İslam Dini – Sorular Yanıtlar – Namaz (Bölüm 2)

YAŞAR NURİ ÖZTÜRK’e İslam dini ile ilgili sorulan sorular ve yanıtları (cevaplar) – 2. bölüm – Namaz

Çeşitli internet sayfalarından derlenmiş olup notlar bu sayfa yazarı tarafından eklenmiştir.

Diğer sayfalar

Yaşar Nuri Öztürk’e sorular ve yanıtları 1. bölüm (İslam Dini): OKUMAK İÇİN LÜTFEN TIKLAYIN

Yaşar Nuri Öztürk Sorular Yanıtlar 3. bölüm (Başörtüsü): OKUMAK İÇİN LÜTFEN TIKLAYIN,

Yaşar Nuri Öztürk Sorular Yanıtlar 4. bölüm (Özel): OKUMAK İÇİN LÜTFEN TIKLAYIN,

Yaşar Nuri Öztürk’e  sorulmuş bütün sorular ve yanıtları OKUMAK İÇİN LÜTFEN TIKLAYIN

———————————–

Genel sorular

Salât, namaz ilişkisi nedir?
Salat, kelime anlamıyla dua demektir. Kur’an; salâtın bağlı olduğu temel şekil kurallarını da göstermiştir. Ancak geniş anlamda bütün dualar salât kavramı içine de girer. Kur’an’a göre, sadece insanın değil, tüm varlıkların salatı yani kendilerine özgü duaları vardır. Bizim bugün kıldığımız ve adını Farsça’dan aldığımız namaz ise Kur’an’daki salatın değişik parçalarını (hamd, tespih, tehlil, tekbir, şükür, Kur’an okuma vs.) bir araya toplayan ve temel şekil kuralları da Kur’an’da gösterilen bir “toplayıcı ibadet”tir.

Yunus Suresi 87. ayetteki namaz sözcüğünü hangi anlamda alabiliriz?
Genellikle namaz kılmak diye çevirdiğimiz “salat” sözcüğü lügat anlamıyla dua etmektir. Kur’an salatı dua etmek anlamında onlarca yerde kullanmıştır. Hangi ayette hangi anlamda kullanıldığına sözcüğün siyak ve sibakına (önüne ve arkasına) bakarak karar veririz. Yunus 87. ayetteki salat sözcüğünü, Hz. Musa ümmetinin şekli belirlenmiş temel ibadeti anlamında alabileceğimiz gibi, salt dua anlamında da alabiliriz (Bülent Pakman’ın notu: “Mûsa’ya ve kardeşine şunu vahyettik: Kavminiz için kendilerini yerleştirmek üzere Mısır’da evler hazırlayın. Evlerinizi kıble yapın/karşılıklı yapın ve namazı/duayı yerine getirin!  İnananlara müjde ver.”
Ve evhaynâ ilâ mûsâ ve ahîhi en tebevveâ li kavmikumâ bi mısra buyûten vec’alû buyûtekum kıbleten ve akîmus sâlah (sâlate), ve beşşiril mu’minîn (mu’minîne)Yunus 87)

Hz. İbrahim döneminde namaz vakti var mıydı? 
Kur’an’da namaz anlamında kullanılan “salat”, dua demektir. Salat’ın eski peygamberlerin hayatında nasıl uygulandığını bilmiyoruz. Bu önemli de değildir. Önemli olan hiçbir dinin salatsız yani duasız olmayacağıdır. Biz Müslümanların salatı, ideal şekliyle Peygamberimiz tarafından uygulanmış ve bize gösterilmiştir.

Kur’an’dan anlayabileceğimiz şekliyle kılınan namaz geçerli midir?
Kur’an’dan anladığımız şekliyle kılınan namaz geçerlidir ve Hz. Peygamber bu namazı kılmış ve göstermiştir. Bunun dışındakiler geleneğin eklemesidir. Namaz konusunda Kur’an’da yer almayan uygulamalar, olsa da olur olmasa da türünden ayrıntılardır; kişinin duasına, Allah ile içsel ilişkisine birilerinin müdahalesi cümlesindendir. Onları terk etmek onlara uymaktan daha sevaptır.

Ben Alevi bir gencim. Namaz kılmak ve oruç tutmak istiyorum. Ancak ailem karşı çıkıyor. Ne yapmalıyım? 
Allah’ın emri karşısında anne-babanın geleneksel dayatmalarına itibar edilmez. Kur’an’ın gösterdiği şekilde namaz kılıp oruç tutmak Hz. Ali’yi memnun etmenin de biricik yoludur. Size bu yolu tercih etmenizi öneririm. Alevîlik, Hz. Ali’ye ve İslam’a aykırı işler yapmanın kılıfı olamaz.

Namaza kaç yaşında başlanmalıdır?
Bütün yükümlülükler gibi namaz da buluğ çağında farz olur.

Allah rızkınızı veririm diyor, sabırla ve namazla yardım dileyin diyor. Ancak aylardır rızkımı istiyorum, namazla yardım diliyorum, bir sonuca ulaşamıyorum. Sabretmem mi gerekir, neden dileklerim kabul olmuyor?
Namaz rızık edinme aracı değildir.
Namazlarınızla Allah’ı imtihan etmeye kalkmayın. Allah bizleri imtihan eder, biz Allah’ı imtihan edemeyiz.
Rızkınız için çalışın. Namazla elde edilecek yardım ruhsal destek ve faaliyet bilincidir.

Hz. Muhammed’in “Her kim ki evinden çıkarken Kur’an’ın bir ayetini ezberleyip şuuruna varırsa o gün kılacağı 1000 rekât namazdan daha hayırlıdır”  dediği doğru mudur?
Bu rivayetlerin tarihsel belgeleri yoktur.

Ölünün arkasından, “devir” adıyla, günahları veya gitmediği hac borcu ya da kılmadığı namaz borçları hesap edilip karşılığınca para veriliyor başka insanlara. Bu doğru mudur? İnsanın kendine farz olan kılmadığı namazlar hesabınca yoksulara ya da kime olursa olsun birilerine para verip namaz borçları silinebilir mi?
İbadetlerde vekâlet olmaz. Böyle bir sistem İslam’da yoktur. Sonradan hurafe sistemi tarafından uydurulmuştur.

Her gün belli vakitlerde tekrarlanması gereken bir ibadet şekli olan namaz, insanı alışkanlığa yöneltmez mi?  Bu insan ruhuna olumsuz etki yapmaz mı?
Bu söylediğiniz tür namaz, ne dediğini anlamadan bilinçsiz bir şekilde kılınan namaz olabilir. Ne dediğini anlayarak bilinçle kılınan bir namaz ise böyle değildir. İnsanın ruhuna güzellikler getirir.

Ezan okunurken bacak bacak üstüne atılır mı?
Ezan okunurken böyle oturmak haram değildir. Ancak edep tavrına uymaz.

Ankebût Suresi 45. ayete dayanarak, namazın insanı kötü davranışlarda bulunmaktan alıkoyduğu gibi, görünür, görünmez (metafizik kökenli) kötü etkilerden de koruyucu etkisi olduğunu söyleyebilir miyiz?
Bunu ancak gerçek manasıyla namaz için söyleyebiliriz.
(Bülent Pakman’ın notu: “Kitap’tan sana vahyedileni oku. Namaz da kıl. Çünkü namaz, çirkinliklerden ve kötülüklerden alıkoyar. Elbette ki Allah’ın Zikri/Kur’an’ı daha büyüktür. Allah, neler yaptığınızı biliyor.” Ankebut 45)

Mirac ve Kırklar Cemi İslam’da yoktur diyorsunuz. Yani Kur’an’da Mirac’dan bahsedilmemektedir. Doğrudur fakat bu konuda sayısız hadis mevcuttur. Sahih değillerse namaz ne zaman Hz. Peygamber’e sunulmuştur?
Namazın farziyeti onlarca ayetle belirtilmişken siz öteye beriye ne diye başvuruyorsunuz? Kanıt olarak Kur’an yetmiyor mu?

Yaratılmış olduğumuza göre nerede olursa olsun Allah’a kulluk edeceğiz. Ve ibadet sürekli yapılmalıdır. Yani elli-altmış yaşına gelince namaz kılmak Allah’ı küçük görmek, onu anlamamak değil midir?
İbadet bulûğ çağından itibaren yapılmalıdır. Ancak mükemmel olanı yapamayanların eksik biçimde ibadet etmelerine karşı çıkamayız. İslam’ın yolu en iyisini teşvik ve temenni etmektir. Eksiği olanları tamamen ibadetsiz bırakmak değil.

Gece ibadetinde namaz kılmak mı, Kur’an okumak mı daha iyidir?
İkisi de mümkündür. İkisi de ibadettir. Ancak genel bir kural olarak, anlamı üzerinde düşünerek Kur’an okumak veya Kur’an ilimleriyle meşgul olmak, namaz kılmaktan daha öncelikli ve üstün bir ibadettir. Ankebût Suresi 45 ve Mûzzemmil Suresi 3-4. ayetler bunu açıkça bildirmektedir.

Biz sadece Kur’an’ın anlattıklarından mı sorumluyuz? Hz. Muhammed’in sünnetleri bu sorumluluğun içinde midir? Namaz, Kur’an’da anlatılan şekilleriyle farz, belirtilmeyen yönleriyle de kişilerin yorumuna açık mıdır?
Sorumluluğun ölçüsünü ve çerçevesini Kur’an belirtir. Peygamberimizin sünneti işte bu sorumluluğu kavramamızda bize kolaylık sağlar. Namazlar, Hz. Peygamber’in yorumuna göre kılınır.

Namazda okunan dualar

Namazda hangi dua veya sureyi okuyabiliriz?
Kur’an’ın dua ayetlerini okumak en ideal yoldur. Bu konuda bizim “Kur’an’ın Öğrettiği Dualar” adlı kitapçığımızdan yararlanabilirsiniz.

Namazda istediğimiz sureyi okuyabilir miyiz?
Namazda istediğiniz sureyi veya içinizden gelen bir duayı okuyabilirsiniz.

Namaz vakitlerinde nasıl niyet etmeliyiz?
Kıldığınız namazı içinizden geçirmeniz yeterlidir.

Namaz kılarken neden bazı sureleri okumam gerekiyor? Neden Allah’ıma içimden gelen bir şeyleri söyleyemem? Neden bu engellenmek isteniyor?
Namazda okunması gerekenlerle ilgili görüşünüz gerçeğe uygundur. Namazın esası, insanın içinden geldiği gibi öz yakarışlarını kendi diliyle Yaratıcıya arz etmesidir. İçinden gelenleri ifade etmek üzere kişi ebette ki Kur’an’dan ayetler seçebilir. Ancak birilerinin bir takım sureleri seçip bunlara “namaz sureleri” adını vermesi ve bunların okunmasını dayatması namazın da Kur’an’ın da ruhuna aykırıdır.

Namaz kılarken okuduğumuz dua ve surelerin anlamlarını bilmiyorsak namazımız kabul olmaz mı?
Namazın kabul meselesi Allah’ın kararına bağlıdır. Ancak anlamını bilmeden yapılan ibadeti Kur’an eleştirmektedir. (Mâûn Suresi, 4-5; Nisa Suresi, 43)
(Bülent Pakman’ın notu: “Vay haline o namaz kılanların ki, Namazlarından gaflet içindedir onlar!” Maun 4-5. “Ey iman edenler! Sarhoşken, ne söylediğinizi bilinceye kadar, cünüpken de -yolculuk halinde olmanız müstesna- boy abdesti alıncaya kadar namaza yaklaşmayın. Eğer hastalanırsanız yahut yolculuk halinde bulunursanız yahut biriniz tuvaletten gelmişse yahut kadınlara dokunmuşsanız, bu durumlarda su da bulamamışsanız, temiz bir toprakla teyemmüm edin. Yani yüzlerinizi ve ellerinizi meshedin. Allah Afüvv’dür, günahları affeder, Gafur’dur, hataları bağışlar.” NİSA 43. )

Amentü ve Ettehiyyatü duaları Kur’an’da var mı?
Amentü ve Ettehiyyatü duaları Kur’an’da yoktur. Bunların yerine herhangi bir dilde başka dualar da okunabilir.  Amentü diye bilinen söz dizisi bir dua değildir; iman şartlarını formule eden uzun bir cümledir. Hiçbir yakarış ifade etmez. Dua olarak okunması da dayanağı olmayan bir gelenektir. Ettehiyyatü olarak bilinen satırlar ise dua ve şehadet (Allah’ın varlığını ve Hz. Muhamıned’in peygamberliğini tasdik) içermektedir. Ancak Ettehiyyatü duasının Mirac gecesi Allah – Peygamber – Melekler arasında geçen bir konuşmadan oluştuğu yolundaki rivayeti kabul etmek Kur’an’ın ruhuna aykırıdır. Çünkü böyle bir kabul, Ettehiyyatü duasının Kur’an’dan bir parça olmasını gerektirir. Böyle bir şey olmadığına ve olamayacağına göre Ettehiyyatü duası diğer dualar gibi bir duadır demek gerekir. Sonuç olarak “Amentü” cümlesi dua olarak okunmamalıdır. Ettehiyyatü dua olarak namazın oturuşlarında okunabilir.

