Lolan Güzeli

LiveImages_Foto Haber_232_Tarim Havzası mumyaları-05.02.2011_07Uygur Türklerinin vatanı olan Doğu Türkistan’ın Urumçi şehrindeki Arkeoloji ve Etnoğrafya Müzesinde teşhir edilen ilginç mumyalar var. Bu mumyaların durumu Mısırdakilere nazaran çok daha iyi, sebebi de iç organlarının çıkartılmamış olması. Bunlardan en eskisi, en yaşlı olanı Taklamakan çölündeki Lobnur  kuru tuz gölünün Batısında kadim kent Loulan’da bulunan, o yüzden de Batılıların Loulan,  Türklerin “Lolan” adını verdiği bayan mumyası. Lop Nur Moğolca’da Lop gölü anlamına geliyor. Mumyanın yaşı 3800 yıl, çok iyi durumda, yarı açık gözlerindeki uzun kirpikleri düzgün biçimde korunmuş ve çok iyi durumdaki uzun saçları omuzlarına düşüyor.
Lolan’ın bulunduğu tuz tepesinde çok iyi korunmuş otuza yakın mumya daha ortaya çıkarıldı. Bu mumyalar da yine onun gibi özellikleri taşıyor. Yoğun tuzlu ve çok düşük  nemli çevre, mumyaların binlerce yıldır iyi durumda kalmasında etkili olmuş. Urumçi’deki Müzede bir de, yün battaniyeye sıkıca sarılmış, gözlerine iki mavi taş konmuş “Baby Blue” Mavi Bebek adı verilen kahverengi-kızıl saçlı 8 aylık bir bebek mumyası var. Mumyaları 1934 de keşfeden İsveçli kaşif ve arkeolog Folke Bergman. Onu oraya götüren de bir yerel avcı olmuş. Kazılara ancak 2003 de başlanabilmiş.

İlginç detaylar

BazLiveImages_Foto Haber_232_Tarim Havzası mumyaları-05.02.2011_02ı mumyalar yüne sarılmış, bazıları üzerlerine dokuma kumaş giydirilerek ve dik durumda gömülmüş. Bu kumaşlar, İskoçya’nın kuzeyindeki yaşayan Kelt klanların ölülerini gömerken giydirdikleri ekoseli kumaşa çok büyük benzerlik gösteriyor. Dokuma sadece Avusturya Alplerinde belli bir bölge üzerinde üretilen cinsten.
Bazı erkek ve kadın mumyalarda, şaman olduklarını kanısını güçlendiren kimi aşırı sivri uçlu, kimi tepesi uzun keçe kaşmir şapkalar bulunmuştur. Bu şapkalar, hem Oz Büyücüsü (Wizard of Oz) filmindeki cadı şapkası hem de Noel baba şapkası benzeri. Noel kutlamalarının ve Noel ağacının eski Türk geleneklerinden esinlenmiş olduğunu bir başka yazımızda anlatmıştık OKUMAK İÇİN LÜTFEN TIKLAYIN. Şimdi buna Noel baba şapkasını da eklemiş oluyoruz.

images2

Noel baba şapkası

FeltHat_web

Xiaohe mezarlarında bulunan keçe şapka

images4

Oz Büyücüsünün şapkası

Tarım havzasındaki  Çarçan, Lobnur, Turpan ve Kumul mumya mezar alanlarında bulunanlar arasında beyaz buğday taneleri, hint keneviri dahil olmak üzere tedavi amaçlı kullanılan bitkiler, tılsımlar ve ayinlerde kullanıldığı düşünülen kırmızı bağcıklarla bağlanmış çubuk demetleri, tekerlekli ahşap arabalar, sığır-koyun-keçi boynuzları, kuş kemiklerinden yapılmış kolyeler, hasır işleri, nefrit boncuklar, tahta taraklar, maskeler var. Erkek mumyalara pantolon ve dize kadar boğazlı botlar giydirilmiş.

En önemlisi, mezarların yanlarında bulunan at kemikleri ve kavak ağacından yapılmış altı açık tabutların üzerini örten at derileri. Yani, Türklerin binlerce yıllık olmazsa olmazı, at kültürü burada da kendini gösteriyor. Bir mumyanın üzerinde ameliyat izi var, at kılıyla dikilmiş. Amerikalı doktorların tespitine göre dünyada ilk ameliyat veya operasyonlardan olarak kabul ediliyor. Mezarlarda ameliyat aletleri de bulunmuş.

