLİS ÖLDÜRDÜ”
İçişleri Bakanlığı, Şeyh Nimr’in Pazar günü tutuklanmasıyla “ufak bir grubun” Katif yakınlarındaki el Evamiye bölgesinde toplandığını söyledi.

Bakanlık, “Şehrin gelişigüzel bölgesinde silah sesleri duyuldu. Ancak herhangi bir güvenlik sorunu yaşanmadı” mesajını verdi.

Bakanlık, güvenlik güçlerinin dört kişinin hastaneye kaldırıldığına dair duyum aldığını belirtip ekledi:

“İkisi ölüydü, diğer ikisi hafif yaralıydı. Olayla ilgili yetkin kişiler soruşturma başlattı.”

Şii aktivistler ve internet siteleri iki kişinin, Katif’in Riyad sokağında toplanan yüzlerce kişinin gösterisini dağıtmak isteyen polisin açtığı ateşte öldüğünü ifade etti.

http://www.bbc.co.uk/turkce/haberler/2012/07/120709_saudi_protests.shtml

——————————-

Suudi din adamından inanılmaz fetva

Suudi din adamı Şeyh Abdurrahman el-Berrak seçimlerin dinen haram olduğunu ve kafirlere benzemek olduğunu ileri sürdü. Seçimlerde alimle cahilin, erkekle kadının eşit sayıldığını bunun da akla ve şeriata aykırı olduğunu savundu.   Bu sözleri sosyal paylaşım sitesi Twitter’daki kişisel sayfasında sarfeden Şeyh el-Berrak ayrıca şunları da yazdı: Devlet Başkanlığı’na veya yönetici kurullarına üyelik için aday olan kişiyi belirlemek için seçim sisteminin benimsenmesi haram olan bir durumdur, bu kafirler tarafından müslümanlar arasına sokulmuş bir bidattır.

İmamın (liderin) seçilmesi ehli hal ve akit ve ehli şevketin işidir. Avamın işi değildir. Seçim sistemi bozuk bir sistemdir. Müslümanların bunu şeri ve akli bakımından kabul edeceği bir şey değildir. Bu müslümanların arasına işgalciler tarafından sonradan sokulmuş bir bidattır, işgalcilerin yöntemlerine öykünmedir.

Daha önce Kabe’nin yıkılıp hac esnasında kadınlarla erkeklerin bir arada olmasını önleyecek şekilde yeniden yapılması fetvasını da veren Şeyh el-Berrak sözlerini şu şekilde sürdürdü:

Seçimin haram olduğuna dair delillerden biri de kafirlere benzemektir. Bunu yaptığımız için kafirler bizden razı oluyor, bizi bunu yapmaya davet ediyorlar, biz de onları onayladığımız için seviniyorlar. Üstelik seçimler propaganda, oyların satın alınması ve yalan iddialara dayanmaktadır.

Seçim sisteminde önemli olanın daha fazla oy olduğunu savunan Şeyh el-Berrak, “bu da alimle cahil, erkekle kadın, akıllı ile akılsız, salih ile fasık arasında eşitlik anlamına geliyor ki bu akla ve şeriata aykırı bir durumdur” dedi.

Hadi bütün bunları bir kenara koyalım, oy sayımı bile dürüstçe olmayabilir” diyen el-Berrak, “Sayım işleminde rüşvet ve vaatlerin büyük etkisi vardır” dedi.

Suudlu din alimi Abdurrahman el-Berrak, geçen yıl verdiği bir fetvada kadının seçimlere katılmasının haram olduğunu, seçimlerin bunun kafirlere benzemek anlamına geldiğini, seçimlerin, kafirlerden müslümanlara geçmiş en kötü adetlerden biri olduğunu söylemişti.

El-Berrak ayrıca, araba kullanan her kadına beddua etmiş ve Suudlu kadınların araba kullanma talebine ilişkin şunları söylemişti:

Bu kadınların talep ettikleri mekruhtur (dinen çirkin), kadınlar bu şekilde ülkede şerrin anahtarı olurlar. Bunu talep eden kadınlar ülkeyi batılılaştırmak isteyen batıya öykünen kadınlardır.”

http://www.turkarabnews.com/tr/2013/01/16/secim-haramdir-kafirlerden-bize-gelmis-bir-bidattir.html 16 Ocak 2013

——————————

Suudi Arabistan hapishanelerinde yenilik

Suudi Arabistan’da mahkum yakınlarının ve avukatlarının hükümlülerle ilgili bilgileri internet üzerinden takip edebileceği sistem uygulamaya konuldu.

“Lokasyon sistemi” adı verilen yöntemin uygulamaya konulduğu, mahkumların durumlarıyla ilgili verilere 24 saat ulaşılabileceği açıklandı.

İçişleri Bakanlığı tarafından yapılan açıklamada, “irtibat penceresi” adıyla hayata geçirilen söz konusu projeyle, mahkumlar ile aileleri ve avukatları arasında bir köprü oluşturacağı vurgulandı.

Mahkumun nerede ve hangi hapishanede olduğu, hangi suçlardan dolayı mahkum olduğu, yasal sürecin devam ettiği, sağlık durumu gibi bir çok bilgi “lokasyon sistemi” ile öğrenilebilecek.

Suudi Arabistan hapishanelerinde toplam 2 bin 772 Suudi Arabistan vatandaşı, 551 de yabancı mahkum bulunuyor.

Yabancı mahkumların için söz konusu sistemin uygulanıp uygulanmayacağı ise henüz bilinmiyor.

 http://www.yg.yenicaggazetesi.com.tr/habergoster.php?haber=82644 1.4.2013

—————————–

Bülent Pakman Şubat 2011. Son ekleme  Kasım  2016.

Suudi Arabistan ile ilgili günlükler:

Video arşivi:  Kanal 1    Kanal 2     Kanal 3     Kanal 4

Twitter Widgets

Bakü Ofis 2011Bülent Pakman kimdir    https://bpakman.wordpress.com/pakman/

3 Responses to Suudi Arabistan’dan Müthiş Haberler

  1. fdsfdsf dedi ki:

    BUNLAR TAM BİR OÇ. AMERİKA İŞKAL ETSİN UMRUMDA OLMAZs

    Beğen

  2. Geri bildirim: Suudi prens muhaliflere katıldı | Pakman World

Yorum bırakın

Bu site, istenmeyenleri azaltmak için Akismet kullanıyor. Yorum verilerinizin nasıl işlendiği hakkında daha fazla bilgi edinin.