Namazda “ettehiyyatü” çıkartılmalı diyorsunuz. Yerine ne okumalıyız?
Çıkartılmalı demiyoruz. Yerine başka yakarış cümleleri de okunabilir diyoruz. Örneğin bunun yerine Kur’an’ın dua ayetleri okunabilir. Unutmayalım ki en mükemmel ve erdirici dualar da Kur’an’ın içindedir.

Namaz kılarken okuduğumuz Sübhaneke, Ettahiyyat, Allahümme Salli ve Barik duaları Kur’an’da yer almadığı halde neden okunmaktadır? O devirde tüm namazları Peygamberimiz kıldırıyorsa, neden bu dualarda kendinden üçüncü şahıs gibi bahsetsin? 
Hiçbir peygamber ibadette kendini niyaz konusu yapmaz. Bu, tevhide aykırıdır. Allahümme salli ve barik duaları sonradan eklenmiştir.
Peygamberimiz, sübhaneke ve ettahiyyat (bu duada sözünü ettiğiniz kısım da sonradan eklenmiştir) yerine daha başka dualar da okurdu. Bunları siz de okuyabilirsiniz.

Namazda oturma (Teşehhüd ve Tahiyyat) duaları okunmalı mıdır?
Namazda okunagelen  Tahiyyat ve Allahümme salli ve barik duaları da Resul’ün  kesin uygulamasında yer almayan ancak tarih içinde Müslümanların kalıp bir dua formuna soktukları dua çeşitlerindendirler. Peygamber bu dualarda 3. kişi konumundadır. Peygamberin kendi kendine bu duayı yapması dil ve mantık açısından mümkün değildir. Ancak namaz içinde yapılagelen bu dualar namazın ilk uygulayıcısı İbrahim (as) ve diğer Resuller’e ve namazın tevhidi ıslahçısı Muhammed (as)’a  dua niteliği göz önünde bulundurulduğu müddetçe salih ameller dahilindedir. Ancak bugün geniş bir kitle bu niyetin tam da zıttı bir tarzda Hz. Peygamberin hayatta olduğunu ve onu gördüğü zannı ile bu duayı okumaktadır. Bu tehlikeli inanç her bakımdan içinde şirk barındırmaktadır. Adeta bu dualar Fatiha Suresindeki “Bizi Nimet verdiklerinin yoluna ilet” (1: 6-7) ayetinin başka bir tarzda dile getirilmesi olarak düşünüldüğünde makul karşılanabilir. Tahiyyat duası belli bir  kalıpta olmayıp kişilerin tercihine bırakılmıştır. Zaten bu duanın rivayetlerle bize ulaşan sahabeden sahabeye değişen bir çok varyantı, şekli mevcuttur. Örnek verecek olursak Sahabeden İbn-i Mesud’un, İbn-i Abbas’ın, İbn-i Ömer’in, Ebu Musa El-Eş’ari’nin, Ömer b. Hattab’ın farklı teşehhud duaları bulunmaktadır.

Namazımı sayenizde Türkçe olarak kılıyorum. Rükû ve secdeye giderken, “Allahımı tespih ederim. “diyorum. Başlarken “Allahu ekber” bitince “Esselamun aleyküm ve rahmetullah” diyorum. Bunları Türkçe en güzel biçimde nasıl söylemeliyim?
Karma bir dil de kullanabilirsiniz. Allahu ekber, Allahım sen büyüksün; essalamun aleyküm ve rahmetullah, barış, esenlik ve rahmet üstünüze olsun demektir. Bunları bu şekilde de söyleyebilirsiniz.

Namazda, yalnız Allah’ın adının anılması ile ilgili bir ayet varsa, euzubillahiminneşeytanirracîm sözcüğünü söylemek bu ayete aykırı bir davranış mıdır?
Namazda “euzu” nun söylenmesi namaza aykırı değildir. Allah’ı anmak her hangi bir biçimde de yapılabilir.

Namazda Allah’tan başkasını anmayacaksak, son oturuşta okuduğumuz Allahümme salli duaları ne olacak?
O dualar sonradan eklenmiştir. Namazda Allah dışında hiçbir varlık sığınak yapılmamalıdır.

Farz namazlarında ilk iki rekâtta ek sure okunabileceği, 3 ve 4 rekatlarda okunamayacağı söylenmektedir. Doğru mudur?
Geleneksel uygulamada ek sure ilk iki rekâtta okunur.  Esasta ise kıyam halinde bir miktar Kur’an okumak her rekât için yeterlidir. Örneğin Fatiha okumak. Buna ilave yapmak veya sadece Fatiha ile yetinmek her rekât için mümkündür.

Namaz sırasında Fâtiha’dan sonra bir sure okursak, sureyi okumadan besmele çekmek gerekir mi?
Fâtiha’dan sonra bir sure okumak şart değildir. Okunursa da besmele çekmek gerekmez.

Namaz kılarken Arapça sureleri anlamadan ezberleyip okumak istemiyorum. Türkçe neler söyleyebilirim? Günde 2 kez namaz kılsam olur mu?
Namazınızı bildiğiniz dilde kılmalısınız. Kur’an’dan bölümler okumak isterseniz ve Arapça bilmiyorsanız bildiğiniz dildeki çevirisinden okuyun. İş ya da eğitim hayatınız zorunlu kılıyorsa iki vakit kılıp Allah’a sığının.

Geleceği bilen Allah, ileride insanların sünnet, hadis, fıkıh gibi konularda tartışmaya düşeceğini biliyordu. Örneğin namaz konusu (rekat, cem etme) tartışma olmayacak şekilde Kur’an’da verilebilirdi. Acaba bir sınava mı tâbi tutuluyoruz? Bir çok hadisi kabul etmezken Peygamberimizin cem etmesini hangi güvenilir kaynağa bağlayıp iddia edebiliyorsunuz? Peygamberimize bir Arabın gelip de “Ben Fâtiha da olsa ezberleyemem, içimden geleni söylesem namazım olur mu? ” sorusuna Peygamberimizin evet cevabı vermesini nasıl kesin gerçektir diye değerlendirebiliyorsunuz?
Rivayetler iki özellik birleştiğinde güvenilir olur:
1.Kur’an’a uygunluk,
2.Tarihsel belge bakımından güvenilir olmak.
Anılan rivayetlerde bu iki özellik de vardır.

Özellikle namazlarda sürekli olarak Peygamberimizi anmak, ayetten önce onun dualarını okumak, yapılan duaları O’na salavat getirmeye bağlamak gizli bir şirk olmuyor mu?
Söyledikleriniz tamamen Kur’an’a uygundur.

Namaz esnasında kıyamda Fatiha Suresi’ni okuduktan sonra “amin”/sen kabul eyle Allahım denmesi gerekli midir?
Amin kelimesi Kur’an’da geçmez. Namazda söylenmesi de doğru değildir. Bu İbranice kelimeyi söylememek daha uygundur.

“Amin”/sen kabul eyle Allahım denmesi gerekli midir? sorusunun cevabında, bu İbranice kelimeyi söylememenin daha uygun olduğunu belirtmişsiniz. Fakat Türkçe olarak sen kabul eyle Allahım denmesi gerekir mi?
Yaptığınız duanın sonunda “kabul eyle” diye Allah’a talimat vermeye ne gerek var? Siz duayı yapın, kararı Allah verir.

İkinci rekâtta ettehiyyatü okunurken sağ el işaret parmağı ile bir işaret yapılıyor. Bunun gereği ve anlamı nedir?
Teşehhüdde parmağı kaldırmak bir örftür. Yapmamanız daha iyi olur.

Namazda Allahu ekber dendiği yerlerde,”Allahımı tespih ederim” diyorum. Doğru mudur?
Fark etmez, ikisi de Allah’ı yüceltmek anlamındadır ve geçerlidir.

Sürekli tekrarlanan (belli sayılarda) bazı kelimelerden medet ummak yanlıştır, diyorsunuz. Namazdan sonraki tesbihlerde 33’er defa “sübhanallah, elhamdülillah, Allahu ekber “denmesi hakkındaki düşünceniz nedir?
Allah’ı her hangi bir biçimde anmanın yanlış tarafı olamaz. Ancak sayılara ilişkin iddiaların tümü Kur’an dışıdır. Namazdan sonrası için belirlenen sayılı icraat ise tümden uydurmadır. Namaz selam verildiği anda biter.

Namazda okuduğumuz duaları sesli bir şekilde okuyabilir miyiz?
Namazdaki duaları bağırmamak şartıyla sesli okumakta hiçbir sakınca yoktur. (bkz. İsra, 110)
(Bülent Pakman’ın notu: “De ki: “İster Allah diye yakarın, ister Rahman diye yakarın. Hangisiyle yakarırsanız yakarın, en güzel isimler O’nundur. Namazında sesini yükseltme, kısma da. İkisi ortası bir yol tut.“ İsra 110). 

Secdedeyken Allah’a içimizden geldiği gibi dua edebilir miyiz?
Secdeyi aşırı uzatmamak şartıyla edebilirsiniz.

Namaz vakitleri

Bugün uygulanan namaz saatleri tam saat ve dakika olarak neye göre hesaplanıyor?
Bu hesaplamalar fıkıhla rasathane bilgilerinin verilerine göre yapılmaktadır.

Kur’an’a göre namaz vakitleri hangileridir?
Kur’an’da kılmakla yükümlü tutulduğumuz namaz üç vakit olarak gösterilmiş ve adları verilmiştir:
1- Fecir namazı (sabah namazı) (şafak sökmesinden güneşin doğuşuna kadar),
2- Vüsta (orta namaz) (günün ortasında öğle ya da ikindi adıyla kılınan namaz),
3- İşa (günün batışından sonra akşam ya da yatsı adıyla kılınan namaz) (Güneşin batışından şafağın söküşüne kadar)
Ancak Peygamberimiz, bu üç vakte müekked (pekiştirilmiş) sünnet olarak iki namaz daha ekleyerek kılmıştır. Yani bir miktar sevap namaz eklemiştir. Ama çoğunlukla namazlarını üç vakitte toplamıştır. Günün ortasında ve gün batışından sonra kılınan namaza değişik adlar verilmiş olması bu gerçeği değiştirmez. Müzzemmil Suresi’nin gösterdiği şekilde gece kalkıp Kur’an okumak veya Kur’an’la ilgili bilgilerle meşgul olmak son derece güzel ve Kur’ansal bir davranıştır.