Lolan'ın bilgisayarla geliştirilen resmi

Lolan’ın bilgisayarla geliştirilen resmi

2007 yılında, Çin hükümeti National Geographic Topluluğu’nun yürüttüğü gen araştırmasına izin verdi. Yapılan araştırmanın sonunda, mumyaların Avrupa, Mezopotamya, İndus Nehri bölgesi ve henüz belirlenmeyen diğer bölgelerden geldikleri anlaşıldı. Bu Çinlilerden çok önce oralarda yaşamış olmaları nedeniyle gayet normal. Gerçekten de bilgisayar ile oluşturulmuş modellenmesiyle Lolan Çinlilere göre, daha uzun boylu, beyaz tenli, upuzun kirpikli, ince düz burunlu olarak etnik terminolojiye göre “Kafkasyalı” (Caucasian). Kafkasyalının ille de Kafkasya topraklarından olması gerekmiyor. Afrika ve Güney Doğu Asya ırkları özellikleri ile hiçbir ilgisi olmayan beyaz Avrupa ırkı sınıfına giriyor.

Ah şu Ön Türkler

Lolan'ın Urumçi müzesindeki balmumu heykeli

Lolan’ın Urumçi müzesindeki balmumu heykeli

Batı’da Xiaohe’nun Güzelliği, olarak adlandırılan Lolan, ABD’de ilk olarak Mart 2010’da California’daki Bowers Müzesi’nde sergilendi. Xiahoe, söz konusu mumyaların bulunduğu mezarlara Çinlilerin verdiği ad. Mart 2011’de ise Pennsylvania’da“İpek Yolu’nun Sırları” adlı sergide yer alacaktı. Ancak Çin’in ani kararı ile sergiden çekilmesi büyük bir hayal kırıklığına neden oldu. Serginin başında bulunan Pennsylvania Üniversitesi Çin dili ve edebiyatı profesörü Dr. Victor Mair, AP haber ajansına yorum yapmayı reddetti. Böylece Asya’nın kökenleri hakkında büyük sırlar saklayan mumyanın üzerindeki tartışmalar tekrar gündeme gelmiş oldu.
Önceleri Çinliler sonunun neye varacağını farketmeyip mumyanın gen analizinin yapılmasına izin vermişler. Genetik analiz sonucu boş bulunup mumyaya “Türklerin Büyük Annesi” adını vermişler. Ama artık Tarım mumyaları, Pekin hükümetinin fazla üzerine gidilmesini istemediği kendilerinin de araştırma yapmadığı antik eserler durumunda. Sebebi de, özellikle genetik çözümün Dünyanın bilgisine açılmasıyla mumyaların Ön Türkler olarak kabul görmeye başlanması. Bir diğer sebep de, Uygur Türklerinin mumyaları sahiplenmesi. Bu yüzden müzede profesyonel çekim yapılmasını yasaklamışlar. Çinliler Dünya’dan saklamaya çalıştıkları sınırları içerisinde bulunan Türk Piramitleri için güttükleri politikayı burada da yürürlüğe koymuşlar.

Çeşitli mezarlarda  mumyaların boyunlarını ve göğüslerini süsleyen peynir fark edildi. Bu peynirler 1 cm ile 2 cm arasında değişöekte. Kimyasal analiz, bu tarihi peynirlerin üretiminin “cheddar” gibi sert peynirlerin üretiminde kullanılan “rennet” adlı bir enzim gerektirmediğini ortaya çıkardı. Üreticiler, bu peyniri muhtemelen kefir gibi içeceklerin yapımında hala popüler olan Lactobacillus  ve Saccharomycetaceae gibi mikroplarla mayalandırıyorlardı.  Bunu desteklemek için araştırmacılar, kendi üretmiş oldukları kefir ile bulunan peyniri kıyasladılar. Kefirin kimyasal ve bakteriyel birleşiminin, mumyalarla beraber gömülen ürüne, yani peynire uyduğunu buldular. Bulunan peynir, (korunması daha kolay olan) normal salamura peynirden daha az tuzluydu. Bu bulgu, peynirin üretildiği anda tüketilmesi amacıyla yapıldığını ve uzun mesafe ticaretleri için elverişli olmadığını ortaya koyuyor. Bu tarz fermente peynirler, eski çağ insanlarının bağırsakları için prebiyotik yararlar sağlamış olabilirler, hatta bunun yanı sıra, hayvan güdümünün baskın bir yaşam biçimi haline gelişinin nedenini de açıklayabilirler. “Kefirden elde edilen kanıtlar, yerel nüfusun laktoz intoleransına rağmen, sütün neden Doğu Avrasya’dan yayıldığını anlamamıza yardım ediyor” diye belirten araştırmacılar peynirin muhtemelen lezzetli olmasının yanı sıra, kolay sindirilebilir bir özelliğe de sahip olduğunu belirtiyorlar.

