Altın Elbiseli Adam

Eskiçağların Türk mezar geleneğine uygun olarak yapılmış, “korunan, kollanan yer” demek olan kurganlar Esik’te sıra sıra uzanıyor.

Tanrı dağlarının kuytularında bir yer burası ve o dağların karlı zirveleri.

Dağların içinde saklanmış, korunmuş, kollanmış gibi Esik Gölü var. Esik, bize yabancı bir kelime değil, “Eşik” demek, “kapı” anlamı da var.

Tanrı Dağları, kar ve su demek. Zirvelerinde eriyen karlar aşağılara nehir olup akıyor. İşte bu nehirlerden olsa gerek bölgenin genel adı belki de binyıllardır “Yedisu” olarak bilinip söyleniyor.

İşte böyle bir coğrafyada iki bin beş yüz yıl öncesinden ses veriyor Altın Elbiseli Adam…

Türk kültür ve medeniyet tarihinin en önemli buluntusu olarak bilinen Altın Elbiseli Adam ve onun yanında ortaya çıkan paha biçilemez bir hazine. Bu hazine bize iki bin beş yüz yıl öncesinin yüksek kültür ve medeniyetini anlatan bir bilgiler yumağı adeta. Yaşanan coğrafyanın ve yaşadığı coğrafyaya şekil vermeye çalışan iki bin beş yüz yıl önce yaşayan atalarımızın hikayesi var bu eserlerin her birinde.

Altını bu derece ustalıkla işlemek ve işlenen her bir parçaya, kendi medeniyet ve kültürünü yansıtmak, her bir parçada ayrı bir yaşam unsurunu dile getirmek ancak ve ancak yüksek bir algının, yorum gücünün ve medeniyet anlayışının ifadesinden başka bir şey değildir.

Altın Elbiseli Adam arkeolojik kazısı 1969 yılında başladı ve 1970 yılının 22 Nisanında sona erdi.

Altın Adam’ın bulunduğu Yedisu bölgesinde çok fazla sayıda kurgan var. Bu Kurganlar, 2500 yıl önce yaşayan ata babalarımızın mezarıdır, Saka, İskit dönemine ait.

Kurganlar değişik boylarda olabilirler. Altın Adam kurganının boyu altı metre, çapı altmış metre.

Böyle kurganlar sadece kağanlar, Hakanlar için yapılmıştır. Yani kurganın boy ölçüsüne göre kimin adına yapıldığını tahmin edebiliriz. Büyük bir kurgandan çıkan Altın Elbiseli Adam sıradan biri değil, bir Hakan’ın oğlu, bir Tigin.

Arkeologların yaptığı tespitlere göre, Altın elbiseli adam millattan önce, beş yüzlü yıllarda yaşamış. Yani, Altın Elbiseli Adam 2500 yıl öncesine ait bir miras, elimizde bulunan bir veri.

Kazakistan demek, biraz da Altın Elbiseli Adam demek. Bulunduğu günden sonra her bir parçası olduğu gibi ya da farklı şekillerde yorumlanarak hayatın içine katılmış. Altın Elbiseli Adam, sanki onlardan biri ve onlar gibi yaşayıp gidiyor hayatın içinde.

Tanrı dağlarının karlı zirveleri bin yıllardır bozkıra hayat veriyor. Bozkır, zirvelerde eriyen karlardan kopup gelen ırmaklarla hayat buluyor, bin yıllar öncesinden bu yana. Altın Elbiseli Adam’ın her bir parçası bize, işte bu binlerce yıl öncesinden saklanmış hayatın sırlarını fısıldar adeta.

Esik’teki Altın Elbiseli Adam kazısı 1969 yılında, ünlü Arkeolog Kemal AKİŞEV tarafından yürütüldü.
Altın Elbiseli Adam, artık Kazakistan kültür ve medeniyetinin simgesi haline geldi. Devlet armasında dahi kullanılan figürleri var. Altın Elbiseli Adam’ın özelliği şu ki; her detayı, her süslemesinde ayrı bir simge var. Başlığındaki dağ keçisinden, ayakkabısına kadar her bir parçada ayrı bir anlam ifade ediyor. Bütün buluntu bir arada değerlendirildiğinde, adeta farklı bir yazı diliyle yazılmış üslup ortaya çıkar.  Bu anlatımlarla birlikte asıl önemli olan Altın Elbiseli Adamla birlikte bulunan gümüş kase ve üstünde yer alan iki satır yazı.

Burada önemli bir detay açıklamak gerekiyor. Birçokları bunun bir bardak olduğunu söyledi. Aslında bu bardak değil, bir kepçe. Sapı kırılmış bir kepçe. Kepçe üzerindeki yazıt dil bilimciler tarafından farklı şekillerde okundu. Avrupalı ve Yahudi bilim insanları yazıtı “Arami” olarak değerlendiriyorlar ve arami alfabesi ile yazıldığını ileri sürüyorlar. Türk bilim insanları ise yazıtın, Tarihi Türk Alfabesi ile yazıldığını ve okumanın Türkçe yapılması gerektiğini ileri sürüyorlar. En eski Türkçe metin olarak kabul ediyorlar.