Namazın 3 vakit olduğunu ifade eden ayetler hangileridir?
Bunlar: 1. Salâtü’l-fecr (Nûr, 58) yani sabah namazı, 2. Salâtü’l-işa (Nûr, 58) yani gün batımından sonra kılınan namaz, 3. Salâtü’l-vüsta (Bakara, 238) yani günün ortasında kılınması gereken namaz olarak Kur’an’da yer almaktadır. Geniş ve ayrıntılı bilgi Kur’an’daki İslam kitabımda vardır.
(Bülent Pakman’ın notu: “Ey iman edenler! Ellerinizin altında bulunanlarla, erginlik yaşına gelmemiş olanlarınız sizden üç durumda izin istesinler: Sabah namazından önce, öğlen vaktinde elbisenizi çıkardığınızda, yatsı namazından sonra… Kaygılanacağınız üç vakittir bunlar. Bunlar dışında size de onlara da bir günah yoktur. Aranızda dolaşırlar, birbirinize bakabilirsiniz.” Nur 58.
Namazları ve orta namazı koruyun. Tam bir saygıyla Allah’ın huzurunda kıyam edin.” Bakara 238)

Kur’an’da 3 vakit namaz ifade edilmişken, Peygamberimiz neden 5 vakit kılmıştır? sorusuna, “5 vakit kılmış yani bir miktar sevap namaz eklemiştir. Ama çoğunlukla namazlarını üç vakitte toplamıştır.” diye cevap vermişsiniz. Peygamberimizin farz namazları belirleme (arttırma) konusunda tasarrufu var mıydı?
İlaveleri müekked sünnet türündendir. Farz olsaydı zaten üç vakitte toplayamazdı. (Bülent Pakman’ın notu: müekked anlamı; pekiştirme)

Kur’an’da adları ile gösterilen farz namazlarının (fecir, vüsta, işa) 3 tane olduğunu ve bu farzların 5‘e çıkarılmasının Hz. Peygamber’in müekked (pekiştirilmiş) sünneti olduğunu belirtiyorsunuz. Peygamberimizin müekked sünnetleri nasıl oluyor da rekât sayıları ile birlikte farz olabiliyor ve bu bir ilave değil midir?
Müekked sünnetin geleneksel anlayış tarafından farz diye verilmesi bizi bağlamaz. Fazla rekât sayısında namaz kılmanınsa Kur’an’la çelişen bir tarafı yoktur. Kılınan bir namazın 2 veya 4 rekat yerine daha fazla kılınmasının hiçbir sakıncası olamaz. Farz, asgari sınırı belirler. Ancak asgari sınırdan daha fazla namaz kılmanın makbul olmadığını söyleyemeyiz.

Namazı günde üç vakit kılarsak rekât sayısı değişir mi? Peygamberimizin üç vakit kıldığını nereden anlıyorsunuz?
Namazın vaktiyle rekât sayısının bir ilgisi yoktur. Rekât sayısı değişmez. Peygamberimiz namazı 5 vakit kılar, ancak çoğunlukla bu beş vakti üç vakitte toplardı, yani cem ederdi.

Hz. Peygamber niçin namazlarını cem ederdi?
İnsanlara kolaylık örneği olsun diye bunu yapmıştır.

Kur’an’da namaz sayısının 5 olduğu mu söyleniyor?  Hüd  suresi 114.  ayette gecenin vakitleri olarak 3 zamanın belirtildiği, günün 2 ucu da dahil 5 olduğu söyleniyor. Doğru mudur?
Kur’an’da namazla ilgili 5 diye bir rakam asla yoktur.
Diğer söylemler kişisel yorumlardan ibarettir. Bu yorumlara bakıldığında daha başka tespitlerde yapılabilir. Tartışılmayacak gerçek şudur: Kur’an’da adıyla geçen namazlar 3 tanedir. 5 vakit uygulanması Peygamberimizin sünnetiyle belirlenmiştir. Namazların farzı-sünneti gibi ayrımlar fıkıhçılar tarafından sonradan yapılmıştır. Vahye ve bilime dayalı yanları yoktur.

Cem namazının niyetini nasıl yapacağız? Akşam ile yatsıyı, yatsı namazında cem edersek akşam kazaya kalmaz mı? 17 rekatlık farz namazlara Peygamberimizin kıldığı sünnetleri de ilave ederek açıklar mısınız?
Cem’de namaz kazaya kalmış değildir. Sırayı bozmadan her namazı kendine has niyetle kılarız. Sünnetin sayısı dondurulmamıştır. İstediğiniz kadar kılarsınız. Sünnetlerin sayısını farzlara eklemek İslam dışıdır.

Vakit namazlarının birleştirilmesinde sıra nasıl olmalıdır?
Cem etme durumunda sıra bozulmaz. Eğer öğle ile ikindi cem ediliyorsa (öğlenin veya ikindinin vaktinde) önce öğle, sonra da ikindi kılınır. Eğer akşam ile yatsı cem ediliyorsa (akşamın veya ikindinin vaktinde) yine sıraya uygunluk korunarak önce akşam, sonra da yatsı kılınır.

Farz namazların 3 olduğunu söylediniz. Bu durumda ikindi ve yatsı namazlarının farzına niyet etmek Hz. Peygamber’i Allah’a şirk koşmak olmaz mı? (Terk edilemez sünnet, v.b.)
Namaz Allah için kılınır. Farzına ya da sünnetine niyet diye bir şey yoktur.

Namazın Allah ile Hz. Peygamber arasında geçen pazarlık sonrasında 50 vakitten 5 vakte indiği doğru mudur? Değilse kaç vakittir?
Peygamberimizin 5 vakit namaz kılıp bunu zaman zaman 3 vakitte topladığı tarih açısından kesindir. Ancak namazın bazı pazarlıklarla belirlendiği yolundaki rivayet İslam dışı bir uydurmadır.

Taha suresi 130. ayeti , “Güneşin doğuşundan önce (sabah namazı), gecenin bazı saatleri (yatsı namazı) ve gündüzün iki ucunda tespih et (namaz kıl)” ne anlama geliyor?
Tespih, namaz değildir. Namaz salât kelimesiyle ifade edilir. Taha 130. ayet tespihten bahsediyor, namazdan yani salât’ tan değil. Kur’ân dışı dinci ekip, Kur’an’daki kavramları parantez açarak, yani ekleyerek kafasındaki fikirlere uyduruyor. Tahrifat ve tahribat yapıyor.
(Bülent Pakman’ın notuYaşar Nuri Öztürk Mealinden; “Artık onların söylediklerine sabret; güneşin doğuşundan önce de batışından önce de Rabbini överek tespih et! Gecenin bazı saatleriyle gündüzün iki ucundan da tespih et ki hoşnutluğa erebilesin.” TÂHÂ 130. Tespih anlamı: Allah’ı yüceltmek)

Kur’an’da 3 namaz vakti geçtiğini görüyoruz ancak bazı din otoriteleri Taha 130’daki ifadenin 5 vakti işaret ettiğini söylüyorlar. Burada insanların tercümesinden kaynaklanan bir hata mı söz konusudur, işin aslı nedir?
Kur’an bu üç vakti isimleriyle saymıştır. 5 olsaydı onların isimlerini de verirdi. Gerçek budur, gerisi yorumdur.

Siz beş vakit namazı camide farz olarak mı kılıyorsunuz? Evde farzlar dışında namaz kılıyor musunuz? Eğer kılıyorsanız nasıl niyet ediyorsunuz?
Camilerimiz büyük ölçüde bidat yuvası haline geldiklerinden, vakit namazlarını tamamen kendi başıma kılıyorum. Cemaatle kılmam gereken “Cuma” yı ise dışarıda cemaat oluşturabildiğimde yine cami dışında kılıyorum. Aksi halde en uygun gördüğüm bir camiye “Cuma” için gidiyorum. Evde ayrıca zaman zaman teheccüd namazı kılmaktayım. Farz dışı namazlar için hiçbir niyet gerekmemektedir.
(Bülent Pakman’ın notu: Bidat anlamı; 1. İslam dininde Hz. Muhammed zamanından sonra ortaya çıkan değişik yargılar ve ilkeler. 2. Sonradan türeyen şey. TDK Sözlük)

Siz namaz 3 vakti farzdır, diğer 2’si sünnettir diyorsunuz. Teravih namazını insanlar farz zannetmesinler diye camide kıldırmayan Peygamber Efendimiz neden sizin sünnettir dediğiniz namazları camiye sokmuştur? İnsanların bunu farz zannetmelerinden korkmamıştır. Ve de namazın 3 vaktinin insanlara farz olduğuna dair neden hiç bir hadis yoktur? Ve bir de sizden başka İslam tarihinde başka hiç bir âlim sizinle aynı fikri paylaşmış mıdır?
Hz.Peygamber, camide kıldıklarını cem uygulayarak farzdan ayırmıştır. Eğer onlar farz olsaydı, cem imkanıyla üç vakitte toplanamazdı. Teravih ise bir tür merasime dönüştürüldüğü için onu yasaklamıştır. Böyle düşünen çok âlim vardır. Kur’an böyle dediğine göre başka birilerinin olması gerekmez.

Peygamberimiz Kur’an’da 3 vakit olan namazı sevap olsun diye 5 vakit olarak kıldıysa, o zaman fazladan kılınan iki vakitteki namazları farz olarak kabul etmek doğru mudur? Bu fazla olan iki vakit hangileridir?
Sabah namazı, günün ortasında kılınan bir namaz ve gün batışından sonra kılınan bir namaz Kur’an’da adlarıyla gösterilmiştir. 5 vakit kılmak ise Peygamberimizin müekked (pekiştirilmiş) diye anılan sünneti cümlesindendir. Günün ortasında ve gün batışından sonra kılınan namaza değişik adlar verilmiş olması bu gerçeği değiştirmez.

Hz. Peygamber’in namazlarını genelde 3 defada topladığını söyledikten sonra sevap amacıyla ekleme yaptığını söylüyorsunuz. Peygamber bile olsa dine ekleme yapma yetkisi var mıdır?
Din tarafından konmuş bir ibadeti fazla yapmak dine ilave değildir. O fazlalar farzlaştırıldığında ilave olur. Hz. Peygamber’in ilave olarak kıldığı müekked (pekiştirilmiş) sünnetler sonradan farzlaştırılmıştır.

Namazın kazası var mıdır? Vakit namazları zamanında kılınamamış, cem etme imkanı da bulunamamışsa, kılınamayan bu namazlar kaza edilebilir mi?
Kaza diye kılınan namazlar, kılınmamış namazların yerine geçmez. Ancak yeni namaz kılınmış olur, o da sevaptır, güzeldir.

Sabah namazını vaktinde kılamazsak en geç hangi saate kadar kılabiliriz? Kuşluk namazı var mıdır?
Sabah namazının vakti güneş doğmadan öncedir. O vakitte kılamamışsanız, güneş doğduktan sonra öğlenin vaktinden önce kılabilirsiniz. Bu da kuşluk namazı olur.

Daha çok kış aylarında namaz vakitlerinin araları çok kısa. Sinema gibi sosyal aktivitelere katıldığımda namazın bir vaktini kaçırıyorum ve bunun günah olduğunu söylüyorlar. Bu doğruysa bu tip sosyal aktivitelere katılmamalı mıyım?
Böyle durumlarda namazlarınızı cem edin, sosyal etkinliklere de katılın.

Gün doğarken ya da güneş batarken namaz kılınır mı?
Güneşin doğması ve batması anında namaz kılınmaz. Bunun içindir ki, sabah ve ikindi namazlarının peşinden namaz kılınmaz. Ayrıca, güneşin tam tepe noktasında olduğu zamanda da namaz kılınmaz.

Güneşin konumları (doğuşu, dik, batışı) niçin namazın kılınma zamanlarını sınırlamaktadır?
Güneşe tapanlar bu zamanlarda ibadet ettiklerinden, ona uyulmaması gerektiğini göstermek içindir.

Kuzey kutbunda, bazı zamanlarda güneş tam olarak batmıyor. Geri sabah olmuş oluyor. Bu durumda yatsı namazı ne olacaktır?
Kur’an’a göre güneşin batışından itibaren doğuşuna kadar kılınacak olan tek namaz “İşa” namazıdır. Akşam-yatsı ayrımı Kur’an değil sünnet kaynaklıdır. O halde andığınız bölgede güneşin batışından sonra kılınan namaz Kur’an’ın isteğini karşılar. Namaz kılacak kadar vakit kalmıyorsa “İşa” namazı vücut bulmuyor demektir.

Akşam ezanı kıyamet kopacağı endişesiyle mi çabuk okunmaktadır?
Akşam namazının vakti çok kısa olduğu için ezanda kısa okunur ki namaz bir an önce kılınsın. Bunun kıyametin kopmasıyla bir ilgisi yoktur.

Kur’an’daki sabah namazı şahitlidir ifadesi ne anlama gelmektedir?
O ayetteki (İsra 78) ifade sabah namazı değil, sabah okunan Kur’an’dır. O ifadenin tam olarak neyi kastettiğini şu an için bilemiyoruz.

Namazın kılınışı

Namazı nasıl kılacağız, Kur’an’da tarifi var mı?
Namazın nasıl kılınacağı Kur’an’da parçalar halinde verilmiştir. Bir bütün olarak nasıl kılınacağını ise Hz. Peygamber bize göstermiştir.

