Türk Cumhuriyetlerinde sevilmemek

Türk Cumhuriyetlerinde çalışan Türkiye Türkleri, lokal çalışanlara göre aldıkları göreceli yüksek ücretler nedeniyle yerel halk tarafından genelde sevilmiyorlar. Aslında Türkiye Türklerinin ücretleri ve şartları oralarda çalışan Batılılardan çok aşağıdadır. Akılları fikirleri akşam kafa çekmek olan Batılılar dil, din, kültür farklılıkları nedeniyle Türk Cumhuriyetlerinde aldıklarının karşılığını vermemektedirler.  Türkiye Türkleri verimliliklerine rağmen bunlarla aynı kefeye konulmaktadır. Bu konuda geçmişte yaşanan en üzücü olayı aşağıda alıntıladık. Görülen şu ki Enka şirketinin de burada büyük bir hatası olmuş. Türk işçilerinin yemekhanesini ayırmamak.

20 Ekim 2006 tarihinde ENKA’nın ABD’li Bechtel ile Kazakistan’ın Tengiz bölgesinde 5300 işçinin çalıştığı Tengizchevroil’e ait ham petrol rafineri tesisi şantiyesinde 400’ü aşkın Kazak işçi Türk işçilere saldırdı. Saldırıda dövülen 140 Türk işçi çok kötü yaralandı. Olay sırasında, işçi kıyafetlerinin konulduğu bazı karavanlarla, arabaları da ateşe verildi. Ortalık savaş meydanını andırıyordu. ENKA ambulans uçağı  göndererek 9 yaralıyı Türkiye’ye taşıdı. ENKA’nın kiraladığı uçakla Sabiha Gökçen Havalimanı’na gelen diğer işçilerden 150’si Özel Vatan Hastanesi’ne kaldırıldı. Beşi ameliyat edilen işçilerden 120’si ise ilk tedavilerinin ardından taburcu oldu.

Bu şantiyelerde Türk işçilerle birlikte Kazak, Amerikalı ve Rus işçiler de çalışmaktaydı. Kazakistan’ın kuzey batısında yer alan bu bölge, Kazakistan toprakları içerisinde Rus etkisinin en yoğun olarak yaşandığı bölgelerden biridir. Kazakistan’ın kuzey bölgesi nüfus olarak Rusların çoğunlukta oldukları yerlerdir. Ve bu bölgelerde etkin bir Rus kültürü hakimdir.  Bölgede daha önce de bir çok olay meydana gelmiş, fakat bunlar Türkiye’ye duyurulmamıştır. Yani olaylar uzun bir hazırlık döneminin sonucunda bu boyutlara ulaşmıştır ve Türkiye ile Kazakistan arasında soğuk rüzgarların esmesine sebep olmuştur.

Saldırı Kazak işçilerin, Türk işçilerine beslediği husumetten kaynaklanmıştır. Kazaklar yabancı işçilere daha fazla ücret verilmesinden rahatsız olmakta, ’Burası bizim memleketimiz’ söylemiyle, ’etnik kökenli kavga’ çıkarmak için bahane aramakta” bu nedenlerle zaman zaman Türk işçilerle aralarında tartışmalar çıkmaktadır. Bu olayda Kazaklar Türk işçilerin paralarını çalmak için saldırmışlar. Yaklaşık 100 bin dolarla birlikte değerli eşyalarını gaspetmişlerdir. Olaydan sonra Türk işçiler kapı arkalarında maket bıçağı ve çakılarla nöbet tutmak zorunda kalmışlardır.

