Yaşar Nuri Öztürk’e göre büyü

Şarkıcı Alişan evinin salona açılan kapısının duvarında kendi kendine İbranice yazılar çıktığını söyledi. Yakın arkadaşı Demet Akalın’la beraber konuk olduğu “Altüst Muhabbetler” isimli programda yaşadığı tüyler ürpertici olayı anlatan Alişan, kendisine büyü yapıldığını iddia etti. Demet Akalın’ın da bu yazılara şahit olduğunu kaydeden Alişan, Kur’an okuduğunu, kötülüklerden korunmak için muska taşıdığını söyledi.
Benim evimde garip garip olaylar olmaya başladı. Duvarda yazılar çıkıyor mesela. Ben arkamı dönünce o yazılar çıkıyor. Ne zaman mutlu olsam duvarda yazılar çıkıyor. Birileri beni mutlu görünce rahatsız oluyor. ve bu yazılar ancak deterjanlı su ile silinebiliyor. Başta küçük yeğenimin kalemle yaptığını sandık ama bunun böyle olmadığı ortaya çıktı. Çünkü yazılar tekrar tekrar çıkmaya başladı. Bunu bir bilene sordum. Yazıların karışık yazıldığı için özel bir anlamının olmadığını ancak İbranice olduğu söyledi.”

Show TV’de, 1 Mayıs 2012 de Saba Tümer (ST) ile Bugün Programında sanatçı Alişan canlı yayında.

Jenerik: Alişan’ın evinde hangi esrarengiz olaylar yaşanıyor? İşte görüntüler geliyor.

 Jenerik: Alişan’ın gördüğü duvardaki İbranice yazı ne? Geçtiğimiz günlerde bir programda yaptığı açıklamalarla herkesi şaşkına çevirdi Alişan. Ünlü şarkıcı “4-5 aydır evimin duvarında yazılar çıkıyor. Ben arkamı dönünce o yazılar çıkıyor. Deterjan ile siliniyor. Hep mutlu olduğum zamanlarda çıkıyor. Bilene sordum. İbranice yazılar olduğunu söylediler. “ dedi ve bir tartışmadır başladı. Alişan Yaşadığı olayları ilk kez canlı yayında anlatacak. Acaba Alişan’ın hayatında neler oluyor. Ünlü şarkıcı kimlerin kendisine doğa üstü güçler yaptığını düşünüyor. Arkadaşımız Fatih Yılmaz bu merak edilen soruları Alişan’a sordu ve bakın hangi şaşırtıcı yanıtları aldı.

Soru: Ne oldu hani, onu soracaktım.

Alişan: Yok hiç onunla ilgili bir şey konuşmayacağım, çünkü bu iş…saçma sapan yorumlar da yapılıyor.

Jenerik: Önce konuyla ilgili pek konuşmk istemiyor Alişan, ancak daha sonra bakın hangi açıklamaları yapıyor.

Alişan: Bu benim 4-5 aydır yaşadığım bir olay. Konu konuyu açarken böyle bir şeyden bahsettim. Böyle bir şey de var. İnanmayan insanlar gitsin araştırsınlar.

Jenerik: Yaptığı açıklamaların reklam için olduğu şeklindeki bazı haberler oldukça üzmüş ünlü şarkıcıyı.

Alişan: 16 senedir bu camianın içerisindeyim. Ben hiçbir zaman hiçbir şeyi reklam için kullanmadım.

Jenerik: Duvarda çıkan İbranice yazıların tamamen gerçek olduğunu ısrarla vurguluyor Alişan. Ancak yaşadığı tedirginlikten olsa gerek olayın fazla dillendirilmesini de istemiyor.

Alişan: Bu konunun daha fazla dillendirilmesini istemiyorum. Ben yalan atmam. Reklam peşinde koçan bir adam da değilim. Benim bir geçmişime baksınlar. Ordan görsünler benim nasıl insan olduğumu. Kimseye bunu ispat edecek ya da kimseyi inandıracak bir durumum yok.

Jenerik: Peki ama bu inanılması güç olaylardan kimi sorumlu tutuyor Alişan?

Alişan: Herkes herkese böyle şeyler yapıyor.

Jenerik: Alişan yaşadığı doğa üstü olaylardan öylesine etkilenmiş ki, konuyla ilgili yardım bile almış. Kimlerden mi?

Alişan: Hocaya gittin mi? Söyledim zaten. Bu işin ilmini almış insanlardan tabi yardım aldık.

Soru: Şu an her şey normal mi?