Namazın toplu kılınış şekli kutsal kitabımızda neden tarif edilmemiş, parça parça verilmiş? Nedenini açıklar mısınız?
Hz. Peygamber o sözünü ettiğiniz parçaları (tespih-Allah’ı yüceltmek, hamd, şükür, dua, rüku’, secde vs.) birleştirerek bugünkü şekliyle namazı göstermiştir. Namaz, toplayıcı bir ibadettir. Kur’an’ın insandan istediği tüm niyaz ve tespih faaliyetlerini mükemmel bir biçimde birleştirip bizim yararlanmamıza hazır hale getirmiştir.

Rüku ve secdede söylenen sözler (sübhine rabbiyel  azim, sübhine rabbiyel a’la: O büyük rabbimi tespih ederim, o yüce rabbimi tespih ederim) bağlayıcı mıdır, yerlerine başka niyaz sözleri söylenebilir mi?
Rûkü ve secdede söylenen sözler bağlayıcı değildir. Söylemeseniz de olur, yerine başka bir şey söyleseniz de olur.

Hz. Peygamber, şu an İslam âleminin kıldığı şekilde mi namaz kılıyordu?
Büyük ölçüde bugünkü şeklin dışında bir biçimde kılıyordu. Peygamberimizin kıldığı namaz kaynaklarda açık bir biçimde verilmiştir. Secde, rüku ve kıyamda fark yoktur. Fark, namazla ilgili diğer konulardadır. Bu farkları görmek için “İslam Nasıl Yozlaştırıldı” kitabımızın Namaz bölümüne bakılabilir.

Namaz için düzen ve disiplin eskiden gerekliydi şimdi gereksizdir diyenler günah işler mi?
Namaz için bu tür şeyler söylemek temelden yanlış ve günahtır.

Fıkıh kitaplarındaki namaz kılma tarifleri ne kadar doğrudur, Hz. Peygamber nasıl namaz kılmıştır?
Fıkıh kitaplarının anlattığı namaz, Hz. Peygamber’in kıldığı namazın aynı değildir. Temel kaynak niteliğindeki fıkıh kitapları okunduğunda Peygamberimizin kıldığı namazla ona yapılan ilaveleri birbirinden ayrılabilir. Bu bir bilgi ve ihtisas işidir. Peygamberimizin kıldığı şekliyle namazı yakında çıkacak olan “Kur’an ve Sünnete Göre İslam İlmihali” kitabımızdan ayrıntılarıyla öğrenebileceksiniz. Şimdilik, “İslam Nasıl Yozlaştırıldı” kitabımızın “Namaz” bölümüne bakabilirsiniz.

Yataktan kalkamayan bir hasta abdest almadan göz ucuyla namaz kılabilir mi?
Evet, kılabilir ve en değerli namaz da böyle kişilerin kıldıkları namazdır. Buna ima ile namaz kılmak denir ki sözünü ettiğiniz hastalar için geçerlidir.

Gerçek bir namaz, yani Allah’ın kabul edeceği bir namaz nasıl olur?
Namazın ruhu Allah’a karşı bağlılık ve samimiyettir. O ruhu yakalayıp yakalayamadığınız ise Allah ile sizin aranızdadır.

Hz. Muhammed’in yorumları zamanı için midir, yoksa bütün zamanlar için mi? örneğin, Kur’an’da namaz konusu net değilken peygamberimiz bunu net bir biçimde belirtmiştir. Biz de her zaman onun kıldığı gibi mi kılmalıyız?
Peygamberimizin bazı yorumları zaman üstüdür. Bunlar dinin temel ilkeleriyle ilgili yorumlardır. Bazı yorumları ise zamanla kayıtlıdır. Bunlar günlük hayatın pratikleriyle ilgili yorumlardır. Sünnetin büyük kısmı bu ikinci türdendir.

Namaz kılınırken Kâbe’ye dönmenin amacı nedir? Tanrı her yerde olduğu halde yön gerekli midir?
Kâbe’ye dönmenin amacı, cemaatle namazda birlik ve düzeni sağlamaktır. Tek başına kılınan namazlarda Kâbe’ye dönmek elbette ki uygundur. Ama dönülmemişse namazı geçersiz kılmaz.

Biz Müslümanların kıblesi Kâbe’dir. İslam’a inanmayanlar, siz Kâbe’ye secde ediyorsunuz, Kâbe puttur, diyorlar. Nasıl cevap verebiliriz?
Kur’an’ın ifadesiyle Kâbe, birliği sağlayan bir yön göstericidir. Tek başına kılınan namazda Kâbe’ye dönmek şartı yoktur.

Namazı her hangi bir yöne doğru kılabileceğimizi belirtiyorsunuz. O halde Bakara Suresi 144-151 ayetleri ne anlama geliyor? Yüzünüzü Mescid-i Haram yönüne döndürün demekle ne kastediliyor?
O ayetler Müslümanlara bir kıble belirliyor. Biz cemaat halinde, zorunlu olarak, bireysel ibadetlerde de tercihan o kıbleye döneriz. Ancak bireysel ibadetlerde Kur’an’ın: “Nereye dönerseniz dönün orada Allah’ın yüzü vardır. ” ayeti geçerlidir. Yani tek başına kılınan namazlarda kıbleye dönülmemiş olması namazı geçersiz kılmaz.

Namazı sadece farzları ile tarif ediyorsunuz. Sünnetler nasıl var oldu?
Borcumuz olan namaz farzlardan ibarettir. Onun ötesinde istediğiniz kadar kılabilirsiniz. Sevap olur.

Ben namazların yalnız farzlarını kılıyorum ve cem de yapıyorum. Doğru muyum?
Namaz kılış şekliniz vahyin verilerine uygundur.

Sadece farzları kılmak Hz. Peygamber’e saygısızlık olur mu?
Önce şunu bilmeliyiz: Namaz yalnız ve yalnız Allah için kılınır. “Peygamber için namaz” tabiri bile küfürdür. O halde, “Sünnetleri kılmayınca Hz. Peygamber darılır.” demek İslam dışı bir ifadedir. Hz. Muhammed, kendisi için namaz kılınmasını (hişi) sağlamak için değil, namazın yalnız ve yalnız Allah için kılınmasını sağlamak için didindi. Hz. Peygamber’e saygısızlık, namazı onun kıldığı gibi kılmamaktır. Çünkü sünnet, bir şeyi Peygamberimizin yaptığı gibi yapmak demektir. Sünnet “yöntem” anlamındadır. Peygamberimizin camiye sokmadığı teravih, tespih namazı vs. gibi bid’atlan camiye doldurup onun iki rekat kıldığı Cuma namazını 16 rekata çıkarıp sonra da sünnet namazlardan söz etmek din adına bühtan işlemektir. Bu bühtan asırlardır işlendiği içindir ki Allah da Peygamberimiz de bizden yüz çevirmiş bulunuyor. Allah’a ve O’nun peygamberlerine hizmet ve saygının Allah’ın dinine yalan söyleterek sağlanacağını sananlar dünya ve ahirette hüsran içinde kalacaklardır.

Namazı tam bir konsantrasyon içinde kılamıyorsak, kılmamamız daha mı doğrudur?
Konsantrasyon eksikliği namaz kılmamanın gerekçesi olamaz. İbadeti terk etmenin hiçbir gerekçesi olamaz. Tam ve mükemmel arınmışlık hiçbir insan için mümkün değildir. Tüm gayret gösterilir, eksikler için Allah’tan af dilenir.

Namaz sonrası tesbih çekmek sünnet midir farz mıdır?
Tesbih âleti bir bid’attır. Dinimize sokulan bu alet Budizm’den gelmektedir. Allah’ı tesbih etmek için o âletin kullanılması İslam’a aykırıdır.
(Bülent Pakman’ın notu:  bi’dat anlamı 1. İslam dininde Hz. Muhammed zamanından sonra ortaya çıkan değişik yargılar ve ilkeler. 2. Sonradan türeyen şey. Kaynak TDK Sözlük)

Allah’ı tespih etmenin sayısı ve âleti olur mu?  Rükû ve secdede söylenen üçlü tespihler doğru mudur?
Rükû ve secdedeki üçlü tespihler gelenekseldir, zorunlu değildir. Sayısı değiştirilebileceği gibi yerine başka şeyler de söyleyebilirsiniz.

Herkes Kur’an’ı Kerim’i anladığı şekilde namaz kılarsa sonuç ne olur?  Bu yüzden mezhepler yol gösterici değil midir?
Mezhepler yorumdur. Siz; dini yaşamak için bir yoruma ihtiyaç duyuyorsanız bunda bir sakınca yoktur. Yeter ki seçtiğiniz yorumu dinle eşitlemeyin. Namazını-niyazını Kur’an’dan anladığı şekilde yerine getirenlere de karışmayın.

Sehiv secdesi nedir ve nasıl yapılır?
Namaz içinde unutarak yapılan yanlışların telafisi için öngörülen ve namaz sonunda yapılan bir secdedir.

Namaz kılarken secdedeyken ve otururken sağ ayak parmağının Kıble’ye doğru olması gerektiği söyleniyor. Fakat namaz her hangi bir yöne dönerek kılınabileceğine göre bu durum mantıklı mıdır?  Böyle bir zorunluluk var mıdır?
Namazla ilgili buna benzer bir çok mantıksızlık ve din dışılık vardır. Bu da onlardan biridir.

Namaz sonunda selam vermenin anlamı nedir?
Namazdan çıkmanın bir işareti ve ibadette bile barış ve esenliğin esas alındığının bir göstergesidir.

Namaz kılmak için mekan sorunu varsa, Sadece duaları okumak yeterli midir?
İmkan yoksa namaz vakti içinizden Allah’ı anar,”salat”ınızı bu şekilde yerine getirirsiniz. Zaten Kur’an yürüyerek namaz kılmayı da hükme bağlamıştır.

Namazda secdeye iki defa eğilmek gelenek midir?
Secdenin iki defa yapılması Hz. Peygamber’in sünnetidir.

Peygamberimizin, namaz hareketlerini, Süryani papazlara bakarak belirlediği doğru mudur?
Bu söylentiler asılsızdır.

Namazların ezandan önce kılınmasının bir sakıncası var mıdır? Sabah namazlarını bazen ezandan önce kılıyorum.
Vakit girmişse kılarsınız.

Bazı ayetlerde, korku yüzünden namazı kısa tutmanızda size bir günah yoktur, deniyor. Namazı kısa tutmak nedir?
Korku ve kaygı zamanlarında namaz, kısa bir dua halinde yapılabilir. Ayakta, binek üstünde gibi…

Farz namazlardan önce kamet getirmek zorunlu mudur?
Kamet cemaatle kılınan namazda gereklidir.
(Bülent Pakman’ın notu: Kamet anlamı; Farz olan namazdan önce okunan iç ezan. TDK Sözlük)

Namaz kılarken önümüzden küçük ya da büyük bir kişi geçerse namaz bozulur mu?
Namaz bozulmaz ancak geçmemesi yeğlenir.

Karanlıkta namaz kılmanın bir sakıncası var mıdır?
Hayır, hiçbir sakıncası yoktur.

Bir insan içki içerse kıldığı namaz kabul olur mu?
Alkol ve tüm uyuşturucular haramdır. Ancak, içki içen kişi, namaz sırasında sarhoş değilse, namazı geçerlidir.

Afganistan’daki Şii bir Türk arkadaşım, namaz kılarken secdede alnını koyacağı yere kilden yapılmış bir madde koyuyor. Sorulduğunda, insanın topraktan yaratıldığını ve yine ona dönüleceğini söylüyor. Sizce tekâmülümüz toprakta mı Tanrı’da mı tamamlanacaktır?
Tekâmülün toprakta tamamlanacağını ve secdenin toprağa yapılması gerektiğini söylemek bir hurafedir.

Namaz kılarken gözlerimizi kapatabilir miyiz? Gözüm kapalı olduğunda kendimi daha iyi namaza verebiliyorum ve Allah’a daha içten dua edebiliyorum.
Evet, kılabilirsiniz. Namaz kılarken gözleri kapamanın yasak olduğuna ilişkin bir vahiy beyanı yoktur. Hatta bazı fıkıhçılar namazdaki huşûun gözleri kapamak olduğunu söylemişlerdir.