İşçiler detayları şöyle anlatıyorlar: “Ne olduğunu bile anlayamadık. Yaklaşık 100 kişi yemek sırasında bize saldırdı. Geçen sene de aramızda sürtüşmeler olmuştu. Bu kavga değil, önceden planlanmış, düzenlenmiş bir olay. Çalışma alanımız genişti. Her yerde saldırılar aynı anda başlamış. Organize bir biçimde iş sahasının her alanında başlamış. Arkadaşlar yemekhaneye girdiklerinde böyle bir kavganın çıkacağını hissetmişler. Yemek sırasında 1 Türk 3 Kazak. Bir Türk sıraya girdiği zaman arkasından 3 kazak sıraya girmiş. Orada ön hazırlık yapmışlar… Bu kavga değil, önceden planlanmış, düzenlenmiş bir olay. Yemekhanede duvara bir taş geliyor ve bir anda bütün Kazaklar saldırıya başlıyorlar. Akşam kampa döndüğümüzde tedirginlik içinde bekledik. Polis istedik. Sadece 1 polis gönderdiler…. Hiçbir şey yokken bize vurmaya başladılar…. Arkadaşı kliniğe götürdükten sonra baktım ki karşı tarafta büyük bir grup bekliyor. 1-2 Türk ile karşılaştıklarında koşuyor saldırıyorlar. Tekrar geri çekiliyorlar. Bu arada konteynere bıraktığım yaralı arkadaşın fenalaştığını söylediler. Telsizlerle konteynerde bulunan arkadaşlarla görüşüyorduk. Ben tekrar gittim onu aldım kliniğe getirdim. Çünkü kan kaybından tansiyonu düşmüş. Grubu meydanda görünce cesaret edemedik. Çünkü karşıda çok kalabalık bir grup var. Öğlen paydosu olduğu için biz Türkler çok dağınıktık. Arkadaşlar konteynerde kaldılar. Arkadaşları nasıl çıkartırız oradan diye düşündük. Konteynerin arkasına doğru yürüdüm. Bir grup tekrar saldırdı. Biz ofise girdik. Ofisin içine daldılar. Arka kapıdan çıktık. Düşünce bu grup yerde tekmelemeye başladılar. Olaylardan 8 dişim kırıldı. her yerim ezildi. Şu anda özellikle düşmeden, tekmelerden dolayı sol göğsümde ezikler var. Bazı arkadaşlara küreklerler vurdular. Böyle bir saldırıda ölmediğime şükrediyorum…Bize saldıranlar, bizimle çalışan işçilerdi. Aynı insanların orada çalıştığını bildiğiniz sürece psikolojik olarak tekrar çalışmanız mümkün değil. Böyle bir ortamda verimli çalışmamız mümkün değil…Bir arkadaşımızı boğazından demir kancaya astılar. Birkaçı yediği dayaktan bayılınca öldü sanıp bıraktılar….Biz 800 – 1000 dolar arası para alırken, onlar 300 dolar civarı para alıyorlardı. Bu para bile onlar için çok ama bizim aldığımız paraları kıskandılar. Bir Türk 4- 5 Kazak işçinin başında bulunuyordu. Bütün bunları hazmedemeyip saldırdılar. Canımızı zor kurtardık…Bir gece önce saldıracakları haberi geldi. Elimize ne geçirdiysek beklemeye başladık ama çokkalabalık gruplar halinde geldiler. Kaldığımız konteynırları yakmaya çalıştılar. Bizler konteynırların içinde çaresizce bekledik. Kapıları kırınca da ellerine ne geçirdilerse saldırdılar…Öğle yemeği sırasıydı. Ufak tefek tartışma oldu. Daha sonra bizim ofisi bastılar. Proje müdürünü dövdüler. Arabalarla üstümüze hücum ettiler. Orada bulunan bütün konteynırların kilitlerini kırıp, içerdeki Türkleri ölesiye dövdüler. Kafama çekiçle vurdular. Bayılınca öldü sanıp bırakıp gitmişler. 5 yıldır Kazakistan’da çalışıyorum. Alnımda kırık var, cuma günü ameliyat olacağım. Bundan sonra gitmeyi düşünmüyoruz. Güvenlik önlemi dahi almadılar. Üstümüzdeki her şeyi aldılar…Yemek sırasında aniden izdiham oldu. Ne tarafa kaçsak bize vurdular. Yüzüme boru ile vurdular. Onlara usta olmamızı kabul edemediler, onun için saldırdılar. Türkleri istemiyorlar orada…Olay saat 11:30 sıraların da biz konteynırlarda otururken başladı arkadaşların hepsi konteynırdaydık bizim bulunduğumuz konteynır yaklaşık 25 kişiydi tabiki farklı mesleklerde olan insanların konteynırları ayrıydı örneğin kaynakçılar ayrı tesisatçılar borucular ayrı biz otururken bize haber geldi konteynırlarda öğlen arası yemek molasındaydık tüm konteynırlar basılıyor kaçabiliyorsanız kaçın denildi tabiki kaçabilen kaçtı yalnız biz 25 kişi kaçamadık bizim konteynır önünde yaklaşık 500 kişinin sığacağı bir alan vardı yaklaşık 500 kazak insanı burada toplandı ve konteynırları ayrı ayrı bastılar içerde olduğumuz için oturakları kırıp kapının arkasına verdik sandıklarımız vardı onları verdik ve 25 kişi bu kadar malzemeye rağmen kapının arkasına dayandık alanda 6 metrekarelik iskele boruları bulunmaktaydı o borularla kapıları kırıp içeri girdiler. Ellerinde taş, sopa, boru, baretler, levye, boru anahtarı, kürek, yani kısacası adamlar ne bulduysa alıp daldılar orada önde bulunan arkadaşlarımızı dışarı çıkartılar dışarıda öldüresiye dövdüler tabi bunların içinde bende vardım yüzüme kürek ile vurdular yediğim yumruk tekme sayısını bilmiyorum iskele borusuyla sırtıma vurdular yüzümde kan olduğu için yere yığıldım baygın numarası yaptım daha sonra üzerimdeki telefon cihazımı bel çantamı cebimdeki para, çakmak, sigara yani üstümüzde ne buldularsa aldılar grup 4 adlı emniyet yetkilileri geldi bizi yerlere yatırıp kafanızı yüzünüzü koruyup bekleyin dediler. Orada Filipinliler, Macarlar, indi yana Rus devletlerinden gelen işçilerde vardı. Hareket sadece Türk işçilerine karşıydı diğer devletlerden bir adamın burnu bile kanamadı.