Alişan: Şu an her şey normal.

….

Alişan: Keşke tekrar açılmasaydı ama madem Hoca’da bağlanacak bu konuyla ilgili, bu benim yazın yaşadığım bir şey. Ben askerden geldikten sonra böyle şeyler yaşadım. Yani bilmiyorum, burada yaşayanlar da vardır.

ST: Sen kendin görüyor muydun o yazıları?

Alişan: tabi canım ben de annem, babam, resmini de çektim, resmi de var.

ST: sen mi sildin peki?

Alişan: Silince çıkmıyordu ki. Elle silince veya ıslak bezle, çıkmıyor. İlla bir deterjan falan olması lazım, onla falan çıkıyor. Biz mesala, duvarın, dedik ya acaba duvarda hani bir akıntı mı var, rutubetten dolayı hani böyle şeyle mi çıkar, yok ama boyada hiçbir zaten bir şey yok.

ST: Harfler mi çıkıyordu…yazılar.

Alişan: Önce böyle harf gibi çıkmaya başladı, ondan sonra böyle değişik değişik şekiller çıkmaya başladı. Sonra mesela, hiç bir şey çıkmadı bir hafta, ondan sonra ikinci hafta tekrar baktık, bir şeyler çıkıyor, böyle değişik, değişik şeyler, sordum, araştırdım.

ST: neymiş?

Alişan: İşte, çok yakın tanıdığımız, ailece görüştüğümüz bu işlerden anlayan bir hocamız var, yani bu, hocamız var dernek gidip de adam bu işin ticaretini yapan bir adam değil, sadece bilen, bu işi bilen bir adam, bana dedi ki, işte böyle bir, evet, bir şey yapılmış,sana bir işlem yapılmış, dedi. Ama ben evde devamlı Kur’an okuduğum için, namaz kıldığım için ve bizim evin her tarafında da vardır böyle ayetler vardır, şeyler…dedi ki şey, hani…ucuz atlatmışsın dedi. Gelip dedi, kapıya vurmuş dedi. Hani başka bir şekilde olsaydı belki seni daha kötü, işte hasta edebilirdi, şey yapabilirdi. Yani oluyordu ama şimdi en son işte hocamı çağırıp o böyle bir şeyler yaptığından beri…

ST: ne yazıyormuş hiç okuttun mu kimseye?

Alişan: Hayır. Öyle şey yazılar değil, anlamlı şeyler değil, böyle işte bir şeyler var.

ST: Geçenlerde Yalan Dünyada öyle bir bölüm vardı

Alişan:  Hatta, evet, twiti gördüm, bana twit atmışlar, Alişan senin şeyleri yapmışlar falan diye.

ST: Senden mi etkilendi acaba? Hocam…hocam nasılsınız?

ST: Hocam şimdi ne diyorsunuz bu Alişan’ın yaşadığı olaylara sizin bir yorumunuzu alalım.

(Kendisine telefon ile bağlanılan Prof. Yaşar Nuri Öztürk (YNÖ) bu konuda görüşlerini belirtiyor)

YNÖ:  E tabi ben özel olayı bilemem. İki şeyi söyleyeyim. Yani Kur’an’ı Kerim büyünün olduğunu kabul ediyor. Yalnız, büyü yapmak İslam inancına göre, Peygamberimizin de beyanına göre en büyük yedi günahtan biridir. Yani kebire dediğimiz büyük günahlardan biridir. Şirke yakın ağırlıkta bir günahtır, yani çok ağır.

Alişan: Yani affedilmeyecek günahlardan dimi hocam?

YNÖ: Yani tövbe ederse affedilir, her günah da, ama tövbesiz giderse o zaman felaket, yani o çok kötü. Ancak, iki şeyi daha burada söyleyelim. Karmaşaya gitmesin. Bu büyücülüğün dinler tarihinde kaynak kurumu Kabala mistisizmidir. Yani Yahudi mistisizmi o işaretlerin kullanılması filan tesadüf filan değildir. Yani Müslüman büyücülerin de tümünün yaptığı büyülerde bu hurufat kullanılır bu esmar kullanılır. Yani Tevrat mistisizminin verileri kullanılır.

Alişan: O yüzden hocam duvarda çıkan o yazıların İbranice olması, demek ki..