Namaz kılınırken kısık sesli müzik dinlenebilir mi?
Müzik dinlenerek namaz kılınmaz.

Rekatlar

Sayı tutturmak için kılınan çok rekât yerine gönül huzuru ve aşk ile kılınan bir rekât namaz daha makbuldür.” diyorsunuz. Namaz kılarken mümin kişi rekât sayısını kendine göre düzenleyebilir mi?
Namaz asgari iki rekâttır. Nafile namazlarda uzun ve dikkatli kılmanın rekât sayısını artırmaktan daha üstün olduğu bütün fıkıh kitaplarında yazılıdır. Çünkü Kur’an’ın istediği huşû sayı çokluğu ile değil sakin ve dikkatli kılmakla elde edilir.

Peygamber Efendimizin sabah namazının ilk rekâtını ikinci rekâta göre daha kısa tuttuğu doğru mudur? Doğruysa sebebini biliyor muyuz? Böyle yapmak sünnet midir?
Peygamberimizin, bunun aksi, okuyuşları da vardır. Söylediğiniz bir tercih meselesidir.

Namaz 3 vakitse diğer 2 vakit de Peygamberimizin eklediği sünnetse neden 5 vaktin de farzları var? Farz Allah’ın emri demek değil midir? 5 vakit ve şu kadar rekât farzı demek ne demektir?
5 vaktin farzı tâbiri fıkıhçıların kullandığı teknik bir tâbirdir. Sünnet namazlar için de farz dendiği zaman bunun anlamı, fıkıh tekniği bakımından, gerekliliktir.

Cemaatle namaz

Camileri süslemek, duvarlarına insan isimleri yazmak, fakir çocukların eğitimi için harcanabilecek paralarla camiler için gereksiz harcamalar yapmanın Kur’an’daki hükmü nedir? Böyle yerlerde namaz kılınır mı?
Bunların hiçbiri Kur’an’a uygun değildir. Şirk kalıntısıdır.

Camilerde kılınan namazların bir ekonomik maliyeti vardır. İmamın maaşı, elektrik, su giderleri, temizlik, bakım gibi… Bu giderler devlet bütçesinden karşılanıyor. Namazı kılan kişi sevabı alıyor ancak maliyetine karışmayıp başkalarına ödetiyor. Sevabı aldığı gibi maliyetini de ödemesi gerekmez mi? 70.000 caminin giderlerine katıldığım için bu kılınan namazlardan bana sevap düşer mi? Ya da hakkımı helal etmesem kılınan bu namazlar geçerli olur mu?
Camiler ve cami giderleri ile ilgili düşüncelerinize katılıyorum. Bu uygulamalar İslam dışıdır.

Dinen uygun ve ideal bir cami nasıl olmalıdır? Genel hatlarıyla özelliklerini verebilir misiniz?
İslam’da resmî mabet anlayışı yoktur. Dine uygun diye bir tâbir doğru değildir. Secde edilen her yer dine uygundur. Müslümanların namaz kılacağı mekân anlamında cami; temiz, sade, huzur ve huşû veren, şatafattan, duvarlarına , tavanlarına asılmış yazı ve levhalardan arınmış olmalıdır.

Cemaatle kılınan namazların sevabının ferdi olanlara üstün olduğu söylenir. Ben evimde eşime imamet ederek namaz kılarsam bu, cemaatle kılınan namaz kapsamında mıdır?
İslam vahiyleri içinde namazlarla ilgili böyle hiçbir beyan yoktur. Bunların tümü Emevi uydurmasıdır. Evde namaz kılmak son derece makbuldür. Eşler birbirlerine imamlık edebilirler. Cemaat oluşturabilirsiniz. ”Cuma”ları da bu şekilde kılabilirsiniz. Cemaat için imamlık yapanın dışında en az üç kişi gerekir.

Camiye gitmek şart mıdır? Dili dönmediği için fazla dua bilmeyenin durum nedir?
İslam ibadet için cami şartı koşmaz. Cami toplantı yeri demektir. Gidip gitmemek size kalmıştır. Namaza gelince; namaz için filan-falan duaları okumak şartı yoktur. Kur’an’da geçen duaları okumak elbette tercih edilir ancak bunu yapamayanlar içlerinden gelen duaları ederek namazlarını kılarlar. Bunun aksini söyleyenler din adına yalan söylemektedirler.

Farz namazlar gibi sünnetleri de imamlar kıldırsa, imam ayetleri sesli okusa biz de çocuklarımızla birlikte rükû ve secde etsek daha iyi olmaz mı?
Farz dışında hiçbir namaz camide kılınmamalıdır. Peygamberimiz teravih de dahil farz dışındaki namazların cami dışında kılınmasını emretmiştir. Çocukların farz namazlara götürülmesi peygamberimizin uygulamasıdır. Ancak okunan ayetlerin anlamını bilmedikten sonra imam sesli de okusa hiç kimseye yararı olmaz.

Namazdan sonra hocanın “el fatiha” deyip okuması bizlere de “amin” dedirtmesi doğru mudur?
Namazdan sonra dua edip cemaate amin dedirtmek tümden bidattır.
(Bülent Pakman’ın notu: bi’dat anlamı; 1. İslam dininde Hz. Muhammed zamanından sonra ortaya çıkan değişik yargılar ve ilkeler. 2. Sonradan türeyen şey. TDK Sözlük)

Hz. Muhammed camide hiç sünnet namazı kılmazdı diyorsunuz. O zaman neden ikindi ve yatsı namazlarını camide kılıyordu? Bu namazları cem etse bile yine de camide cem ediyordu ve sonuç olarak da camide sünnet namazı kılmış oluyordu. Bu durumda ya yatsı ve ikindi farz ya da sizin söyleminizde bir çelişki var. Açıklar mısınız?
Burada bir terminolojik karışıklık var. Camide farzlar kılınır, ister cem ederek ister ayrı ayrı. Bizim sünnet namazı kılmaz derken kastettiğimiz, 5 vaktin farz dediğimiz rekâtlarına eklenen kısımlardır. Yani gelenekteki farz denilen kısımlar dışındakiler.

İbadet/namaz ana dilde olmalı diyorsunuz (manasını anlamak için) Almanya ya da diğer ülkelerde ana dilleri farklı Müslümanlar var. Herkesin ayrı camisi mi olacak?
Konunun sizin söylediğinizle bir ilgisi yoktur. Cami ve cemaatta orijinal Kur’an metni okunur. Ancak bireysel ibadette herkes kendi diliyle ibadet edebilir. Bu konu, Yeniden Yapılanmak kitabımızın “Ana Dilde İbadet” bölümünde çok geniş incelenmiştir. Lütfen oradan okumaya çalışın.

Ezana sonradan eklemeler yapıldığı söyleniyor. Doğru mudur? Doğru ise ekleme yapılmamış halini biliyor muyuz?
Sabah namazında okunan kısım, ezana sonradan eklenmiştir. Başka eklemelerin varlığı söyleniyor ancak ben tespit edemedim.

Cami dışında, kendi dilimizde yani Türkçe namaz kılınmasının mümkün olduğunu ifade ediyorsunuz. Camide namaz kılınırken imama uyulmaktadır. İmam da farz olan namazlarda, Arapça okunan bütün kelime veya ayetlerden hemen sonra bir de Türkçesini ifade etse, namaz daha anlaşılır hale gelmiş olmaz mı?
İmamın bunu yapmasına gerek yoktur. Cemaat, arkasından Türkçe okuyabilir. İmam, birliği sağlamak için özgün metni okumalıdır.

Bazen camiye tam zamanında yetişemediğimiz oluyor ve içeriye girdiğimizde cemaat farzın 2 veya 3. rekâtını kılıyorsa bu durumda ne yapmamız gerekiyor?
İmama uyar ve geri kalan rekâtları tek başınıza tamamlarsınız. Oradaki imam arkadaş size yol gösterecektir.

Camide namazdan sonra çekilen tesbihi bid’at olduğu için çekmek istemiyorum. Fakat işgüzarın biri camideki tesbihlerden birini önüme atıveriyor. Çeksem bir türlü çekmesem bir türlü.  Ne yapmalıyım?
Namazdan sonra çekilen tespih bid’attır. O tespihi, size atana iade edin.

Namaz (özellikle Cuma namazı) anında abdest, yellenme ya da başka bir sebeple bozulursa ne yapmalıyız?
Dışarı çıkmamız problem yaratmayacaksa, dışarı çıkıp namazınızı sonradan yeniden kılabilirsiniz. Çıkmanız problem yaratıyorsa, olduğunuz yerde oturup uygun zamanı bekleyeceksiniz.

Namazlarda, öğle ve ikindi hariç diğer namazların ilk iki rekâtında ayetler imam tarafından açıktan okunmaktadır. Eğer açıktan okuma imamın arkasında saf bağlayanların okunanı anlaması için ise neden diğer namazlarda açıktan okunmuyor?
Bu bir bir gelenektir. Bu ayetlerin açıktan ya da gizliden okunması namazın geçerliliğine etki etmez. Artık bunları bırakalım da Kur’an’ı kendi dilimizde okuyarak ne dediğini anlamaya çalışalım.

Siz, camilerdeki minberlerin bid’at olduğunu söylüyorsunuz. Diyanet İşleri ise minberlerin sünnet olduğunu, Hz. Peygamber’in de minberinin bulunduğunu iddia ediyor. Biz ne yapacağız?
O minberler de o kürsüler de bid’attır, hem de bid’atin katmerlisidir. Bunlar içinde otuz-kırk basamaklı olanları vardır. Bunlar bid’attır ve bunların İslam mabedinden çıkarılması sünnete uygunluğun sağlanması olacaktır. Gelelim Diyanet’in yaptığına: Diyanet, burada da, geleneksel kabulleri incitmeme politikası uygulamaktadır. Bir çok yerde yaptığı gibi … Şöyle ki: Rivayetlerde sözü edilen “Peygamberimizin minberi” ile bugünkü minberler arasında kelime benzerliği dışında bir ilgi yoktur. Kitaplarda “minber” sözcüğünün geçmiş olmasını istismar ederek, bid’at abidesi minber-minare ve kürsüleri, Hz. Peygamber’in zorunluluk yüzünden konuşma sırasında yaslandığı ve daha sonra üzerine oturduğu iskemle benzeri “minber” ile aynı şeymiş gibi gösterip halkı yanıltmak en azından ayıptır.

Namaz kılmamanın yaptırımı

Namaz kılmayanlara yaptırım uygulanır mı?
Hz. Ali’ diyor ki; “Namazı gücünüz yettiği kadar kılın. Şu bir gerçek ki Allah namaz için kimseye azap etmeyecektir.” (İbn Hemmâm, el-musannef, 3/78). Hz. Peygamber buyuruyor ki: “Allah, beş vakit namazı kulları üzerine yazmıştır. Kim bunları kılar, küçümseyerek terk etme yoluna gitmez ise onu cennete koymak Allah üzerine bir ahit olur. Bunları yerine getirmeyene gelince, onun cennete girmesi konusunda Allah’ı bağlayan bir ahit yoktur. Allah isterse ona azap eder, isterse cennetine koyar.” (Ebu Davud, vitir; Darimi, 1/370)

Bu durumda namaz kılmamıza gerek yoktur diyebilir miyiz?
Namaz dinin emridir ancak azap korkusuyla yapılan ibadet gerçek anlamıyla ibadet olmaz. Bunun içindir ki Cenabı Hak ibadetleri yapmayanlara ceza düzenlememiştir. Namaz kılmayanlara maddi bir yaptırım Kur’an’da yer almamaktadır. Ancak cezanın olmaması savsaklama gerekçesi yapılırsa bunun yaratacağı kayıplar büyük olur. Namaz Kur’an’da emredilmiştir. Bu emri savsaklayanların Allah tarafından hesaba çekilecekleri tartışılmaz. Azap edip etmeyeceği Allah’ın bileceği bir şeydir. Hz. Ali’nin sözü yoruma açıktır.

