Osmanlı duraklamaya başlıyor

1579’da Takiyüddin’in yaptığı gözlemevi Kadızadelerin “Uğursuzluk getirir, yıkılmalıdır.” şeklindeki kışkırtmaları sonucu ertesi yıl Şeyhülislamdan “Gözlem yapılan hiçbir memlekette mamur devletin tahrip olmadığı ve devlet yapısının zelzeleye uğramadığı görülmedi.” fetvası alınarak yıkılırken Avrupa’da benzeri ancak 1671’de Paris’te kurulacaktı.

1600’lü yıllarda Osmanlı medresesinde fen bilimleri ve matematik öğretiminin meşru olup olmadığı tartışılırken Avrupa’da 1628’de Harvey kan dolaşımını, Torricelli 1643’de cıvalı barometreyi buldu. Alman Kepler (1572-1630) güneş sistemi yasalarını keşfetti.

Osmanlıda Hızır peygamberin sağ olup olmadığı tartışılırken Avrupa’da Guericke 1660’da ilk jeneratörü, Thomas Savery 1698’de ilk buharlı makineyi yaptı.

Osmanlıda Hazreti Peygambere saygı olsun diye “Sallallahu aleyhi vesellem” demenin gerekip gerekmediği tartışılırken Avrupa’da Pascal 1642’de ilk hesap makinesini icat etti, Newton 1687’de yerçekimi yasasını yayınladı.

1700’lü yıllara gelindiğinde Osmanlıda Hz. peygamberin anne ve babasının mümin kabul edilip edilmeyeceği tartışılırken, Avrupa’da Newton 1704’de ”Optik” adlı kitabını yayımladı, Volta 1779’da ilk elektrik bataryasını yaptı.

Kanuni’den sonra yozlaşmaya başlayan Osmanlı medresesi türbelerin ziyaret edilip edilmeyeceğini tartışırken Batı’da Lavoisier 1781’de kimyaya nicel yöntemleri yerleştiriyor, kütlenin korunumu yasasını buluyordu.

Osmanlıda firavunun imanla ölüp ölmediği tartışılırken, Avrupa’da J.Watt 1781’de uzun süreli çalışan buharlı makineyi yaptı, Montgolfier kardeşler 1783’de ilk uçan balon yolculuğunu gerçekleştirdiler.

Osmanlı Muhyiddin Arabî’nin Şeyh-i Ekber (Büyük Şeyh) kabul edilip edilmeyeceğini tartışırken, Avrupa’da Trevithick 1804’de ray üzerinde giden ilk treni yaptı.

Osmanlı kahve ve tütünün haram olup olmadığını tartışırken, Avrupalı 1816’da stetoskobu (kalp ve akciğer dinleme cihazını) buldu, Ampere 1820’de elektrik akımını ölçen ampermetreyi yaptı, Faraday 1839’da elektromanyetik kuramlarını geliştirdi.

Osmanlı ezanı güzel sesle okumanın gerekli olup olmadığını tartışırken,  Avrupa’da Graves Otis 1854’de ilk asansörü çalıştırdı, Plante kurşunlu akümülatörü 1859’da icat etti, Londra’da ilk yer altı trenin (metro) 1863’de işletmeye alındı.

Bu tarihlerde Osmanlı medresesi, kandillerde toplu olarak namaz kılınıp kılınamayacağını tartışırken Batı’da 1811’de Avogadro Birleşen Hacim Oranları Yasası’nı buluyor ve kimyada yeni bir çığır açıyordu.

Bu yüzyıllarda Osmanlı medresesi Yezit’e lanet etmenin gerekip gerekmediğini tartışırken, Batı’da Cooke ve Wheatstone 1868’de ilk elektrikli telgrafı buldular.

Yozlaşan ve gittikçe geriye giden medrese “Selamlaşırken eğilmeli mi?” gibi (!) çok önemli bir soruya yanıt ararken Batı’da J.J.Thomson 1898’de atomun yapısındaki elektronları keşfediyordu.

Osmanlı okyanuslara dayanıklı gemi yapamadı, yobazlara dayanıklı bir kafa yapısı geliştirecek felsefe oluşturamadı. Osmanlıyı her şeyden önce, ama her şeyden önce felsefeden ve bilimden uzak olmak yıktı.

Kaynak: Osmanlının Yıkılış Nedenleri. Adnan Güllü. Maraş Gündem 20 Haziran 2019 https://www.marasgundem.com.tr/makale/osmanlinin-yikilis-nedenleri-17017 yazısından derlenmiştir. Bülent Pakman Ekim 2020. İzinsiz ve aktif link verilmeksizin alıntılanamaz. 

Sharjah 2011Bülent Pakman kimdir?