YNÖ: Tesadüf değil. Yani hep öyledir…hep onlar kullanılır. Şimdi üçüncü şeyi söylüyorum. İslam inancı, bunları yapacak insanların olabileceğini, bunun bir sanat halinde tarih boyunca işletildiğini kabul ediyor, ancak bunun insanın kaderine egemen olmasına Cenab-ı Hakkın izin vermeyeceğini söylüyor. O bakımdan Alişan’ın da korkmasına gerek yok.

ST: Hocam belki de yani etkileniyoruz, o yüzden, hani böyle..

YNÖ: Ama o şuuraltı, biz kendimiz öyle alıştırıldığımız için hemen şartlanıyoruz. Ama Kur’an bunu temin ediyor,.

ST: Haa, hocam bir dakika, şuuraltı mı etkileniyor dediniz?

YNÖ: E gayet tabi şartlanıyoruz, asırların bize kabul ettirdiği ve bizde oluşturduğu şuuraltı var.

 ST: Belki de üzerimizde böyle bir şey var deyince biz de dediğiniz gibi etkileniyoruz..

 YNÖ: Hemen, hemen, hemen elimiz ayağımız dolanıyor.

 Alişan: Hocam bana hoca demişti ki, bunu sorduğum hoca bunun üç harfliler tarafından yapıldığını söylemişti bana. Benim o zaman sorduğum hoca böyle demişti bana.

 YNÖ: Yani o işin o teknik tarafını ben bilmem. Sadece İslam’ın verileri açısından durum budur. Ya, ben, ben kendi evimde oraya buraya saklanmış çengelli iğneler, bilmem neler kaç tane buldum yahu bu son iki yıl içinde.

ST: Hem de size?

YNÖ: Hem de bana. Ya. Buldum, buldum. Bu ne demektir? En yakın, en güvendiğim insanlar onları oralara getirip koymuşlar, biri koydurtmuş her neyse

 ST: Hocam. Peki bir şey söyleyeceğim, hani bir taraftan da mantıklı düşünürsek, aydınlığın olduğu yerde karanlık olmaz yani güneş doğduğu anda zaten gece bitiyor gibi düşünürsek bunu sen ne kadar aydın olursan, ne kadar derken yani, ne kadar böyle temiz, saf olursan, ışık olursan o zaman seni etkilememesi lazım böyle bir karanlığın. Çünkü, sen ışıksın yani.

 YNÖ: Ben, ben etkilediğine ben de inanmıyorum zaten inansam İslam benim inancıma aykırı olur ama etkilenmemeyi şu manda alalım. Sizin kaderinizde belirleyici olmaz yalnız etkilenmemek tabiri çok ileri götürür. Nasıl etkilenmiyorsun? Ben o çengelli iğneleri lavaboların altında, üst katta spor yaptığım salonun orasına, burasına sokulmuş filan üç, dört, beş, altı yerde hatta bunları bulunca…e yani kusura bakma, şöyle ayaklarım titredi biraz. Ya etkilenmemek diye bişi söz konusu olur mu? İnsan bu ya. En azından ya Allaj Allahkim uğraşıyor benimle nedir maksadı diye etkilenirsiniz.

ST: Hocam evinize soktuğunuz kişilere dikkat edeceksiniz. Yani herkesin de dikkat etmesi lazım.

 YNÖ:  Ha şöyle bir şey olur. Bu muhabbet için de yapılabilir. Veya onun istemediği biri ile aranı bozmak için de yapılabilir. Yani şimdi Alişan çok yakışıklı bir adam. Şöhreti var, itibarı var, yaşının gençliğine rağmen saygınlığı var. Ben de onu en çok o yönden takdir ediyorum. Efendi bir adam. Şimdi, yani böyle gıpta edenler de ah benim olsun, falancanın olmasın filan ayaklarında böyle şeyler de yapabilirler. İlle Alişan’a kötülük olsun diye yapmaları şart değil. Yani onu da unutmamak lazım.

 ST: Siz peki bunları evinizde bulduğunuzda ne yaptınız?

 YNÖ: Evet hayatımda ilk defa ben şaşırdım ve onlar, çengelli iğneler şeylere sarılmış, muşambalara, evin dört, beş, altı, hatta biraz zorlasam gene bulurum. Yani onları nasıl buldum? Bir tanesini temizlik yapan kadın lavabonun altında buldu. Sonra bir baktık, bir tanesinin daha altında, sonra yukarlarda böyle yani şüphe uyandıran yerlere biraz bakayım dedim iki, üç tane daha.

 ST: Peki hocam ne yaptınız yani, onları aldınız ne yaptınız, ya da hani dua mı okudunuz?