Fıkıh kitaplarında namaz kılmayanların dövüleceği, hâlâ kılmazlarsa öldürüleceği yazıyor. Hanefî mezhebi ise ölene kadar hapis hükmüyle farklılık gösteriyor. Doğru mudur?
Mezheplerin namazla ilgili bu görüşlerinin tümü Kur’an dışı hatta din dışıdır. Bu, sonradan uydurulmuş bir zulümdür. Hadis bilgini Elbini, namaz kılmayanları kafir ilan eden rivayetlerin tümünün uydurma olduğunu ispatlamakla kalmamış, tam aksini söyleyen hadislerin sağlamlığını da belgelemiştir. Bu hadislere göre, esas dindışılık, namaz kılmayanları din dışı ilan etmektir. (bkz.Elbani; es-Sahiha, 6/640-41). Üzülerek ve ürpererek söyleyelim ki, klasik mezhepleriçinde, namaz kılmayanlara sopa cezası, hapis yaptırımı öngörmeyeni hemen hemen yoktur. Bunu nasıl yapmışlardır? İdari-pedagojik gerekçeler uydurarak. Onların deyimiyle bir tür “ta’zir” (yanlış yapanları hizaya getirmek için yönetimin ceza yetkisi kullanması) mantığı işleterek. Peki ama, iman ve ibadet alanında içtihat olmaz ilkesi esas değil midir? İçtihat olmayan bir alanda nassla yani vahyin verileriyle belirlenmemiş bir uygulamayı (hem de ceza türünden) nasıl makul görebiliriz?
Ne yazık ki makul görülmüş ve her türlü dayatmaya gidilmiş, her türlü ceza verilmiştir. Fakıhların tüm bu dayatma ve yaptırım uygulamaları Kur’an dışıdır. Namaz kılmayan çocukların dövüleceğine ilişkin rivayet de, Kur’an’a açıkça ters olduğu için uydurmadır, din dışıdır. Doğrusu şudur: Allah, namazı kuluna emretmiş ama onu özgür iradesiyle baş başa bırakmıştır.

Namazı kılmayı tam anlamıyla uygulamamak Müslüman olmamıza engel midir?
Namaz kılmamak inkâr değil ihmal sonucu ise insanı dinden çıkarmaz. Sadece günahkâr yapar.

Eşim, inançlı biri olmasına rağmen namaz konusuna uzak duruyor. Allah’ın yasakladığı baskı ve zorlama yoluna gitmeden onu namaz kılmaya nasıl yönlendirebilirim?
Zorlamaya gitmeyin, buna hakkınız yoktur. Böyle bir şeyin sonucu da beklenenin tam aksi olur. Özendirin, bilinç uyandırın. Ve daha önemlisi, namaz kılmanın değerini, kişiliğinizdeki gelişmeler ve seçkinliklerle ortaya koyarak ona örnek olun. “Bunları yapamam!” diyorsanız eşinizi kendi haline bırakın.

Diğer namazlar

Cenaze namazı namaz mıdır, dua mıdır? Abdestsiz kılınabilir mi?
Cenaze namazı bir duadır, abdestsiz de kılınabilir.

Duaların ve bunun gibi eylemlerin ölülere bir faydası olmadığına göre cenaze namazının anlamı nedir?
Cenaze namazının anlamı, bizim ölen kişiye ve ortak imanımıza saygımızı ifade etmektir.

Cinsiyet değiştirenlerin cenaze namazında ne söylenmelidir?
Cenaze namazında cinsiyet belirtilmesi dinin bir emri değil geleneğin bir uygulamasıdır. Cenazede niyet edilirken, “musalladaki ölüye” diye cinsiyet belirtmeden de namaz kılınabilir. Cinsiyet değiştirmiş olanın, kendisi için seçtiği ve topluma duyurduğu kimlik (kadın veya erkek) esas alınarak da niyet edilebilir. Gerisi Allah’a kalmıştır.

Kandil gecelerinde kılınan namaz ve yapılan ibadetler insana daha mı çok sevap kazandırır?
Kur’an’da kandil geceleri diye bir şey yoktur. (Kadir Gecesi hariç) Hiçbir gecede yapılan ibadetin de ötekinden farkı yoktur. Önemli olan ibadette huşûdur.

İstihare namazına yatılarak sorunlara çözüm bulunabilir mi?
Hayır, bulunamaz. İstihare namazı ile hiçbir soruna çözüm bulunamaz. Bulunsaydı İslam dünyası bu halde olmazdı.

Seferi namaz, insanların ulaşım sırasında yorulmadığı günümüz şartlarında da kılınabilir mi?
Yolculuğa çıkan, sefer halinin tüm imkanlarından yararlanır. İslam bu konuda “kolay yolculuk-zor yolculuk” diye bir ayrıma gitmemiştir. Esasında yolculukların tümü, bir biçimde zorluk arz eder. Biri bir noktadan, öteki öteki noktadan. Kesin olan şu ki, her yolculuk, şöyle veya böyle metabolizma üzerinde etki yapar. Dinin önemsediği de işte budur.

Seferi namaz kılınması için km. şartı var mıdır?
Km. şartı yoktur, yolculuğa çıkanın vereceği karar önemlidir.

Kur’an’a göre seferi namaz kılmanın hükmü nedir?
Fıkıh dilinde sefer yolculuk demektir. Yolculuk halinde
namazların 2 rekat kılınması Hz. Peygamber’in tartışmasız
uygulamasıdır. Mesafe ve gün kayıtlan sonradan eklenmiştir.
O halde, yolculuğa çıkan kişi, namazlarını sadece iki rekat
olarak kılar. Akşam namazı her halde üç rekat olarak kılınır.

Seferi namazları iki rekâttır. Ancak hocalarımız diyor ki iki rekâttan sonra sünneti de kılabilirsin. Allah dört rekâtı ikiye indirmiş fakat imamlar sünnetten bahsediyor. Bu bir çelişki değil mi?
Bahsettiğiniz konuda imamların değil sizin dediğiniz doğrudur.

Vacip nedir, sünnetten farkı var mıdır? Bayram namazları vacip mi yoksa sünnet midir?
Vacip, fıkıh dilinde müekked (pekiştirilmiş) sünnet karşılığı kullanılır. Yerine getirilmesi gerekli olan demektir. Vacip Hanefî mezhebinde bir terimdir ve müekked sünnet ifade eder. Bayram namazları sünnettir.

Dinî bayramlarda farz namazlardan sonra getirilen tekbirlerin kaynağı nedir?
Bayram namazları farz değildir. Tekbirler de o namazlara sonradan eklenmiştir.

Peygamberimizin Uhud Savaşı’nda kılamadığı namazları Bilal’e ezan okutarak vakit sırasıyla cemaatiyle birlikte kaza yaptığı İslam ansiklopedisinde bilgi olarak veriliyor. Bu durum kaza namazı kılınabileceğine delil olarak gösteriliyor. Bu uygulama kaza namazı olduğuna delil midir?
Böyle bir şey asla yoktur. Bunlar dayanıksız rivayetlerdir. Fırsat bulduğunuzda namaz kılmanız elbetteki makbuldür. Ancak buna isim koymanız gerekmiyor.

Tesbih namazı diye bir şey var mıdır? Tesbih namazını kılarsan Allah bütün günahları affeder diyorlar.
Böyle bir namaz ve böyle bir anlayış İslam’da yoktur.

İslam’da, bâtın ve zâhir adı altında iki türlü namaz var mıdır?
Böyle bir ayrım yoktur. Böyle bir ayrım İslam’ın ruhuna aykırıdır.

Kur’an’a göre namazın kaza edilir mi?
Kur’an, namazların kazasından söz etmez. Namazlarını
vaktinde kılamamış veya kılmamış olanlar, vakitleri ve niyetleri elverdiğince namaz kılarlar ve Allah’tan af dilerler.

Kur’an’da namazın kazasından bahis olmadığına göre, vakti geçmiş namazların kılınmasının bir anlamı yoktur diyebilir miyiz?
Hayır! Faydası yoktur diyemeyiz. Sevap namazı olarak
faydası ve anlamı vardır.

Vitir namazının kazası var mıdır?
Namazların kazasından söz eden geleneksel anlayış
açısından bakıldığında da kaza edilecek namazlar farz
namazlardır. Vitir farz değil, sünnet bir namaz olduğundan
onun hiçbir şekilde kazası olmaz.

İbadet kıyafetleri

Müslümanlar namaz kılarken başlarını takke veya benzeri birşeyle örtmek zorundalar mıdır?
Bu gelenek Yahudilik’ten sıçramıştır. Kesinlikle böyle bir zorunluluk yoktur.

Cübbe ve sarığın namazla bir ilgisi var mıdır?
Cüppe ve sarık bir Arap kıyafetidir ve İslam’la bir ilgisi yoktur.

 Başörtüsü, namazların cemi, kadın-erkek birlikte ibadet etme konuları için en iyi örnek Hac ibadetinde yaşananlar değil midir?
Namazların cemi mütevâtır olarak belirlenmiştir. Başın örtülmesi hiçbir yerde farz değildir. Kadın-erkek karışık halde ibadet sadece tavaf sırasında caizdir.

Namaz kılarken başı kapatma zorunlu mudur?  Bir bayanın namaz kılarken en makbul şekildeki örtünmesi nasıldır?
En makbul örtünme derecesi el, ayak ve baş dışındaki bölgelerin örtülmesidir. İsteyen başını da örtebilir, bu bir tercih işidir.

Abdest

Abdest uzuvları hangileridir?
Abdestte iki tür uzuv söz konusudur:
1.Yıkanan uzuvlar: Yüz, dirseklere kadar kollar. 2. Mesh edilen uzuvlar: Baş ve ayaklar.

Abdestsiz namaz kılınabilir mi? Kadınlar çıplak namaz kılabilirlermiş, doğru mudur?
Kadın-erkek hiç kimse abdestsiz ve çıplak namaz kılamaz.

Abdest alırken üç kere ağıza ve buruna su alacağımıza bir kere bolca su alsak olmaz mı?
Abdest Mâide Suresi 6. ayette ayrıntılı olarak verilmiştir. Sayı diye bir şart yoktur.

Aynı abdestle kaç vakit namaz kılınabilir?
Abdestiniz bozulmadığı sürece istediğiniz kadar namaz kılabilirsiniz.

Mesh edilen organın çıplak olma zarureti var mıdır? Yoksa ayaklar, ayakkabı üzerinden de sıvazlanabilir mi?
Ayaklar, Peygamberimiz döneminde çorap ve ayakkabı üzerinden de mesh edilebiliyordu.

Kur’an Meali’nizde, ayakların mesh edilebileceğini belirtmişsiniz. Oysa ki sizin de çok sevdiğiniz Elmalılı Hamdi  sadece yıkanacağı  şeklinde yorumlamış.  Nedenini açıklarmısınız?
Ayakların mesh edilmesi bir yorum meselesi değil, Kur’an’ın açık beyanıdır. Ayakların yıkanmasını söylemek ise bir gramatik inceliğin zorlanmasıyla elde edilen geleneksel yorumun bu ayetin bir emri gibi öne çıkarılmasından ibarettir. Ne yazık ki Elmalılı, daha birkaç yerde yaptığı gibi, burada da geleneksel yorumu Kur’an beyanının önüne geçirmiştir. Rahmetli Elmalılı’yı sevip saymış olmamız, onun hata yapmayacağı, ithamdan kaçmak için geleneğin kabullerini aynen tekrarlamayacağı anlamına gelmez.

Bir televizyon programında, hanımlar âdet zamanında namaz kılabilir diye bir açıklama yapmışsınız. Acaba bir yerimiz kanadığında abdest bozulur mu?
Kan abdesti bozmaz. (ön ve arka yollardan çıkan şeyler abdesti bozar) Ayrıntılı bilgi Kur’an’daki İslam kitabımın Mâide suresi açıklamalarında vardır. Ayrıca sitenin soru arşivinden yararlanabilirsiniz.

Yüzümüz makyajdayken namaz abdesti alabilir miyiz?
Yüzünüzü yıkamanız şartıyla makyajınız abdeste engel değildir. Önemli olan açık havaya maruz kalan abdest organlarını sudan geçirmektir, makyajlı ya da makyajsız, rujlu ya da rujsuz.

Saça sürülen jöle, briyantin gibi maddeler abdesti bozar mı, namaza engel midir?
Bu maddelerin abdest ve namazla hiçbir ilgisi yoktur.

Namazda sessiz ya da sesli gülmek namazı ya da abdesti bozar mı? Cemaatle kılınan namazda kıbleden ne kadarlık bir sapma namazı bozar?
Bu hal namazı bozar ancak abdesti bozmaz. Cemaatle kılınan namazda önemli olan saf düzenini tutmak ve kıbleye yönelmektir. Milimetrik hesap gerekmez. Sonuçta kıbleye değil Allah’a ibadet ediyoruz.