Bugüne kadar yazıt üzerinde otuz kadar okuma teklifi yapıldı. Bu okumaların sonucunda objektif olarak yazıtın Türkçe olduğu ve Tarihi Türk Alfabesi ile yazıldığı kesinlik kazandı.

Yazıt üzerinde ilk okuma teklifi Kazak Filoloji bilgini Altay Amanjolov tarafından yapıldı. Amanjolov yazıtı Türkçe olarak okudu ve “Esik yazıtı” diye adlandırdı. Yazıt hakkında çok farklı tezler ileri sürülmesine karşın, harflerin Türklerin kullandığı ilk alfabe ile örtüştüğü görülüyor.

Bu açıdan bakıldığında Esik’te bulunan Altın Elbiseli Adam’ın dünya sanatına ve uygarlığına olan katkısı oldukça büyük. Öte yandan dünyadaki Türk halkının ilk yazıtı, sanatı ve hatta tüm Türk halklarının ortak kültür mirası olması açısından çok büyük önem taşır.

Altın adamın takıları ve silahları, onun büyük Hakan ya da Tegin olduğuna işaret eder. Bütün bu buluntular, Avrasya bozkırlarında 2500 yıl önce büyük ve güçlü bir Türk devletini, uygarlığı, kendi yazı dili olduğu gerçeğini ortaya koyar.  Altın Elbiseli Adam kurganında çıkan ve üzerinde birçok tartışmanın yapıldığı gümüş kepçe üzerindeki yazıt Türk Kültür ve Medeniyet tarihi açısından çok büyük önem taşır. İki satır yazıtın tarihi Türk alfabesi ile yazılmış olması, Türklerde yazının kullanımını bin yıl geriye götüren bu belge bizi, günümüzden iki bin beş yüz yıl önce yazıyı kullanan yüksek bir medeniyete ulaştırır.

Yazı hakkında ilk okuma teklifini sunan Kazak Filoloji bilgini Altay Amanjolov olur.

Ağabey, sana bu ocak, yabancıyı dize getir, yen! Halkta yiyecek bol olsun!!!”

Minusinsk müzesinde sergilenen bir tabak içindeki yazıt ve Moskova müzesinde sergilenen başka bir tabak içinde yer alan yazıtlar, bize kültürel devamlılığı göstermeleri açısından önem taşır.

Kazakistan’da Almata yakınlarında 1969 yılında bulunan Altın Elbiseli Adam kurganında çıkan her bir buluntu bize, bozkır medeniyetini anlatır. Onlar hayat tarzlarını, hayatlarının devamlılığını sağlayan unsurların her birini sanat eseri haline getirerek bugünlere aktarmayı başarırlar. Onlar bize iki bin beş yüz yıl öncesinden seslenen atalarımız…

Birçok kopyası yapılan Altın Elbiseli Adam, Kazakistan’da farklı müzelerde sergileniyor. Aslı’nın Kazakistan Merkez Bankası kasasında saklandığı yönünde bilgiler var.

Altın elbiseli adamı anlamak ve tarih içinde hak ettiği yere oturtmak için yapılması gereken çok iş var. Kültürel devamlılık kavramı ile düşünerek yola kaya resimlerinden çıkmak gerekiyor. Kaya resmi alanlarında karşımıza çıkan geyik, dağ keçisi çizimleri nasıl Esik’teki Altın Elbiseli Adam Kurgan’ına  geldi?

Güney Sibirya’daki Krasnoyarsk, Kızıl, Abakan, Gorno – Altay, Minusink, Novisibirsk, Barnaul, Bisk müzelerinde yer alan arkeolojik ve etnografik verilerin karşılaştırılmasını yapmak, Türk tarihinin bilinmeyen derinliklerine yeni kapılar açacak.

Altın elbiseli adamlar

İlk Altın elbiseli adam, 1969’da dönemin Kazakistan SSC’nin Almaata şehrinin 50 km. ve Salagar Alüvyonlu toprağının 20 kilometre doğusunda, Garaj yapmak ve yolu düzeltmek için yapılan çalışmalar sırasında tesadüfen bulundu.

Ekim 1999’da ise Kazakistan’ın batısında Hazar’ın Kuzey Doğusunda Atırav (Atyra) bozkırlarında yer alan Araltöbe kurganında ikinci Altın Elbiseli Adam’ın kalıntıları ortaya çıkarıldı. İskitli bir askerî öndere ait olduğu sanılan  “Altın Adam”ın bir önder olduğu konusunda arkeologların şüphesi yoktur. Asırlar önce yaşamış savaşçının giyimi tamamen altın plakalarla ve çeşitli şekillerde kakmalarla süslenmiştir. Savaşçının yanında bulunan çelik kılıç ise çeliğin bilinenin aksine çok daha önceleri ortaya çıktığının bir kanıtıdır.