 YNÖ: Aldım birbirine çengelli iğneler, birbirine eklemlenmiş. Çözdüm, o çengelli iğneleri birbirinden çıkardım, falan yani ne yapabilirsin ki? Eee hiç yani.

 Alişan: Ben anlattığım zaman bu konuda çok büyük tepki verenler de oldu, inananlar da oldu. Bana işte, yok reklam yapıyorsun kasetin çıkmış ta yok bilmem ne, bunun böyle saçma sapan reklam olur mu? İnsan kendine böyle bir şey nasıl şeyapsın?

YNÖ: Ne reklam değeri var ki onun? Ben mesela açıldı. Saba, açtınız. Çengelliiğneleri söyledim. Bunun ne reklam değeri var?

 Alişan: Hani bu haber olacak, işte şey olacak, sen biraz fazla remin çıkacak, bilmem ne… Böyle düşünenler de oldu ama ben asıl sizin ağzınızdan bir kere daha şunu söylemenizi istiyorum. Böyle bir şey var, bununla uğraşanlar var…

YNÖ: Hem nasıl, hem nasıl…

 Alişan: Yani böyle bir şeyin olması mümkün.

 ST: Nasıl korunacağız?

YNÖ: Hastaları var ya… bu işi hayatında temel uğraş yapmış insanlar var, doğuda da ben bunları gördüm, maalesef İstanbul gibi bir kentte de bunlar konuşlanmış bir yığın…ve işte diyorum ben size, ben kendi evimde yani akla hayale gelir mi ya?

Alişan: Peki hocam nasıl korunucaz, nasıl şeyapıcaz yani?

YNÖ: Sonuçta hiçbir zarar veremezler. Eee…olduğundan fazla değer vermeyin, Cenab-ı Hakka sığınacaksınız, Cenab-ı Hakkın teminatı var, bişi olmaz, bişi yapamazlar. Ama şartlayarak kendinizi, eyvah bana şöyle olacak, böyle olacak filan dediğinizde o şartlı, o kendinizi şartlamanızın uyandırdığı sıkıntılar olur.

Alişan: İşte galiba öyle yapıyoruz. Diyoruz ki üzerimizde şu var bu var, o yüzden herhalde ne bileyim  talihimiz kapalı, o yüzden işimiz gitmiyor…öyle düşünüyoruz demek ki. Evi değiştirmeyi bile düşündüm hocam.

YNÖ: Şöyle düşünmek lazım Alişancığım. Cenab-ı Hak size, sizin kaderinize, bir takım kötü niyetli, düşük insanların, böyle oyunlarla hükmetmesine izin verir mi ya? Vermez, ama bunu yapanların olacağını, olduğunu, olmaya devam edeceğini Kur’an’ı Kerim söylüyor, bunun bir sanat halinde bütün insanlık tarihi boyunca bir takım şerir adamlar tarafından, kadınlar ve adamlar, işletildiğini söylüyor, bunu bileceğiz ama Cenab-ı Hakkın bunlarla bizim kaderimizi sıkıntıya sokmayacağını da bileceğiz. Allahın orada teminatı var. Korkmamak lazım. Ama yaparlar, yapılıyor, işte ben size canlı bir örnek kendimden de verdim.

Alişan: Yani Allah bu insanlardan bizi korusun o zaman.

YNÖ: Yav zaten Kur’an’ı Kerim’de dua ayetlerinin en önemlilerinden ikisi olan sure halindedir. Felak ve Nas sureleri. Onları da okuyun böyle durumlarda. O da Kur’an’dan bir himmet, bir destek beklemektir. Birine deği, kendiniz okuyun, birine okutmayın. Felak ve Nas surelerinde bu büyücülerin pis nefeslerinden, şerlerinden Allah’a sığınılıyor. Boşuna olsa oraya Kur’an-ı Kerim koyar mı onu?

Alişan: Evet doğru. Doğru söylüyorsunuz. Allah korusun yani bizi, bu işleri yapanlardan Allah korusun.

YNÖ: Amin, amin.