Yatalak bir hasta olduğum için abdest alamıyorum. Kur’an okuyup hatim ediyorum. Bir sakıncası var mı?
Sorunuzun üç ayrı bölümü vardır: Birincisi: Kur’an okumak için abdest almak şartı hiç  kimse için yoktur. Kur’an’ı abdestli veya abdestsiz istediğiniz zaman alıp okursunuz. Bu yönde şart gibi gösterilen şeylerin tümü sonradan uydurulmuştur. Ve daha ilginci, İslam’a, Yahudi hahamların Tevrat’ın okunmasına ilişkin koydukları şartların bir tekrarı olarak girmiştir. İkincisi: Kur’an okumak, bağımsız bir ibadettir ve namazdan daha üstün bir ibadettir. Bu özellik, Ankebut Suresi’nin 45. ayetinde ifade edilmiştir. Ayrıca, Kur’an okumaya ilişkin emir, namaz kılmaya ilişkin emirden öncedir. Üçüncüsü: Sizin durumunuzda olanlara fıkıh dilinde “özür sahibi” denir. Özür sahipleri namaz kılmak için gereken abdesti, organlarının mümkün olanlarını yıkayarak alırlar. Yıkamanızda sakınca olan organları yıkamaz, geri kalanlarını yıkarsınız. Hiçbir organınızı yıkayamayacak durumda iseniz, teyemmüm ederek namaz kılarsınız. Onu da yapamayacak durumda iseniz, Allah’ı başka türlü anarsınız. Durumunuzdan anlaşılan o ki, Kur’an okumak sizin için en ideal ibadettir.

Gusül

Dövme yaptırmak gusül abdestini engeller mi?
Hayır engellemez.

Her gün duş alıyorum ve boy abdesti için niyetleniyorum. Zorunluluk olmadığı halde gusül abdesti almak yanlış mıdır?  Gusül abdesti, namaz abdesti yerine geçer mi?
Gusül, vücudu yıkamak demektir. Her zaman makbuldür ve namaz abdesti yerine de geçer.

Gusül abdesti aldıktan sonra idrar yollarında kalan meninin, idrar yapma, ağır birşey kaldırma gibi yollarla atılması gusül abdestini bozar mı? Şöyle de sorabiliriz: Cinsi münasebetten sonra gusül abdesti almadan önce tuvalete gitmek gerekir mi?
Şehvetle kopmayan kalıntılar guslü gerektirmez. Ancak gusülden önce küçük abdeste gitmek tercih edilmelidir.

Cinsel birleşmenin olmadığı ancak karşı cinsle sarılmak, el ele tutuşmak esnasında cinsel organda meydana gelebilecek akıntı durumunda kişi cünup sayılır mı?
Birleşme olmasa da akıntı tam boşalma ise cünupluk oluşur. Eğer mezi denen küçük bir ön akıntı ise cünupluk olmaz.

Gusül abdesti için kullanılan, “toplu iğne başı kadar kuru yer kalmaması” ifadesi bir hadis midir? Ağız, burun, kulak yıkamanın sınırı nedir?
Bu ifade bir yorumdur. Ağız, burun, kulak ayrıntısı da yoktur.

Kur’an,”cünüp olduğunuzda iyice yıkanın” ifadesini kullanmaktadır.

Cinsel ilişki sırasında prezervatif kullanılırsa, üzerinden 1 namaz vakti geçmeden hemen yıkanılması mı gerekir?
Prezervatif de kullanılsa cinsel ilişki gusül abdesti almayı gerektirir.

Cuma namazı

Allah, inananların, Kur’an insanlarının, anti sosyal kişiler olmamaları için toplu ibadetleri ve özellikle cuma namazını gerekli görmüştür, denebilir mi?
Evet, denebilir.

İslam kurallarıyla yönetilmeyen bir ülkede Cuma namazı kılınmaz görüşü doğru mudur?
Bu görüş temelden yanlıştır, siyasaldır. Dinde dayanağı yoktur. Cemaatin oluştuğu her yerde ve her şartta Cuma kılınabilir.

Cuma namazı, Peygamberimizin kıldığı şekliyle kaç rekattır?
Cuma namazı iki rekattır. Cumanın önünden ve sonundan değişik adlarla kılınan tüm namazlar bid’attır; sonradan eklenmiştir. Bunları kılmamak kılmaktan sevaptır. Çünkü dine yakışan ve yaraşan, bid’atı terk için gayrettir, bid’atı ihya için gayret değil.

Cuma namazının iki rekât olduğu hangi ayette verilmektedir?
Namazın rekât sayısı Kur’an’da yoktur. Ancak namazın vücut bulması için asgari 2 rekâta ihtiyaç vardır. Hz. Peygamber bunu fiilen göstermiştir. 

Cuma günleri, öğle namazının 4 rekatını, sonra Cuma namazının 2 rekat farzını kılıp çıkıyorum. Bunun sakıncası var mıdır?
Cuma kılan kişi, öğlen namazını da kılmış sayılır. Aynca öğlen namazı kılması gerekmez. Cuma namazı öğlenin yerine geçer.

Türkiye’de kılınan cuma namazının kılınış şekli ve içeriği hakkındaki düşünceleriniz nelerdir? Cuma namazına gittiğim zaman manevi bir tat alamıyorum, hatta moralim bozuluyor. Bu şekilde kıldığımız cuma namazlarını kılmamak daha mı doğru olacaktır?
Duygularınıza aynen katılıyorum. Bu huzursuzlukla kılınan namaz, namaz değildir. Onun yerine evinizde öğle kılın. Ayrıca evinizde de yakınlarınızla cemaat oluşturabilirsiniz (kıldıran hariç, üç kişi gerekir). Mümkünse İslam Nasıl Yozlaştırıldı kitabımın Cuma bölümünü okumaya çalışın.

Cuma namazı kılmak için çevremde birkaç kişi bulamayınca camiye gidiyorum ancak hep pişman oluyorum. Buna nasıl bir çözüm bulabilirim?
En az üç kişi bulup istediğiniz şekilde Cuma namazı kılamadığınız takdirde her hangi bir camide kılabilirsiniz. Eğer bu içinize sinmiyorsa tek başınıza öğle namazını kılmakla yetinin.

Üç cuma namazını mazeretsiz kılmayan dinden çıkar mı?
Cuma namazı ile ilgili bu anlayış sonradan dine sokulmuştur. Emeviler okudukları hutbeleri dinlemek istemeyen sahabi neslini, kendilerini dinlemeye mecbur bırakmak için çeşitli dayatmalara gidiyorlardı. Bu da onlardan biridir.

Diyanet İşleri Başkanlığı, Cuma namazı ile ilgili sorulan sorulara verdiği resmi cevabında  Cumanın şartlarının nasslara değil, uygulamaya dayandığını söylüyor. Uygulamaya dayanarak farz bir ibadete şart eklemenin vahye dayalı bir din olan İslam açısından hükmü nedir?
Böyle bir eklemenin de böyle bir ifadenin de hükmünü burada adlandırmaktan ürperti duyarım. Onu sizin idrakinize bırakıyorum. Bu tür eklemelere, “uygulama, ge•enek, uygun görülen, mezhep yorumu, din bilginlerinin önerileri” vs. gibi adlar verilebilir, ama bunlara “şart” demek, onları olmazsa olmaz konumuna getirir ki bu onların farzlaştınlmasıdır. Farzlaştırmak sadece ve sadece vahyin yetkisindedir. Vahye dayanmayan bir tespite “şart” unvanı vermek dine ekleme yapmak, Allah’ın yetkilerini bilerek veya bilmeyerek kullanmaya kalkmak demektir. Cuma namazının şartlan ancak ve ancak Kur’an tarafından belirlenir. Cuma namazının, diğer namazlara ek olarak Kur’an tarafından belirlenmiş tek şartı bu namazın cemaatle kılınması gerektiğidir. Kişiler tek başlarına Cuma namazı kılamazlar. Bunun dışında “şart” diye ortaya sürülen tüm tespitler son radan uydurulmuştur. Dileyen onları  uygulayabilir, ama hiç kimseye “dinin emri” gibi dayatamaz. Dayatmaya kalkarsa küfre girer.

Siz, “Hutbe, Cuma namazından sonra okunmalıdır” diyorsunuz; Diyanet ise hutbenin Cuma namazından önce okunmasının esas olduğunu, Peygamberimizin uygulamasının da böyle olduğunu söylüyor. İşin esası nedir?
Bu tartışma işin esasıyla değil, yöntemle ilgilidir. İşin esası şudur: Hutbe, Cuma namazının şartı değildir. Namazdan önce de okunabilir, sonra da. Bunu çevrenin şartları, cemaatin durumu belirler. Hatta hutbe hiç okunmasa da olur.  Emeviler, Peygamberimizin·namazdan sonra okuduğu hutbeyi namazdan önceye alarak sünnete aykırı bir uygulama başlatmışlardır. Emevilerin hutbe operasyonunu eleştiren din otoriteleri, bu uygulamanın sebebini, cemaati hutbede anlatılanları dinlemek zorunda bırakmak için, hutbeyi namazın önüne almak; böylece namazı kıldıktan sonra camiyi terk edip gitmelerini engellemek olarak gösteriyorlar. Emevi hatipleri hutbeler de öyle çirkin ve İslam dışı şeyler anlatıyorlardı ki sahabi nesli bunları dinlememek için elinden geleni yapıyordu. Ve namaz hutbeden önce kılındığı için de hutbeyi beklemeden camiyi terk ediyorlardı. Emeviler bunu önlemek için hutbeyi öne alıp halkı hutbeyi dinlemeye mecbur bırakıyorlardı.

Kadınların namazı

Adet halindeyken oruç tutulabilir mi, namaz kılınabilir mi?
Âdet halindeki yasak için Bakara Suresi 222. Ayete bakabilirsiniz.
(Bülent Pakman’ın notu: “Sana adet halini de sorarlar. De ki: “O, insana rahatsızlık veren bir haldir. Hayızlı oldukları sırada kadınlardan uzak durun ve onlar temizleninceye kadar kendilerine yaklaşmayın. İyice temizlendiklerinde, Allah’ın emrettiği yerden onlara gidin.” Şu bir gerçek ki Allah, çok tövbe edenleri sever, iyice temizlenenleri de sever.” Bakara 222)

Kadın erkek birlikte neden ibadet edemezler? Kadınların, şu anda olduğu gibi, camilerde üstte bir bölümde mi bulunması gerekir? Kur’an’da bununla ilgili ayet var mıdır?
Kadınlar namazı  ayrı yerde veya erkek cemaatin arka kısmında kılabilirler.

Bayanlar namaz kılmak için abdest alırlarken başlarını örtmeli mi?
Başın örtülmesi hiçbir durumda zorunlu değildir.

Evde baş açık olarak namaz kılabilir miyim?
Herhangi bir yerde, özellikle evde, baş açık olarak namaz kılmak mümkündür. Namaz sırasında mahrem olmayan erkeklerin yanınızdan geçip sizi görmesi ihtimali olduğunda ise örtülmesi gereken yerleri örtmeniz gerekir. Saçlar, örtülmesi farz olan yerler değildir, ancak saçları da örtmek takvada titizlik duygusunun bir belirtisi olabilir. 

Kadınların namaz kılmak için namaz eteği giymeleri zorunlu mudur? Pantolonla namaz kılınabilir mi?
Namaz eteği diye bir zorunluluk yoktur. Kapanması gereken yerleri istediğiniz şeyle kapatabilirsiniz. Pantolonla da namaz kılabilirsiniz.

Namazın iftitah tekbirinde kadınlarla erkekler neden ellerini farklı kaldırırlar?
İftitah (açış, giriş) tekbirinde erkeklerin ellerini kulak hizasına kadar, kadınlarınsa omuzları hizasına kadar kaldırmaları dinin bir emri değil, geleneğin bir uygulamasıdır. Kadınlar orada da erkeklere nazaran “kısık ve çekingen” bir harekete zorlanmışlardır. İftitah tekbirinde ellerin şuraya veya buraya kadar kaldırılması diye bir zorunluluk yoktur. Ellerin kaldırılmasında kadın-erkek ayrımı da yoktur. İsteyen ellerini istediği şekilde istediği yere kadar kaldırır. Hatta sadece “Allahu ekber!” diyerek hiç ellerini kaldırmadan da namaza girebilir.  