2003 yılında ise Doğu Kazakistanda Tarbagatay yamacında Zaysan Gölü’nün 100 km güneyinde Şiliktı Baygetobe kurganlarında Saka dönemine ait üçüncü bir “Altın Elbiseli Adam” bulundu. Esik kurganında bulunan savaşçının üzerinde varak altınlarla süslü bir yelme varken, bu “Altın Adam”ın üzerindeki tüm süsler, en üst kalitede dökme altından yapmadır. Üstelik bu som altın, firuze kakmalıdır. Bu durum bilim adamlarını bu üçüncü “Altın Adam”ın hükümdarın ta kendisi olduğuna dair düşüncelere sevk etmektedir. Bunun İskit dönemine ait en eski gömü olduğuna dair varsayımlar mevcuttur. Mezarda panter, dağ keçisi ve geyik şeklinde yapılmış olanlar buna dahil olmak üzere toplam sekiz tip altın plaka bulunmuştur. Bunun dışında bir adet uzun boynuzlu dağ keçisi şeklinde oldukça ağır bir plaka daha bulunmuştur. Mezardan toplam iki yüz elli adet eşya çıkartılmıştır: Altın plakların dışında bilim adamları, kurbanlık kesildiğinde kullanılan kabın yanı sıra nefrit, deniz kabuğu ve firuzeden yapılmış gerdanlık, bronz ok ucu, oklar ve bileği taşı bulmuştur. Sadece hükümdarların takma hakkına sahip olduğu yaban domuzunun dişinden yapılmış gerdanlık, arkeologları hayretler içinde bıraktı. Bilim adamları bu hazineleri dünya kültürünün en iyi örnekleriyle aynı sırada değerlendiriyorlar.

Cumhurbaşkanı Nursultan Nazarbayev’in ‘manevi yenilenme’ programı çerçevesinde araştırmalar yürüten Kazakistan’ın Kutsal Kuşağı Araştırma Merkezi Başkanı Berik Abdıgaliulı, Doğu Kazakistan Eyaleti’nde yer alan Berel Vadisi’nde Saka Türklerine bir ‘Altın Elbiseli Adam’ın daha bulunduğunu açıkladı.  “Altın Elbiseli Adam”, kanatlı bir parsın üzerine duruyor.

Eski başkent Almatı’ndan meydanlarından birinde bulunan Bağımsızlık Abidesi’nin üzerinde de bir Saka savaşçısı bulunuyor. Bunun yanı sıra Kazakistan Cumhurbaşkanının forsunda kanatlı leopar üzerinde Saka döneminin genç önderinin bir figürü de bulunmaktadır. MÖ 5. yüzyıla ait olan kurganların bulunduğu bölgede ise MÖ 6-5.yy.’da Sakaların hüküm sürmüş olduğundan yola çıkılarak bulguların Saka Türklerine ait olduğu düşünülmektedir. Altın Elbiseli Adam’ın, bir Saka prensi veya prensesi olduğu düşünülmektedir. Altın elbiseleriyle gömülen bu insanların hükümdar ailesine mensup prens veya kağanlar olduğu ifade ediliyor.

Kaynaklar:

Altın Elbiseli Adam TRT’de. Servet Somuncuoğlu http://servetsomuncuoglu.wordpress.com/2013/09/06/altin-elbiseli-adam-trtde/

Kazakistan’da bir Altın Elbiseli Adam daha bulundu! Sözcü 2 Ağustos 2017 http://www.sozcu.com.tr/hayatim/kultur-sanat-haberleri/kazakistanda-bir-altin-elbiseli-adam-daha-bulundu/

İskitler (Sakalar). Bülent Pakman. Ekim 2015.  https://bpakman.wordpress.com/turk-dunyasi/eski-turk-devletleri-turk-yurtlari-turk-topluluklari/iskitler/

Bülent Pakman. Temmuz 2014. Ekleme Mart 2018. İzin alınmadan, aktif link verilmeden yayımlamaz, alıntı yapılamaz.

Facebook Widgets

IMG_1345Bülent Pakman kimdir?  https://bpakman.wordpress.com/pakman/

1 Responses to Altın Elbiseli Adam

  1. ALP AGA dedi ki:

    TÜRK TARİHİMİZİ İYİ ARAŞTIRIP YENİ NESİLLERİMİZE AKTARMALIYIZ

    Beğen

Yorum bırakın

Bu site, istenmeyenleri azaltmak için Akismet kullanıyor. Yorum verilerinizin nasıl işlendiği hakkında daha fazla bilgi edinin.