Alişan: Onları da bir şeyi versin ki yapmasınlar…bir de sanat camiasında da çok var böyle insanlar. Ben duyuyorum. Hocam öyle şeyler duyuyorum ki gidip bilmem nerde yok Urfa’da bir bilmemneci varmış, yok Antep’te bir hoca varmış, gidip ona…Ya adam diyo ki bunlara git bilmem nenin kanını getir bana…işte sana şöyle bir şey yapacam, işlerin şöyle açılacak. O şey yapmadığın insanın bir parça kılını getir, ya da bir resmini getir, bir şeyini getir, işte bak göreceksin onu hayatından tamamen çıkaracağım,  kocandan boşatacağım, kocanı sana getireceğim…

ST: Böyle bir şeyle uğraşmak biraz da ruh hastalığına mı giriyor yani anlamadım ben yani kendisi sana gelmese kendi rızasıyla, öyle gelse ne olacak, gelmese ne olacak, Hocam, bir dakika,hocam ne yapalım biliyor musunuz? Biz bu konuyu masaya yatıralım, siz geldiğinizde

YNÖ: Yatıralım, bak, bensize Türkiye’nin bu bakımdan ne durumda olduğunu söyliyeyim. Yakinen bildiğim hadiseler var. Bu Alişan’ın dediği o falan yerde, filan yerde bir takım varoş büyücülerinin kapılarında gidip el bağlayan başbakanlar biliyorum ben. Başbakanlar, başbakanlar. Bakan, milletvekili, bürokrat falan demiyorum, başbakanlar biliyorum. Ben altmış yaşında bir adamım. Müsaade edin de… ne zaman dı o…geriye doğru bir tarihte…biliyorum, biliyorum ama.

ST: Hocam bunları Cuma günü konuşalım. Çok güzel bir şey. Sen de gel. Tamam mı?

Alişan: Tamam olur. Hatta resmi de getiririm.

YNÖ: Ben de size iyi günler diliyorum. Öpüyorum.

Bülent Pakman’ın yorumu:

Alişan’ın başına gelen tipik doğaüstü bir tezahür, tekinsiz ev vakası gibi görünüyor. Bir veya birden çok bedensiz varlık ya mesaj veriyor(lar) ya da evdekileri rahatsız etmiş(ler). Yazılanlar günümüzde bilinmeyen Arami kökenli/benzeri çok eski bir lehçe olabilir. Alişan’ın bekar olduğu, anne ve babasıyla yaşadığı göz önüne alınırsa  böyle güçlü bir etkinin evde sürekli ya da geçici yaşayanlarca büyü sonucu oluşturulmuş olması pek ihtimal görülmüyor. Bu gibi olaylara inananlara göre büyü bedensiz varlıklar aracılıyla etki gösterir. Anadolu’da çoğu hocalar bu bedensiz varlıkların cin olduğunu söylerler. Alişan’ın çağırdığı hoca da o yüzden olayı büyü olarak nitelendirmiş olmalı. Bazı dualarla bu tezahürleri yapan bedensiz varlıkların az, çok ya da tamamen pasifize edilmesi mümkündür.   Bu hoca da öyle yapmış anlaşılan.    

Kur’an, bedensiz varlıkların verdiği rahatsızlıkları, bazı insanların geri varlıkları kullanarak başka insanlarda psikolojik bozukluklara neden olmasını, insan ve cin kavramlarını birlikte kullanarak, çok güzel açıklar:

De ki:”İnsanların Rabbine sığınırım. …….Kıvrılıp kıvrılıp saklanan, sinip sinip gizlenen vesvesenin/o sinsi o aldatıcı şeytanın şerrinden, İnsanların gögüslerine kuşkular, kuruntular sokar o; Cinlerden de olur, insanlardan da” (Nas 1, 4, 5, 6).

Aslında burada konu şeytandır ve şeytanın insanlar arasında yani “bedenli” şekilde ve/veya  cinlerden yani “bedensiz” şekilde olabileceğine işaret edilmektedir. Nas suresinin bu ayetleri namazda ve ayrıca Yaşar Nuri Hoca’nın bahsettiği gibi halk arasında cinlerden uzak kalmak, korunmak için sıkça okunmaktadır:

Kul eûzu bi rabbin nâs. Melikin nâs İlâhin nâs. Min şerril vesvâsil hannâs. Ellezî yuvesvisu fî sudûrin nâs. Minel cinneti ven nâs.

Bülent Pakman. Mayıs 2012

Twitter Widgets
Facebook WidgetsBülent Pakman kimdir: https://bpakman.wordpress.com/pakman/

About bpakman

İnşaat Yüksek Mühendisi, evli.
Bu yazı Dünya içinde yayınlandı ve , , , , , , , , , , , , , , , olarak etiketlendi. Kalıcı bağlantıyı yer imlerinize ekleyin.

Yorum bırakın

Bu site, istenmeyenleri azaltmak için Akismet kullanıyor. Yorum verilerinizin nasıl işlendiği hakkında daha fazla bilgi edinin.