Cuma namazı kadınlara farz mıdır?
Cuma namazı, kadın-erkek her mümine farzdır. Diğer namazlar gibi kadın ve erkeğe birlikte emredilmiştir. Kadını bundan istisna edecek hiçbir vahiy verisi yoktur. Ayet ey erkekler değil, ey inananlar hitabıyla başlar. (Bülent Pakman’ın notuEy inananlar! Cuma günü, namaz/dua için çağrı yapıldığında, Allah’ı anmaya/Allah’ın Zikri’ne koşun! Alış-verişi bırakın! Eğer bilirseniz bu sizin için daha hayırlıdır.”  Cuma -9)

Kadınlar nasıl Cuma namazı kılabilir? Kadınlara ayrılan yerde mi yoksa erkek cemaatin arkasında mı?
Kadınların Cuma kılmaları, ayrı yerde veya erkek cemaatin arka kısmında mümkündür.

Kadınların Cuma namazı kılması konusunda Diyanet fetva vermezse, ne yapmamız gerekir?
Kadınların Cuma kılması konusunda Allah ve Peygamber fetvayı vermiştir. Bu böyle iken siz neden Diyanet’ten fetva bekliyorsunuz? Kadınlar tıpkı erkekler gibi Cuma Namazını kılarlar.

Bir bayan olarak cuma namazı kılmayı istediğim halde ne cemaat oluşturabildim ne de camiye gidip kılabildim. Gitsem tek başıma ne yapabilirim? Öyle bir toplumda yaşıyoruz ki tamamen çevre baskısı ve toplumsal şartlanmaların pençesindeyiz, özellikle bayanlar. Bu konuda fetva bile verildiği halde neden camiler bize kapalı ? Camiler sadece erkeklerin mekânı mıdır? Bu durumda bizler camide namaz kılmaktan mahrum oluyoruz. Cuma namazı kadın erkek herkese farz olduğu halde,  isteyip de şartlardan dolayı kılamamanın günahını kim yüklenecek?
Şikâyetlerinize aynen katılıyorum. Bu durumda sizin hiçbir sorumluluğunuz yoktur. Günah bu yanlışı yapanlarındır.

Bülent Pakman. Kasım 2009. Düzenleme Mayıs 2020. İzin alınmadan ve aktif link verilmeden kısmen veya tamamen alıntılanamaz. 

Diğer  soru – cevap sayfaları

Yaşar Nuri Öztürk’e sorular ve yanıtları 1. bölüm (İslam Dini): OKUMAK İÇİN LÜTFEN TIKLAYIN

Yaşar Nuri Öztürk Sorular Yanıtlar 3. bölüm (Başörtüsü): OKUMAK İÇİN LÜTFEN TIKLAYIN,

Yaşar Nuri Öztürk Sorular Yanıtlar 4. bölüm (Özel): OKUMAK İÇİN LÜTFEN TIKLAYIN,

Yaşar Nuri Öztürk’e  sorulmuş bütün sorular ve yanıtları OKUMAK İÇİN LÜTFEN TIKLAYIN

kara 2Bülent Pakman kimdir?

OLYMPUS DIGITAL CAMERABülent Pakman kimdir?

17 Responses to İslam Dini – Sorular Yanıtlar – Namaz (Bölüm 2)

  1. nargüzel KALKAN dedi ki:

    ben bu cevaplara katılıyorum

    Beğen

    • Cengiz dedi ki:

      Selamlar. Ben internette birtakim hocalarin namaz konusunda insanlari karamsarliga surukleyecek ve ye’se dusurecek yorumlarini ve iddialarini okudum. ve hadis(ler)I daha iyi anliyorum., Ihlas vakif Ihlas Turkiye gazetesi ISIKCILAR Cemaatinden hocalar ve “Vuslat-i huzun adli gruptan hocalar namaz kilmayan mumiinlerin olumaninda sikinti ve dehset icinde olacaklarini adeta falci gibi iddia ederken, Ahirette de Cehennemde atesle azabcekerekcezalandirilacaklarini iddia edip (ki 80 ukbe muddet cezalandirilmak Kur’an’da gecmez bildigim kadariyla) yukaridaki Ankebut Suresi; 45. Ayetinde Zikir’in ve Kur’an’in Daha Buyuk oldugunu beyan ediyor…. varid olmustur. demek ki bu Dinden nefret ettiren hocalar ve Dinden korkutan yobazlar Seytan’i temsilen birer AJAN olabilirler, eger bunlari yanlis bilgi olarak hataen iddia eden cahiller varsa onlar tevbe etmelidirler! Cengiz.

      Beğen

  2. hatice dedi ki:

    ben okula gitmedim duva bilmiyoru ama namaz kilmak istiyorum bana rardimci olurmusunuz

    Beğen

    • bpakman dedi ki:

      Namazın nasıl kılınacağını bilmiyorsanız namaz şeklini öğreten bir çok web sayfası var. Örneğin: http://www.namazzamani.net/turkce/klavuz.htm
      Zorluk halinde başlangıçta en az iki rekat kılın. Sonra yapabiliyorsanız artırırsınız.
      Namazda okunabilecek namaz duaları ve namaz surelerinin Arapça ve Türkçeleri de bu sayfalarda var.
      Bu duaların Arapçasını ya da Türkçesini ezberleyemiyorsanız namaz sırasında içinizden istediğiniz şekilde Allah’a dua edin.
      Siz ibadetin anlamını bilir, elinizden ne gelebiliyorsa onu yapar, rahman ve rahim olan Allah’a güvenirseniz Allah’tan da kabul görürsünüz.
      Tüm kulların kıldıkları namazların kabulü Allah’ın kararına bağlıdır.

      Sorunun ne olduğunu anlatırsanız daha fazla yardım etmeye çalışırım. Kolay gelsin.

      Beğen

  3. mustafa turgut berber dedi ki:

    Çok güzel ,mantıklı ve bilimsel bilgiler..Teşekkürler paylaşım için..

    Beğen

  4. murat dedi ki:

    sayın hocam su ana kadar bildiğimiz dualardan namaz kılıyoruz sizin söylediğinize göre ettehiyyat salli barik subhaneke okumamız yanlış bunların yerine kurandan hangi sureleri okuyacağım bu konularla ilgili hangi kitabıznızı okumalyım aydınlatırmısınz beni cevaplarsanız memnun olurum

    Beğen

    • bpakman dedi ki:

      Burası Hoca’nın web sayfası değil. Kendisi Yurt gazetesinde yazmaktadır oradaki mail adresi: info@yasarnuri.com bu adresi kullanıyor mu bilmiyorum. Ayrıca Cuma öğle saatlerinde Show TV de Saba Tümer ile programı var. Orada bazı sorulara cevap vermektedir.

      Bu arada Hoca’nın görüşü şu: namazda istediğiniz Kur’an ayetlerini okuyabilirsiniz. Hoca bu konuyu İslam Nasıl Yozlaştırıldı kitabında açıklamaktadır.

      Benim nacizane görüşüm: Namazın nasıl kılınacağı Peygamber sünnetine göredir. Peygamber namaz kılarken kenndi kendisine selam göndermiş olabilir mi?

      Beğen

  5. Murat dedi ki:

    Sayın bpakman güzel yazmışsınız. Peki herşey kuranda varsa madem Kaç rekat namaz kılınacağı ,nasıl kılınacağı ve nasıl abdest alınacağı ? Namazı ve abdesti bozan şeyler var mı ? Ayetleri söyler misiniz ? Anlamak üzere benzetmek gerekirse kuran anayasadır diyorlar . Bakın bizim anayasada mesela hırsızlık yapan şöyle ceza alır var mı yok ? Ama normal kanunlarda bu var. ekmek çalarsan 5 yıl ,trilyon çalarsan 1 hafta yatarsın gibi . Sünnette işte bu tür ollaylara karşı vereceğimiz tepkileri söyleyen yasalar olarak görülüyor. Buna nediyeceksiniz ?

    Beğen

    • bpakman dedi ki:

      Kur’an’ın öğüt verdiğini, ilkeleri koordinatları getirdiğini, ayrıntılara girmediğini, ansiklopedik bir kitap olmadığımı yazılarımda belirtmiştim. İslam dininin günümüzde geleneklerin, sünnet olarak kabul edilen doğruların-yanlışların, büyük çoğunluğu uydurma hadislerin, doğru-yanlış ayet tefsirlerinin, mezheplerin farklı yorumlarının dini haline geldiği yazılarımda tek tek ayrıntılı olarak açıklanmaktadır. Yazılarımın hepsini okuduktan sonra varsa sorularınızı bekliyorum.

      Beğen

    • bpakman dedi ki:

      Gelin size kolaylık olsun diye ben, kendim, yazılarımın şu ana kadar olanlarını yazdıktan sonra bu aşamada ne anlıyorum onu ifade edeyim:
      Kur’an anayasadır, sünnet (ve hadisler) yasalardır gibi bir prensip getirmek yeni bir din getirmekle aynı şeydir. Mesela namazın nasıl kılınacağı Kur’an’da yazılı değildir. Ancak peygamber sünnetinde kıyam, rüku ve secde olduğu bilinmektedir. yani geleneksel uygulamada ayakta dua, eğilme ve secde namazın kabul gören rekatlarıdır. Namaz kılarken Kabe yönüne dönmek de öyle. Bunlar şart değildir ama din bir ölçüde belli bir ortak toplumsal disiplin de gerektirir. Orucun ne zaman başlayacağı ne zaman biteceği Kur’an da yazılı olduğu halde bu konuda mezhepler arasında görüş birliği yoktur. Mesela Teravih namazını farz haline getirmek Kur’an dışı bir uygulamadır. v.b. v.b. Çelişkiler görüldüğünde yapılacak şey basittir. İslam dini Kur’andaki dindir, onda da tefsir/meal bakımından çelişki görülüyorsa aklımızı kullanmaktır çare. Hatta din ve akıl arasında çelişki görülüyorsa aklı tercih etmektir yapılması gereken. Bütün bunlar yazılarımda tek tek anlatılmaktadır.
      Bu arada yazdıklarım yazmak istediklerimin, yazmam gerektiklerimin hepsi değildir. Bir taraftan ekmek parası için kendimin, ailemin rızkı için kendimi bildim bileli çalışıyorum. Aileme, evime barkıma da, kendime de, sağlıma da, dostlarıma da zaman harcıyorum. Mesela spor yapıyorum. Arada da olsa eğlenme, hava alma, gezme, konser, tiyatro gibi sosyal olaylar da gıda almak kadar önemli. Başka bir sürü konuları da araştırıyorum onlar için de düşünüyorum, yazmaya çalışıyorum. Din inanç konusunda yolun neresindeyim bilemiyorum ama sonunda olmadığımı,sondan çok uzakta olduğu da bilinci içerisindeyim.

      Beğen

  6. Geri bildirim: GERÇEK İSLAM BUDUR! OKUYUN, PAYLAŞIN!!! | Sosyal Yazılar

  7. mustafa dedi ki:

    ve beklenen son çok güzel salat kelimesini hep dediğiniz gibi çevirdiniz ve bende artık öğrenmek istiyorum yürüyerek kılınan namaz nasıldır bana korku hali demeyin veya savaş sırası hiç demeyin işten atılmakta bir korkudur

    salat kelimesini hep bildiğiniz anlamda çevirdiniz hiç kurana sormadınız yazık sizlere

    Beğen

  8. Filiz dedi ki:

    Namazları birleştirip kılmak yani sizin deyiminizle cem etmek doğru değil çünkü namaz vaktinde kılınır namaz vakti çıkınca kaza olur, vakit girmeden de namaz kılınmaz …

    Beğen

    • bpakman dedi ki:

      Deyim dediğiniz görüş bana değil, ilahiyat profesörüne ait. İbadet için böyle bir imkan tanınmış. İslam kolaylık dinidir. İslam örfü ise başka şey. Örfte Kuran dışı dünya kadar uygulama var.

      Beğen

Yorum bırakın

Bu site, istenmeyenleri azaltmak için Akismet kullanıyor. Yorum verilerinizin nasıl işlendiği hakkında daha fazla bilgi edinin.