Kazakistan’da 500’den fazla Türk firması faaliyet yürütüyor. Bu şirketlerde 10 binden fazla Türkiye vatandaşı işçi çalışmaktadır. Söz konusu şirketlerin büyük çoğunluğu inşaat sektöründe faaliyet yürütüyor. Sadece inşaat sektöründe yıllık 5-6 milyar dolarlık bir ciro söz konusu. Öte yandan iki ülke arasında resmi kaynaklara göre yıllık ticaret hacmi 600 milyon dolar; gayriresmi rakamlara göre ise bu, bir milyon doların üstünde. Türk işçiler 1000-1500 dolar aylık alırken Kazak işçiler ise 300-400 dolar almaktalar.  Amerikalı veya Avrupalı bir mühendis ise 15 bin dolar kadar aylık alabilmekte. Bir ay çalışıp bir ay kendi ülkelerinde dinlenme hakkına da sahipler.

BİR DİĞER OLAY

Kazakistan’ın başkenti Almatı’da faaliyet gösteren Türk sermayeli B.N.N Pegasus şirketinin işçileri, 23.o1.2008 tarihinde maske takmış yaklaşık 30 kişinin saldırısına uğradı. Şirketin Yönetim Kurulu Başkanı Seçim Köse tarafından yapılan açıklamada, yaklaşık 40 işçinin kaldığı kampa önceki gece ateşli ve kesici silah taşıyan yaklaşık 30 kişilik bir grubun saldırdığı bildirildi. Saldırıda hafif yaralanan 4 işçi hastanede gerekli müdahale yapıldıktan sonra kampa döndü. Olayla ilgili olarak 5 kişi gözaltına alındı.
Birkaç kez şirketlerini arayarak Azeri şivesiyle Türkçe konuşan biri tarafından tehdit edildiklerini söyleyen Köse, “Bunun kendilerine şaka gibi geldiğini, ama önceki gece kar maskeli bir sürü saldırganın terörüne maruz kaldıklarını” kaydetti. Köse, “Saldırının arkasında terör örgütünün olabileceğini” söyledi.

Köse, polisin kendilerine verdiği bilgiye göre, saldırıdan hemen sonra yakalanan kişinin Azeri şivesiyle konuşan bir Kazakistan vatandaşı olduğunu, daha sonra da saldırıya karıştığı sanılan 4 kişinin daha yakalandığını belirtti. Köse, bu kişilerin polisteki sorgusu tamamlandıktan sonra mahkemeye sevk edileceğini, saldırının gerçek nedeninin o zaman ortaya çıkabileceğini kaydetti.

Türkiye Büyükelçiliği yetkilileri de polisin saldırıya ilişkin soruşturmasını sürdürdüğünü, saldırı nedeni hakkında bu aşamada bir şey söylemenin mümkün olmadığını bildirdiler. Bu arada, polisin soruşturma tamamlanıncaya kadar kampta kalan 55 işçinin pasaportlarını topladığı öğrenildi.

Kaynaklar:
http://arama.hurriyet.com.tr/arsivnews.aspx?id=5300704
http://www.turksolu.com.tr/120/adiguzel120.htm
http://www.milliyet.com.tr/2006/11/05/son/sontur01.asp
http://www.milliyet.com.tr/2008/01/26/yasam/yas10.html
http://arsiv.sabah.com.tr/2006/10/24/gun102.html
http://www.alxas.net/modules.php?name=News&file=article&sid=379
http://alinteri.org/2739.id
http://www.milliyet.com.tr/almati-da-turk-iscilere-saldiri/yasam/haberdetayarsiv/26.01.2008/236028/default.htm

Bülent Pakman. Temmuz 2014. İzinsiz ve aktif link verilmeden yayımlanamaz, alıntı yapılamaz.

22072010407

Bülent Pakman kimdir?

Yorum bırakın

Bu site, istenmeyenleri azaltmak için Akismet kullanıyor. Yorum verilerinizin nasıl işlendiği hakkında daha fazla bilgi edinin.