Sonuç

Bulgulara göre Tarım havzasındaki bu kadim topluluk buğday ekmiş, hayvancılık yapmış, tekerlekli araçlar  kullanmış, maden işlemiş. Bütün bu ve genetik analizler Batıyı işaret ederken, gerçekten de “Nuh Tufanından kurtulup Mezopotamya, Doğu Anadolu ve Kafkasya yörelerine yerleşen Ön Türklerden bazılarının oralardan Orta Asya’ya göç ettikleri” kuramı ile birlikte “Türk kavimlerinin Orta Asya’dan Anadolu’ya göçlerinin Anadolu’ya ikinci gelişleri”, bir başka deyişle, yuvalarına dönüşleri olduğu tezini de doğruluyor. Öyle ki, yuvaya dönüşle birlikte Tarım havzasının kadim mumyalama tekniği de Selçuklular, İlhanlılar tarafından Orta Asya’dan Anadolu’ya taşınmış, Müslüman olmalarına rağmen bazı sultanlar, değerli komutanlar ve önemli kişiler mumyalayıp gömülmüş, Osmanlı döneminde de bu Türk adeti sürdürülmüştür.

Bülent Pakman. Haziran 2014. Ekleme Ocak 2016. İzin alınmadan, aktif link verilmeden  alıntı yapılamaz, yayımlanamaz.

kara 2Bülent Pakman kimdir?

4 Responses to Lolan Güzeli

  1. Geri bildirim: Batık Kıta Mu | Pakman World

  2. ALP AGA dedi ki:

    LOLAN TÜRK ANASI, BALKANLARDA ARENLERE BENZİYOR

    Beğen

  3. Atilla dedi ki:

    Lolan güzelinin dna testine ulaşamadım ama diğer mumyaların dnaları; Türk, Fars, Hint ve Germen çıkıyor. Fakat bu durum; Hindistanlıların Mu’ dan gelmesine dayanıyor. Zira Mu’da 4 ayrı ırk vardı. Bunlar; Türkler, Arianlar(Fars, hint, Germen, kürt ve sakson), Mısırlılar ve Çinliler. Bunların hepsi; Büyük Uygurlar İmparatorluğu ile, iç içe yaşamış olmaları gayet muhtemel. Bu yüzden sonuçlar, karışık çıkmıştır. Bkz https://tr.m.wikipedia.org/wiki/Tarım_Mumyaları

    Fakat Avrupa’nın, Mumyalar da bulunan;Türk
    Dnasına rağmen Andronova kültürünü, Hint-Avrupa kültürü olarak ilan etmeleri saçmalık. Neymiş? İskitler arianmış.. Ama DNAlar yalan söylemez. İskitlerde; iki tür haplogrup bulunmakta olup bunlar N ile R1a dır. N Türklerde ve iskandinavlar’da bulunmaktadır. R1a’nın içinde de Türklerde de bulunan alt dallar bulunmakta olup bu alt dallar iskitlerle aynıdır. Fakat Türkiye, tarihine sahip çıkmadığından dolayı tarihimiz çalınıyor ve yok ediliyor.

    https://www.haplogruplar.com/iskitlerin-genetik-yapisi-ve-gunumuz-halklariyla-karsilastirilmasi/

    Beğen

  4. Veli dedi ki:

    Tunceli de hemen hemen her aşiret horasandan geldiğini söyler.Bu nesilden nesile bu şekilde aktarılır.Bizim aşiretimizin ismi de LOLAN’dır.Genelde hemşehrilikten daha önemli bir bağ olarak bilinir.Bize Lolanlı derler.Belki de atalarımızın yaşadığı topraklar mumyanin bulunduğı yer(yerin isminden de anlaşılacağı gibi).Lolan güzeli bizim büyük annemiz olabilir :))

    Beğen

Yorum bırakın

Bu site, istenmeyenleri azaltmak için Akismet kullanıyor. Yorum verilerinizin nasıl işlendiği hakkında daha fazla bilgi edinin.