Azerbaycan’da soyadlar üzerine

25 yıldır (Kuzey) Azerbaycan Cumhuriyeti bağımsızlığını kazanmıştır, ancak toplum şimdi de ad-soyadı sorunlarını yaşıyor. Teessüfle Azerbaycan devlet yetkilileri bu sorunu doğru düzgün çözememişler. Bunun nedenini Azerbaycan’ın kültürel bağımsızlığını kazanmamasında ve Türklük bilincinden yoksun Azerbaycan yönetiminde aramalıyız. Ayrıca, yalnız Azerbaycan yönetimi değil, etnik kimliğini, etnik kökenini Türk tanımlamayan, özlerini sözde Azerbaycanlı etniğinden sanan Azerbaycan toplumu – milleti de bu sorundan sorumludurlar.

Bağımsızlık nedir? Tam bağımsızlık nedir?
Siyasal bağımsızlık tam bağımsızlık kavramında değil, onunla yanyana ekonomik, kültürel, ideoloji,… bağımsızlığı bir milletin ve devletin tam bağımsız olmasını sağlar. Kültürel bağımsızlık tam bağımsızlığın temelidir.

“Tam bağımsızlık, sadece siyasal bağımsızlık demek değildir; tersine – tanımından da anlaşılacağı üzere- çok yönlü, çok unsurlu bir kavramdır. Tam bağımsızlık kısa bir tanımla, “bir milletin, kararlarını serbestçe kendisinin alması” demektir. Atatürk tam bağımsızlığı şöyle açıklamış: “Tam bağımsızlık demek; siyaset, maliye, iktisat, adalet, askerlik, kültür gibi her alanda… tam serbestlik demektir.” Siyasal bağımsızlık, tek başına, bağımsızlık davasını çözemez. Bir bağımsızlık; “tam” ve “gerçek” olabilmesi için, diğer bütün alanlarda da, yani ekonomik, mali (finansal), yargısal, askeri, sosyal ve kültürel alanlarda da gerçekleştirilmiş olmalıdır.” (Cihan Dura)
Kültürel bağımsızlık milli kültürün korunmasından doğar.
” Milli kültür millete bir kimlik kazandırır ve başka milletlerle arasında ayrıntıları gösterir. Bir milletin maddi ve manevi bütünlükleri toplamda milli kültürü oluşturur.” 1
Milli kültür bir ulusun, milletin kültür öğelerinden oluşur.
Milli kültürün belli başlı öğeleri şunlardır: dil, din, eğitim, ekonomi, teknoloji, sosyal kurumlar, gelenek ve görenekler, değerler ve tutumlar, folklor, us, törenler…
“Dil, kültür unsurlarının başında gelir. Çünkü dil olmadan öteki unsurların meydana gelmesi olası değildir. Dil bir milletin ses dünyasıdır. Her millet kainatı değişik şekillerde algılamış ve yorumlamıştır. Aynı zamanda dil kültürün bütün değerlerini barındıran bir kültür hazinesidir. Bir dil, o’nu kullanan milletin düşünce yapısını, nasıl düşündüğünü, zihninin nasıl çalıştığını ve mantığını ortaya koyar.” (İsmail Acar)
Dil düşünmenin amacıdır. Dil ile düşünce arasındaki bağlılık milli hissin oluşmasında etkilidir. Milli bir his, ancak o milletin dili ile oluşturabilir. Her millet, ancak kendine özgü bir dil ile milli duygularını güçlendirip yayabilir.2
Türk’lerin dili Türkçedir. Türk milli kültürünü, Türk milli kimliğini, Türk varlığını koruyan birinci ve en önemli unsur Türkçedir. Türkçe, Türk milletinin varoluşunu gerçekleştiren unsurdur.
Ulu önder Atatürk, Türkçe’miz hakkında şöyle buyurmuş: “Türk milletinin dili, Türkçedir. Türk dili, dünyada en güzel, en zengin ve en kolay olabilecek bir dildir. Onun için her Türk, dilini çok sever ve onu yükseltmek için çalışır. Türk dili, Türk milleti için kutsal bir hazinedir. Çünkü, Türk milleti, geçirdiği sonsuz felaketler içinde ahlakını, geleneklerini, anılarını, çıkarlarını, kısacası, bugün öz milliyetini yapan her şeyinin, dili sayesinde korunduğunu görüyor. Türk dili, Türk milletinin yüreğidir”.
Bu tanımlamalarla kültürel bağımsızlığın hangi derecede önemli olduğunu ve Türkçemizin varoluşumuzda ve dirilişimizde önemini kısa olmuş olsa da anlamış olduk diye yazımın başlık konusuna geri dönüyorum.

Ad ve soyadı bir milletin hangi dile ve kültüre mensup olduğunu gösterir. Milli kültürü koruyan, en önemli öğelerden biri de ad ve soyadıdır.
Aynı zamanda çağımızda soyadı göstergesi insanların bir birinden ayırmasında, onların kimlik tanımlamasında da rolü önemlidir.

” Soyadı, bir aileyi oluşturan kişileri başkalarından ayırmak için özelad ardından kullanılan yalın, türemiş, bileşik yapıda ikinci bir göstergedir; özelad ile birlikte kullanılır. Soyadı kişinin aile bağını belirtir.” (Prof. Dr. Ömer Demircan)

Azerbaycan’da Rusça EV, EVA, OV, OVA soneki şimdi de soyadları arasındadır. Bazıları bu Rusça soneklere karşı lı, -li, -lu, -lü, gil, soy, zade, beyli, oğlu, kızı soyadı eklerini kullanırlar, ancak bunların bir sırası da sorunlu sayılırlar.

Rusça, Farsça, Arapça adların ardına önerilen sonekler, soyadını özleştirmez, daha da sorunlu bir duruma düşürür.
Örneğin:
Hesenov > Hesenli
Mikayilov > Mikayilzade
Musayev, Musayeva > Musa oğlu, Musa kızı
Ceferov > Cefersoy
Mahmudov > Mahmudgil
Yakubov > Yakubbeyli

‘Zade’ soneki Farsçadır. ‘Kızı’ soyadı soneki yanlış bir ifadedir. Türk soyadı geleneğinde Oğlu soneki sadece erkeklere değil, kadınların soyadlarında da işlenilir. Türkçe’de, Oğlu soneki, cinsiyet veya erkek kavramında değil, evlat, çocuk, soy, nesil anlamındadır. ‘Oğlu’ ifadesinin Türk soyadı geleneğinde derin kökü vardır.
“Oğul ve onun topluluk biçimleri olan oğlan ve oğlıt ‘evlat’ anlamındaydı. Oğ ise ‘klan, aşiret’ demektir ( > oğ+uz).” (Toğrul Atabay)
Örneğin:
Türkoğlu, Kurdoğlu, Karamanoğlu, Çavuşoğlu, Hanoğlu, Eloğlu vb.

Soyadlarımızı millileştirmek, özleştirmek veya Türkleştirmek istiyorsak Farsça, Rusça, Arapça adların sonuna lı, -li, -lu, -lü, gil, zade, soy, beyli, kanlı sonekler gerek değil, Türkçemizin çeşitli ağızlarını öne alarak özümüze köklü kavramlı, yalın Türkçe bir soyadı seçmeliyiz.
Örneğin:
Tekin, Türk, Doğan, Aslan, Tuğrul, Sungur, Yenilmez, Sönmez vb.

Soy, beyli ve kanlı gibi sonekler Türkçe adların ardında gelirse öz anlamını daha da güzel gösterir.
Örneğin:
Türksoy, Ersoy, Hanbeyli, Orhanbeyli vb.
Ancak Beyli ve Hanlı sonekleri bir sıra uzmanlara göre sorunlu sayılırlar. “Beyli, kanlı… kimi eski sınıfsal soyadlar, çağ anlayışına uygun değildirler.” (Ersan Erel)

Soy, oğlu, beyli soneklerinden başka çı, çi, çu, çü, ça, çe, ci, cu, ce, ca, cı ve … eklerden de soyadı yaratmak olur. Kan, kan, ken, gen, kin, gin, ata, türk, öz, eren, alp, er, tekin, gür, kaya, ay, gün, ilk, ulu, an, en, ala, kara, sever, seven, el, baş,ez, az, son, tay, dan, dağ, su, gök ve… sözlerin başka adlarla birleşiminden de yeni ve bileşik soyadı üretilir.
Örneğin:
Demirci, Karaca, Basmacı, Gökçe, Yazıcı,… Eralp, Atasever, Yurtsever, Çalışkan, Ulukan, Ulutürk, Türkel, Güntay, Çetinkaya, Ergen, Özkan, İlker, Başbuğ, Yazan vb.

Azerbaycan’da soyadlar sorunu kolaycasına çözülebilir, ancak bir azca milli ruhun milli bilincin dirilişi, Türklük düşüncesinin yükselişi, Türkçenin önemsenmesi ve bağımsızlık anlayışının güçlenmesi gerekir.
Kaynakça:
1. Milli Kültür Değerlerimiz Nedir Nelerdir? http://www.bilgilersitesi.com/milli-kultur-degerlerimiz-nedir-nelerdir-kisaca-madde-madde-vikipedi.html
2. Milli Kültür Nedir? Milli Kültürün Öğeleri ve Unsurları
http://www.renklinot.com/kultursanat/milli-kultur-nedir-milli-kulturun-ogeleri-ve-unsurlari.html

Firuz Yusifi. 15 Ocak 2016.

Sayın Firuz Yusifi’nin http://uguryolu.blog.ir/1394/10/25/Azerbaycan-da-soyadlara-göre-Firuz-Yusifi sayfasından izni alınarak, Türkiye Türkçesine çevrilerek alıntılanmıştır. Bülent Pakman. Ocak 2016.

Al Khobar Ofis

Al Khobar Ofis

Bülent Pakman kimdir?